Fotoğraftaki Yansıma

Koku

Otel odasına geldiğimizde yatağında uzanmış Miraç'a baktım.

"Kaç saattir sesin çıkmıyor. Neredesin sen oğlum?" diyerek ayağa kalktığında beni gördü ve anlamayarak Adin'e baktım.

"Burada olduğumuz duyulmuş." dedi, Adin.

"Bunu zaten tahmin ediyordun. Geldiğimizden beri takip ediliyoruz."

"Beni zor durumda bırakmak için Eyşan'ı kaçırdılar."

Miraç kaşlarını çatarken bana baktı ve "Sen iyi misin?" diye sordu.

Başımı aşağı yukarı salladım.

"İyiyim, teşekkürler."

"Birkaç gün bizimle kalacak. Onun güvenliğinden biz sorumluyuz. Bizim yüzümüzden hiçbir masum zarar görmeyecek."

"Tabii ki." dedi, Miraç ve "Ben Eyşan için bir oda tutayım." dedi.

"Kendin için tut." diyen Adin ile Miraç odaya baktı.

"Siz ikiniz mi kalacaksınız? Baş başa?"

Miraç'ın şaşkınlığı komikti ama şu an korkmuş ve mahcup kız rolündeydim.

"Miraç ile kalıyormuşsun. Sizi rahatsız etmeyip başka bir oda kendime tutarım."

"Seni gözümün önünde götürdüler. Tekrar olmasına izin vermeyeceğim."

Adin git gide bana daha çok bağlanıyordu. Hafifçe gülümsedim.

"Ama Miraç? Benim yüzümden odasını değiştirmesi gerekecek."

"Yok be, değiştiririm oda. Zaten Adin iyi bir oda arkadaşı değil."

"Bana diyenin tarafına bak." diyen Adin ile iki yatağa baktım.

Biri askeri disipline sahipken diğeri... Diğerine yapabilecek bir yorum bulamıyordum. Eşyaları birbirine girmişti.

"Ben seni rahatsız etmiyorum. Sen, sürekli düzen hakkında konuşuyorsun."

"Ağzımı açtırtma Miraç ve eşyalarını toparla."

"Kim bilirdi bir kız uğruna en yakın dostunu göndereceğin." diyerek eşyalarını toparlamaya başlayınca güldüm.

"Seni de rahatından ettim, üzgünüm."

"Şu arkadaşını bana ayarlarsan rahatımı bozmanı görmezden gelebilirim." dediğinde güldüm.

"Alara mı?"

Miraç istekle gülümseyince "Senlik biri olduğunu düşünmüyorum. O uzun ve sağlıklı bir ilişki istiyor. Takılmalık değil." dedim.

"Sağlığım yerindedir. Boyum da fena değil." dediğinde güldüm.

"Demek istediğimin bu olmadığını biliyorsun."

"Yine de arkadaşına sorsan, benim için."

"İyi." dedim.

"Konuşurum."

"Adamın dibisin be." diyerek çantasını aldığında "Rica ederim." dedim.

"Size iyi eğlenceler. Ben kaçtım."

Miraç odadan çıkınca Adin, "Arkadaşın ile konuşmak zorunda değilsin." dedi.

"Biliyorum ama konuşabilirim. Sorun olmaz."

"Sen bilirsin." diyerek Miraç'ın yatağına yöneldi.

Miraç'ın çarşafını çıkarıp banyoys götürürken "Dolapta temiz var. Onları al." dedi.

"Tamam."

Dolabı açtığım an burnuma ulaşan erkeksi koku tanıdıktı.

Askılıktaki bir gömleğinin kolunu aldım ve usulca kokladım.

Acaba parfümünün markası neydi?

Hoşuma gitmişti.

"Kıyafetlerimden iyi alamazsın kokusunu." diyen Adin ile utanarak ona döndüm.

"Sadece dolabı açınca yoğun bir şekilde geldi kokusu. Ben de merak ettim."

"Parfümü kullanan karşındayken kıyafetler ile yetinmeye çalışmak da... İlginç bir fantezi."

"Çok da iyi değilmiş kokusu." dedim ve çarşafları alıp yatağımı yapmaya başladım.

"Kıyafetler ile yetinirsen tabii hoş gelmez."

Utancım artarken Adin güldü ve oradaki koltuğa oturdu.

"Bizim işlerde olsan çok başarılı olurdun."

Merakla ona baktım.

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten."

"Kaçırılan ve dövülen bir korumaya ihtiyacınız varsa buradayım."

"Dövülen?" dedi, sorarcasına.

Kaşları çatılmıştı.

"Bana sana dokunmadıklarını söylemiştin."

"Oturup uzun uzun dövmediler çünkü."

Adin ayağa kalktı ve "Sana ufak bir şekilde olursa bile dokundular mı?" diye sordu.

"Sadece birkaç kez."

Cevap vermeden telefonunu çıkardı ve birini aradı.

Telefon açıldığında "Sağ bıraktıklarımız konuştu mu?" diye sordu.

Adamlarından birini aramıştı sanırım.

"Konuşmasın o itler. Ben birazdan geliyorum. Onlarla özel ilgileneceğim."

Adin telefonunu kapatınca şaşkınlıkla ona baktım.

Bu daha çok babamın yapacağı bir hareketti.

"Birkaç saate dönerim. O zamana kadar kapını koruması için adam göndereceğim. İstediğin bir şey olursa onlara söylemen yeterli."

"Sen?"

"Sadece seni kaçıranlara birkaç dokunuşta bulunacağım."