HİRAETH

2

2.BÖLÜM
Son Kez

Öyledir ya bazen düşünmek gerekir 'Ne yapıyorum ben?' Demek ne yaptığının farkına varmak gerekir. Bazen de duracağın yeri kaçırırsın, çok geç olur ne desen ayağın çukura düşer.

Tam olarak o anlardan birindeydim şuan üstüme at koşturur gibi gelen kadınla yutkunmadan edemedim. "Gelen annem adı Ayça seni grip sanıyor haberin olsun" Gülümsedim ve gelen kadına baktım. Yanımıza vardığı anda ben Pars'a sarılacak sanarken bana sıkıca sarıldı ona karşılık verdiğimde diğer aile bireyleri de başımıza toplanmıştı düğünde değil miydik neden gelin ve damat yerine bizimle ilgileniyorlardı?

"Ah ne de güzelsin sen kızım" Ayça hanım tekrar sarıldığında erkeklerden biri konuşmaya başlamıştı "Kuzen, bize Alçin Kızılgörel'i getireceğini söyleseydin daha şık giyinirdim" Konuşan adam birden önümde eğilince şaşırdım Pars'ın kuvvetli eli adamın omzunu bulduğunda herkesin gergin bakışları onlara kaydı.

"O ağzını çek sevgilimin üstünden Kenan!"
Ayça hanım hızla oğlunu tutup beni de çekiştirdiğinde bir kadın gerginliği atmak istercesine konuştu "Pars oğlum tam ailemize layık birini bulmuşsun ancak böyle ayakta tutmayalım kızcağızı ne de olsa hasta olmasına rağmen bizi kırmayıp buraya gelmiş" Herkes çok anlayışlıydı ben ise yüzümde zor tuttuğum naif gülümsemem ile onların bu tavırlarına bakıyordum.

"Teyzeciğim biz Ömer'in yanına uğrayalım malum aramız hâlâ limoni" Tekrar elimi tuttuğunda kalabalıktan ayrıldık, gelin damat odasına gidene kadar üstümüzde ki bakışları söylenen iltifatları görmezden gelmek imkansızdı. Pars Amsterdam'dan yeni gelmişti ama herkesin odağı ben olmuştum.

Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimizde melek gibi bir kadın görmüştüm gerçekten çok güzeldi ve gelinlik ona ayrı bir yakışmıştı.
"Kuzen" dedi Pars damatın yani Ömer'in ilgisini çekmek için.
"Kuzen demek ha it herif" Diye çıkışan Ömer karısını bile şaşırtmıştı onlar aralarında konuşurken gelin beni yanına çekmiş uzun uzun incelemişti

"Merhaba ben Çiğdem sende Alçin olmalısın tanıştığıma memnun oldum"
Tek nefeste söylediği şeyler beni gülümsetirken konuştum "Bende memnun oldum Çiğdem, çok güzel olmuşsun"
Sözlerim onu mutlu etmişcesine dahada gülümsemişti "Teşekkür ederim! Sende çok güzelsin ve bizim haytayı kendine nasıl bağladığını şimdi daha iyi anlıyorum erkek olsam bende sana tutulurdum işi çok zor" Kıkırdadım ve sohbet etmeye devam ettik.

Onların çıkış zamanı yaklaştığı için odadan çıktığımızda Pars bana döndü "Çiğdem iyi kızdır ben gitmeden önce Ömer'le sevgiliydiler yani nerden baksan bir dört senedir beraberler" Dedi "Ne yani sen dört senedir buralarda değil misin?" Kafasını onaylarcasına salladı ve tekrar elimi tutup salona yürümeye başladı aşağı inip aile bireylerinin olduğu masaya geçtiğimizde yine bir sürü soru içinde sıkışıp kalmıştım beni kurtaran Ömer ve Çiğdem'in görkemli çıkışı olmuştu.

Çiftler dans için çağrılırken hiç oralı olmamıştım ta ki ilk geldiğimizde Pars'ı sinir eden Kenan önüme gelip elini uzatana kadar. "Benimle dans eder misin?" "Zevkle" Ben cevap vermeden Kenan'ın elini tutan Pars gülmemi sağlamıştı onlar ne zaman yakınlaşsa ailede bir gerginlik oluyordu "Kenan bey sizinle dans etmek isterdim ancak benim zaten bir partnerim var eğer ki çok istiyorsanız etrafta dans etmek isteyen bir çok kız vardır, izninizle biz gidelim"

Pars'ın elini tutup sahneye doğru gittiğimde arkamdan güldüğünü duymuştum "Demek bir partnerin var, yesinler senin partnerini" Buna da iyilik yaramıyordu " Siz düğünü mahvetmeden el atmak istedim çok mu?" Gülüp beni iyice kendine çekti kafamı göğüsüne koyduğumda gerildiğini hissetmiştim. "Neden Amsterdam'a gittin?" Dedim sadece onun duyabileceği bir tonda "Ailemden kaçmak için" Kafasını eğmiş saçlarıma yanağını bastırmıştı "Ne?" Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım "Ailenin tek erkek evladıyım eğer gitmeseydim beni evlendireceklerdi bende sevgilim olduğunu onunla yurt dışına gittiğimi söyledim şansıma sen zaten çocukluğundan beri kameraların arkasında yaşıyorsun. Sahi neden baban seni kimseye göstermedi?" Derin bir nefes aldığımda ciğerlerime dolan kokusuyla gözlerimi kapattım. "Kızılgörel soyadını taşıyan tek kız veliahtım bir nevi korumak için"