22.BÖLÜM
ÇikoEvde bu kadar karmaşa olması dengelerimi bozuyordu. Herkes her yerdeydi ve elimi nereye atsam biri çıkıyordu "Alçin!" Salondan gelen sesle elimde ki meyveleri bırakmadan oraya yöneldim"Efendim Çiğdem, bize meyve getiriyordum ne oldu?" Gülümsedi ve elini koltuğa birkaç kez vurdu. Kıkırdayıp yanına oturdum, biz öyle dinlene dinlene film izlerken Pars ve Ömer içeri girdi her zaman olduğu gibi ilk bizi kontrol etmişlerdi. "Anıl hâlâ bir şey bulamadı" Dedi Pars umutsuzca "Anasını bellediklerim, ay çocuğum duyma sen bunları" Ömer'in ani değişimlerine karşı kahkaha attım.
Cinsiyeti söylememiştim ve şu anda pekte gündemimizde olduğu söylenemezdi çünkü bizim kadar yanımızda bulunanlarda tehlikedeydi."Ev halkı!" Diye patır kütür içeri giren Efe'ye döndük ardından Giray ve Kadir geliyordu. "Ne oldu acaba" Çiğdem'in mırıldanışına kafa salladım "Ben gebeyim!" Ortamda uzun bir sessizlik oldu herkes birbirine bakıyordu "Alçin! Bunların bile çocuğu oluyor bizim niye yok!" Diye yakaran Pars'a baktım biraz durdu dediği şeyi aklında tartmış olacak ki ikinci parlama saniyeler sonra geldi "Lan ne gebesi erkeksin sen!" Dilimi yutmuş gibiydim "Biz de onu açıklamaya çalışıyoruz iki saattir ama beyefendi kabul etmiyor" Efe Giray'a bir bakış atıp dudaklarını büzdü "Baba olacaksın karaktersiz insan sevinsene" Çiğdem sabır çekip film izlemeye devam etti "Bir dakika bir dakika siz seviştiniz mi?!" Ömer yine patavatsızca konuştuğunda gözlerim yerinden çıkacak gibi olmuştu "Siz sevişmiyorsunuz sanki. Valla ben duydum" Dedi Efe bana bakarak anında kafamı çevirdim "Yeter iğrençleşmeyin" Pars sonunda olaya el atıp bu saçma ortamı dağıttığında derin bir nefes aldım az önce ne yaşamıştık biz ya.
"Lan! Nişanlım geliyor lan!" Bu seferde bağırarak giren Anıl'a döndük "Meryem ana mı geliyor?" Dedi Kadir, Anıl onu hiç takmadan bize döndü "Meryem sizinle tanışmak istedi bende kıramadım yoldaymış şimdi kusura bakmayın" Gülümsedim ve Pars'ın elini tuttum "Ne kusuru Anıl beraber yaşıyoruz bu evde o senin hayat arkadaşın tabi gelecek" Bana gülümseyip koltuğun boş bir kenarına oturdu.
Çok sürmeden kapı çalmıştı Anıl adeta zıplayarak kapıya koşmuştu. Benim boylarımda balık etli kumral bir kız içeri girdiğinde gülümsedim büyük siyah gözleri ve gamzeleriyle çok güzeldi. Hepimiz ayaklandık kız önce bana geldi "Merhaba ben Meryem" Dedi çekingence elini uzatarak, elini es geçip sıkıca sarıldım "Alçin bende" İlk şaşırsa da karşılık vermeyi ihmal etmemişti. Selamlaşma fastı sonrasında hepimiz sohbete devam ediyorduk, Meryem benden bir yaş küçüktü yani sadece yirmi üç yaşındaydı ailesiyle birlikte kalıyordu Anıl'la fazlasıyla uyumlulardı tarzlarından zekalarına kadar. Anıl bir yeri bulduğunda Meryem orayı inceliyor binanın yapısını tahmin edebiliyordu.
Tekrar çalan kapıyla sessizlik çökmüştü Pars'la ayaklandık "Sen geride dur leydim" Dedi beni belimden tutarken. Kapıyı açtığında yerde iki tane kutu vardı birbirimize baktık yutkunup bir tanesini aldım, salona döndüğümüzde hepsi merakla bize bakıyordu. Kutuları yan yana masaya koyduk üstünde benim adım yazanı açtım karşıma çıkan oyuncak kemikle kaşlarımı çattım Pars'ın kutusundan ise ufak bir top çıkmıştı. Hiçbirimizden fikir çıkmayınca titreyen ellerle notu aldım seslice okumaya başladım.
"Merhaba yeni Kandoğan!
Üçüncü bölüme hoş geldin. Yaşıyorsun demek, kapıları kitledin mi? Peki camlar onlarda kapalı mı? Herkesi yanına aldığına emin misin dışarıda kalan biri oldu mu? Ya içeriden biriyse hain düşündün mü? Çok düşünme Kandoğan. Dikkatsizlik çağımızın vebası, dört pati uçar dikkatsizsen kaçar."
Titremelerim artarken anladığım şeyle gözlerimi kapattım Pars kendi notunu okumaya başlamıştı
"Bay Kandoğan,
Yaşamana çok sevindim üçüncü bölümde olaman ne büyük şeref! Evlat acısı çektin mi hiç? Evladın bildiğin nerede sordun mu? Emanetin canı az olurmuş Kandoğan hata ettin cana mal oldu." Sessizlik sürerken olduğum yere çöktüm odayı bir telefon sesi doldurdu Pars telefona giderken Çiğdem ve Meryem yanıma gelmiş sırtımı sıvazlıyordu "Ne demek yok" Kadir ve Giray anında ayaklandığında elleri bellerindeydi Ömer ise kaşlarını çatmış kuzenine bakıyordu. Pars'ın bana bakışını gördüğümde gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı "Çiko!" Diye bağırmaya kendimi yırtmaya başladım notu gönderen haklıydı dikkatsizlik etmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİRAETH
Teen FictionAşkın en sadık en tesadüf hali... İhanete uğradığı gece kendini bir anda tanımadığı ancak bir o kadarda tanıdığı insanların olduğu düğünde bulan genç kız ve her ne kadar istemesede gizli saklı yaşadığı hayatının içine o kızı dahil eden adamın hika...