EFE HARAN'IN, EFE ORAMAN OLARAK YAŞADIĞI BAŞKA BİR GERÇEKLİKTE, KANDOĞAN'LARIN YENİ EVİNDE YILBAŞI.
Yazarınızdan sevgiler saygılarla...
"Çıldırmama ramak kaldı! Pars, nerede bu çocuğun papyonu!?" Alçin bir yandan uzun kızıl saçlarını bir yanında toparlamaya çalışırken bir yandan huysuzlanıp duran oğlunu giydirmeye çalışıyordu."Leydim, biraz sakin mi olsan?" Pars ise duştan yeni çıktığından mütevellit ıslak olan saçlarının nemini almakla meşguldü.
O anda kapı açıldı ve elinde papyonla gülerek bakan Efe belirdi. "Yıkayıp astığın yerde unutursan tabi bulamazsın Alçin kuşum." Alçin yüzünde oluşan yanak ağrıtan gülümsemesiyle arkadaşından, can dostundan aldığı papyonu oğluna taktı.
"Babası kılıklı nasıl yakışıklı!" Dedi hülyalı hülyalı "Maşallah dayısının küçük kuşuna! Ama ben onu alayım Nazlı kızımızla fotoğrafını çekeceğim" Efe başka bir şey demeden Sarp'ı kaptığı gibi aşağı inerken arkasında şaşkın bir çift bırakmıştı.
"Oğlumla benden çok herkes vakit geçiriyor" Pars'ın sesinde duyulan kıskanç tını karısını bir hayli eğlendirmiş şen bir kahkaha atmasını sağlamıştı. "Sevgilim gece bizimle kalıyor ya çocuk" Demiş kollarını adamın boynuna sarmıştı Alçin.
Onlar öylece odanın ortasında sarılırken bir alt katta, Çiğdem ve Ömer'in odasında işler pekte farklı değildi. Nazlı, yengesinin tasarladığı pembe elbiseden pek bir rahatsızdı. "Annem azcık sabret, bu geceyi atlatalım bir daha sana elbise giydiren Çiğdem ne olsun!" Karısının yakarışlarına gülmemek için kendini sıkan Ömer dayanamayacağını anlamış kendini odadan atmıştı.
Soluğu mutfakta aldığında üç çift göz ona dikilmişti. Meryem bir eli koca karnını severken diğer eliyle tepsideki kurabiyeleri tabağa diziyordu, Anıl ise karısının işini kolaylaştırmak adına bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Aleyna bir yandan kek hamurunu hazırlarken gelen Ömer'e bakmayı da ihmal etmemişti.
"Ne o? Çiğdem tarafından haşlandın mı?" Anıl'ın eğlenen sesi işleriyle ilgilenen iki kadını da meraklandırmış can kulağıyla onu dinlemeye itmişti. "Yok yok sağlamım. Cennetim rahat durmuyor da kabak başıma patlamasın diye kaçtım" Üçü bir onun bu haline kahkahalar atarken salonda yılbaşı ağacıyla uğraşan Giray arkasında olandan habersizdi.
Kucağında Sarp'la biricik eşini izleyen Efe derin bir nefes almış kucağındaki bebeği salanan pusetine yatırmıştı. "Becerikli kocam benim" Kollarını sardığı bedene dayamış kafasını öylece dikiliyordu. "Beğendin mi sevgilim?" Giray'ın heyecanlı sesi yüzüne yerleşen gülümsemeyle uyuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİRAETH
Teen FictionAşkın en sadık en tesadüf hali... İhanete uğradığı gece kendini bir anda tanımadığı ancak bir o kadarda tanıdığı insanların olduğu düğünde bulan genç kız ve her ne kadar istemesede gizli saklı yaşadığı hayatının içine o kızı dahil eden adamın hika...