Fatih ile lokantaya giderken telefonumu açıp Adin'e mesaj yazmaya başladım.
"Hazırlandın mı?"
"Biz yoldayız."
"Mekan bize yeni bildirildi. Şimdi yola çıkacağız. Sen kiminle gidiyorsun?"
"Fatih'in arabasındayım."
"Yine mi o adam?"
"Evet, yine o adam."
"O adamın senin yanında durabilmesini kıskanıyorum."
"Lokantaya geldiğinde moralin yerine gelecek, emin ol." yazdım, gülümseyerek.
"Beni bir sürpriz mi bekliyor?"
"Gibi gibi."
"Öyleyse tek merak eden ben olmayayım. Benim de sana bir sürprizim var."
"Hadi ama meraktan duramam."
"Senin için hızlı geleceğim."
"Yoksa küserim."
"Arabaya bindim bile."
"Öyleyse kapatıyorum, dikkatli sür."
"Tamam bebeğim, görüşürüz."
"Görüşürüz."
Telefonumu kapattığımda Fatih'in bana imayla baktığını gördüm.
"Ne oldu?"
"Kim o adam?"
"Kim kim?"
"Sana Adin'i unutturup, gülmeni sağlayan o kişi kim?"
"Kimse değil."
"Söyle işte. Bir adam var, belli."
"Tamam, bir adamla görüşmeye başladım ama tanıştırmaya hazır değilim."
"Biliyordum! Yoksa sen benim yüzüğümü niye durduk yere çıkarasın?"
"Ama aramızda. Daha açıklamaya hazır değiliz."
"Tanıdık mı?" diye sorduğunda "Yani, tanıyorsunuz." dedim.
"Senin düzgün çevren yok ki."
"Çok sağ ol."
"Gideceğimiz yerde olacak mı?'
"Olacak ama dikkatli bir adam. Çaktırmaz."
"Orada sıkılacağımı düşünüyordum. Artık seni kesen erkekleri keseceğim."
"İşsiz." dedim, gülerek.
Lokantaya vardığımızda Fatih'e "Arabadan inip kapımı aç." dedim.
"Uşağın mıyım ben senin?"
"Kes ve dediğimi yap."
"Peki."
Fatih arabadan inip kapımı açtığında uzattığı elimi tutup arabadan aşağı indim.
"Memnun oldunuz mu hanımefendi?"
"Çok."
Fatih arabanın anahtarını valeye verirken gelen babamların yanına gittim.
"Daha karşı taraftan gelen yok." dedi, Bekir Amca.
"Birazdan gelmeye başlarlar." diyerek gelen Salih Amca ile Bekir Amca ona selam verdi.
Salih Amca, babamlardan yaşça büyük olmasının yanı sıra patrondu.
"Biz içeri girelim."
"Emredersin patron."
Babamlar ile içeri geçerken Salih Amca, bana dönüp "Demek baban seni bu işlerden uzak tutamadı." dedi.
"Kan çekiyor herhalde."
İçerisi hep tanıdığım insanlardı.
Lokantanın yarısını biz kaplıyorduk. Diğer yarısını da Adinler kaplardı.
"Sen küçükken bunu babana söylemiştim."
Merakla "Ne demiştiniz?" diye sordum.
"Annen gibi güzel, baban gibi de savaşçı olacağını söylemiştim."
Babam gururla bana bakıyordu.
"Teşekkürler." dedim.
"Fethi Korkusuz'un en iyi adamıyla nasıl uğraştıysan bugün barış istiyorlar." dediğinde güldüm.
"Sadece babamdan gördüklerimi uyguladım."
"Babanı da sayende geri kazandık."
Babama gülümseyerek bakarken babamın arkasında, lokantanın kapısında duran Adin ile göz göze geldim.
Sanırım hızlı olma konusunu fazlasıyla ciddiye almıştı.
"Adin Beyler de gelmiş." diyen Salih Amca ile herkes Adin'e ve arkasından gelmekte olan yıllarca düşman kaldığımız adamlara baktı.
Adin kendinden emin adımlar ile yanımıza geldi ve Salih Amca'nın elini sıktı.
Miraç bana tebessüm ederek elini uzattığında elini sıktım.
"Hoş geldiniz."
"Hoş bulduk."
Miraç benden sonra Bekir Amcalar ile selamlaşırken Adin karşımda durdu.
Elini uzattığında elini sıktım ve "Hoş geldin." dedim.
"Hoş buldum."
Elimi bırakmasını beklerken bana yaklaştı ve "Nefes kesici olmuşsun." diye fısıldadı.
"Eğer elimi bırakmazsan babam da senin nefesini kesecek." diye fısıldadığımda birlikte babama baktık.
Sanki bakışları ile öldürmeyi deniyordu.
Adin beni bırakıp ona döndü ve neşeyle "İhtiyar!" dedi.
Babamla el sıkışırken "Ne hoş oldu bu barış." dedi.
Babam, Adin'in elini gereğinden fazla sıkarken "Daha hiçbir şey kesinleşmedi." dedi.
Babam elini çekerken "Tabii, öyle." dedi, Adin.
Bekir Amca ikisi arasındaki gerginliğin arasına girmek için Adin'e "Hoş geldiniz." dedi.
Pek etkili olamamıştı ama konu kısmen dağılmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fotoğraftaki Yansıma
Genç Kız EdebiyatıÖlen annesinin, babasından son arzusu, kızlarının güvende olmasıdır. Bu istek üzerine babası, çalıştığı yer altındaki adamları polise ihbar ederek kızıyla kendisini polis tanık koruma programına aldırır ama bilmediği bir şey vardır. Kızı tehlikenin...