39

25 1 0
                                    



39.BÖLÜM
Eksik Bir Yeni Yıl

Bölüm Şarkısı: Cem Adrian- Mutlu Yıllar

Efe Haran'ın Ölümünden Haftalar Sonra
30/12/2023

Kasım gibi Aralık'ta bitmişti. Hamileliğimin dördüncü ayına girmiştim, karnım büyüyordu. Toparlanabilmiştik, eskisi kadar olmasa da iyiydik. Giray artık kendine gelebilmişti. Çiğdem'in doğumuna az kalmıştı, tetikteydik o yüzden. Yeni yıla eksik girmek hepimizi üzse de belli etmemeye çalışıyorduk.

"Yarın için her şey hazır değil mi?" Dedi Meryem yanıma otururken "Hazır, hazır merak etme" Gözleri karnıma kaydığında gülümsemesi büyüdü "Cinsiyeti belli olmadı hâlâ değil mi?" İç çekerek olumsuzca salladım başımı "Maalesef ki hayır. Nazlı gibi inatçı bu da" Kıkırdayıp karnıma bir öpücük bıraktı "Yengesi kurban ona, sağlıklı olsun da son dakika golü atsa da olur" Kıkırdadığımda karnımın hareket etmesi bir olmuştu "Gel bunu bir de babasına anlat, odayı hazırlamak için can atıyor" İkimizde gülümserken zar zor adımlarla yanımıza gelen Çiğdem'e baktık.

"Allah'ım! Sen bir an önce doğurmayı nasip et" Kendini yanıma attığında gülümsedim ve Meryem'le aynı anda "Amin!" Dedik. Biz oturmuş sohbet ederken  ortalıkta dört dönen adamlara baktım. Ömer, dört köşe Çiko'dan kaçarken Pars ve Anıl salona koyduğumuz yılbaşı ağacını süslemekle meşguldü, Kadir ve Giray ise hediye paketlerini kontrol ediyordu. Böyle bakınca toparlanmış gibiydik, ölenle ölünmeyeceğinin farkına varmıştık belki de.

Unutmak değildi bu, biz Efe'yi ölsek de unutamazdık. Biz ondan sonra, onu kalbimizde yaşatmayı öğrenmiştik. Gülüyorduk, içten olsun olmasız gülüyorduk. Bizi güldürmek için uğraşan adam için gülüyorduk.

Eksikte olsak normale dönebilmiştik, çok zorlu günlerden geçmiştik. Ben kaç gece Giray'ı uyandırdığımı bilirim nefessiz kalana kadar ağladığı rüyalarından, kimse bilmez ama kaç kere vazgeçirdim Kadir'i kendini öldürmekten, kaç kere omuz oldum Meryem'e ağlaması için, zil zurna sarhoş olduğunda ben toparladım Anıl'ı, kaygı sorunlarıyla boğuşurken ben çektim o kuyudan Ömer'i, kendini suçlamasın diye kaç kere dil döktüm Çiğdem'e, nefes almadığı kaç geceye uyandırdım Pars'ı. Hepisini ben yaptım ama kimsenin haberi olmadı.

Bunları yüzlerine vurmak içinde yapmadım. Ben dağılmak üzere olan bir aileyi bir arada tutmaya çalışmıştım, başarmıştım da. Yorulmuştum, yoruldukça içimde büyüttüğüm yavruma tutunmuştum. Ben herkesi o beni ayakta tuttu, biz böyle gelmiştik bu günlere.

"Karım! Benim karım! Daldı gitti yine" Pars'ın sesini duymamla kendime gelmişçesine ona döndüm "Ay yok ne dalacağım kocam!" Her birimizden bir kahkaha yükseldiğinde gözlerim Efe'yi aradı.

Aklıma gelenle gülümseyip yüksek sesle konuşmaya başladım "Benim hediyem yarın belli olacak sevgili ailem!" Yarın doktora gidecektim ve Aleyna cinsiyeti bu sefer öğrenebileceğimizi söylemişti. Tek başıma gidecektim ve öğrendiğimde ilk önce Efe'nin yanına uçacaktım.

"Ama ben bekleyemem!" Pars'ın mızmızlanması herkesi güldürse de Giray buruk gülümsemesiyle bana baktı "Önce ona söyleyeceksin değil mi?" Onun gibi gülümseyip kafamı salladım "Sözüm var" Hepimizin içli çektiği nefesleri birbirine karıştığında Çiğdem'in sesi hepimizi korkutmuştu, ona bakışlarımızı fark etmiş gibi açıklama yapmaya başladı "Merak etmeyin sadece bir tekmeydi" Derin bir nefes bırakıp elimi karnıma koydum.

HİRAETHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin