53

62 2 0
                                    

Bu bölüm düzenlenmemiştir!

53.BÖLÜM
Çocuk Gibi Çocuk Bakmak


Beklenen güne çok az kalmıştı.
İki gün sonra Sarp sünnet olacaktı, nasıl davranmam gerektiğini asla bilmiyordum zaten altını alırken şekilden şekile giriyordum bir de böyle olunca iyice elim ayağıma karışacaktı.

Tek güvencem arada bir uğrayan Karaca teyze anneciğimdi, nasıl olsa o hem Pars'ı hem de Ömer'i büyütmüştü sonuçta. Tecrübeli kadındı vesselam.

Merdivenlerden gelen sesle o tarafa döndüm yine odamda, sallanan koltuğumda oturuyordum. Pars'ın halletmesi gereken şeyler olduğu için şirkete gitmişti, Kadir ve Giray'da onunlaydı.

Anıl ve Meryem haftaya yapacağımız kız isteme merasimi için Meryem'in ailesiyle görüşmeye gidecekti, daha önceki isteme gibi değilde sadece yüzük takılmıştı. Anıl'ın isteme için götürebileceği bir babası ve annesi yoktu.

Bu sefer ise net bir şekilde istenecekti hem de Pars tarafından, Anıl aralarındaki buzların tamamen erimesi için bunu kocamdan istemişti.

Çalan kapıyla kucağımdaki Sarp'ın yatışını düzelttim. "Gel" Dedim kapıya bakarak, Çiğdem'in sarı saçları görüş alanıma girdiğinde istemsizce bir gülümseme yayıldı yüzüme.

"Size katılabilir miyiz?" Dedi ve kucağındaki kızının görüş alanıma girebilmesi içim kapıyı hafifçe ittirdi. "Sormanız bile hata!" Benim gibi gülümseyerek kapıyı kapatıp yanıma geldi, diğer sallanan sandalyeye yerleşip Nazlı'yı kucağına oturttu.

"Nasıl büyüdün sen bal böceğim ya" Dedim yanağını hafifçe okşayarak. "Sorma yengesi, bir anda büyüdü. Sen oğluna baktın mı hiç? Boyu uzun olacak babası gibi bak görürsün" Sarp'ın siyah saçlarına dudaklarımı bastırıp mis kokusunu içime çektim, benim temennim de oydu ya zaten, babası gibi güçlü kuvvetli olsun istiyordum oğlum.

"Sen Çiko ve Ömer'i baş başa mı bıraktın?" Dedim kaşlarımı çatarak "Şşş! Çaktırma Ömer'in henüz haberi yok" Sözünü bitirir bitirmez duyulan çığlıkla bir süre birbirimize bakmış ardından kahkahalara boğulmuştuk. Bizim gülüşmelerimize ellerini çırparak tepki veren Nazlı'nın yanında oğlumun çıkarttığı sesler biraz garip kaçmıştı.

Saniyeler sonra kapı sertçe açıldığında seslerimiz kesilmişti. "Destur!" Dedim sinirli tutmaya çalıştığım bir sesle "Bu köpek ruh hastası yemin ederim!" Sözlerimden hiç etkilenmemiş gibi nefes nefese konuşmaya çalıştığında hepimiz onu dinlemeye başlamıştık. "Siz varken hiçbir şey yapmıyor ne zaman yalnız kalsak hırlıyor bana! Bu evde can güvenliğim yok ve hiçbir önlem alınmıyor! Şikayetçiyim, ilgili birimlere duyurulur" Sözünü bitirdiğinde ezberimdeki numarayı söyledim "Avukatım Asil Karar, gerekli işlemlerle uğraşacaktır ve bundan büyük zevk alacağından eminim" Yüzüme bayık bayık bakıp yatağa oturdu.

"Hahaha çok komiksin yengem! Umarım bu özelliğin yeğenime geçmez" Bu sefer yüzüne dik dik bakan ben olmuştum. "Hayatım sen Alçin'in mermilerini unuttun sanırım? İster misin bahçede topuklarına sıka sıka koştursun seni" Çiğdem'le yaptığımız bu dayanışmalar aşırı hoşuma gidiyordu.

Oturmuş sohbet ederken bir gözüm yoldaydı, kocamın yolunu gözlemekten gavunç olmuştum. Uyuyan Sarp'ı beşiğine yatırıp yerime döndüm, Nazlı'nın uyku saatleri düzene girmişti o yüzden Çiğdem oldukça rahattı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HİRAETHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin