HİRAETH

13

13.BÖLÜM
Sadakat Testi

  Hayat öyle yerlere sürüklerdi ki 'dur' diyemezdi insan kapılır giderdi. Belki de kaptırır giderdi...

Zorlukla gözlerimi açtım üstümde yatan yarı çıplak bedenle gülümsemeden edememiştim Pars dün gece beni uzun uzun uyutmuştu o yüzden tabiri caizi mal gibiydim şu an. Yavaşça kıvrandığımda kasıklarımda bir şey hissettim hem de giderek sertleşen bir şey, anlamam uzun sürmemiş gözlerim yerinden fırlayacak gibi olmuştu "Pars!" Dedim sesimin tonunu ayarlamadan kafasını kaldırdı anlamamış bir ifadeyle yüzüme bakıyordu. Kurtulmak için tekrar kıvrandım ama bu sefer o sertçe yutkunmuş aşağı bakmıştı "Kıvranma!" Demesine rağmen kurtulma isteğim ağır basmış kıvranmaya devam etmiştim "Alçin yapma! Dur bak kötü olacak" Dedi kendini tutamıyormuş gibi.

Böyle yaparak onu çok daha zor bir duruma sokuyordum ama ben de fenalardaydım kasıklarım sızlıyordu bunu ilk defa hissediyorum ve garip bir histi. "Islak mısın sen?" Dedi bir anda bunu nasıl hissetmiş olabilirdi ki? "Kızardın da ondan diyorum"  Aklıma düşenle hemen koluna vurmaya başladım "Sapık herif! Sus ahlaksız pis mahluk!" Kahkahası odayı doldururken çırpınan kollarımı tuttu kafamın üstünde birleştirdi ve yüzüme yaklaşıp nefesini vererek konuştu "Kocaya denmez öyle Allah çarpar" Dedi yamuk bir sırıtışla kaçmak için yine hareketlendim "Daha evli değiliz bir kere günah!" Diye bağırdım kaşları havalanmış şaşkın bir gülümsemeyle bana bakıyordu bulduğum boşlukla kendimi adeta yataktan attım altımda ki oldukça kısa şorta baktı gözleri biraz daha yukarı çıkıp üstümdeki beyaz spor atletine sığmayan göğüslerimde oyalandı hava soğuk olsada evin içi cayır cayır yanıyordu "Çarpılacağım şimdi" Dedi dalgınca hemen koşarak banyoya girdim.

Gerçekten ıslanmıştım ve bu sadece üstümde yatmasından dolayıydı daha tek dokunuşu vücudumda fazla büyük etkiler bırakıyordu ilerlediğimizde başıma neler gelecekti kestiremiyordum. Odadan çıktığını duyduğumda yavaşça çıktım dolaba ilerleyip iç çamaşırı ve elbise aldım kısa duşun ardından vücudumu iyice kurulayıp iç çamaşırlarımı giyindim. Saçlarımın ıslaklığı iyice gittiğinde gri uzun kollu, dar, kalçamın altında biten elbiseyi giyindim önündeki iki siyah düğmede açıktı. Saçlarımı havluyla karıştırmaya devam ederek aşağı indim ama beklemediğim bir şey vardı Pars hâlâ yarı çıplaktı ve karşısında bir kız neşeli neşeli konuşuyordu.

Sinir hücrelerim kaynamaya başladığında boğazımı temizledim gözler bana dönmüştü kız beni boydan süzdükten sonra neşeli halinden eser yoktu "Misafirin olduğunu bilmiyordum" Dedi Pars'a dönerek onun bakışları bendeydi bana benim evimde misafir mi demişti bu? Hızla yanına gittiğimde Pars tepkimden korkmuştu "Alçin Kandoğan" Dedim elimi uzatarak bana ve elime baktı "Kuzenin demek! Ah bende Daye Karakuş" Dedi elimi tutarak Pars tam ağzını açmıştı ki bakışlarımla onu durdurdum bakalım bu hanım hanımcık kızımız sözde kuzenime karşı nasıldı.

Salonda oturmuş Pars'ın ortaokul arkadaşıyla olan sohbetini dinliyordum sanki ben yokmuşum gibi kızın konuşmaları iyice çıldırmama sebep oluyordu. Ayağa kalktığımda Pars'ın zaten ben de olan bakışları sorarmışçasına bir hal almıştı "Pars abi ben kahvaltı hazırlayayım Daye'de açtır uzun yoldan gelmiş malum" Dedim, abi dediğimden beri gözlerinden ateşler çıkıyordu madem ben kıskançlıktan ölüyordum o da ölsündü

Ben yanıyorsam herkes yanacaktı.

Mutfakta fevri hareketlerle kahvaltı hazırlarken Daye'nin kahkahasını duydum gözlerim dolmuştu bıçak saniyelik elimden kaymış parmağım kesilmişti bıçak yeri boylarken acıyla inledim parmağımı sıkıca tutup yerimde ufak ufak zıplamaya başladım Pars hemen soluk soluğa mutfağa girmişti "Ne oldu? İyi misin? Bir yerin acıyor mu?" Endişeyle yanıma yaklaştığında gözlerimin dolduğunu ona göstermeden arkamı döndüm "İyiyim ben Pars abi misafirine git sen, gülüyordu yazık yarım kalmasın kızcağız" Dedim sitemle ne olmuştu bana? Ne zaman böyle kıskanç birine dönüşmüştüm.