24

75 5 0
                                    

UYARI!
Bu bölümde ilerlediğimiz zamanlarda yayımlanacak kurgulardan karakterler yer almaktadır. Kitapta bahsedilen bazı karakterler ve çiftlerin kendine has hikayeleri bulunmakta, ayrı ayrı okunabilir aralarında hiçbir bağlantı bulunmamaktadır sadece hayatlarında bir yerlerde karşılaşmış ya da tanışlar...

24.BÖLÜM
Rize

Hazırlanıyorduk. Rize'ye gitmek için gerekli eşyaları toparlarken içimdeki heyecan gittikçe artıyordu. İki valiz hazırlamıştık biri tamamen benim diğerinin yarısı Pars'ındı diğer yarısıda havlularımız ve bir takım özel eşyalarımızla-silahlarımızla- doluydu.

Çiğdem yavaş yavaş yanımıza gelip yatağa oturdu "Çido bak biz gelmeden doğurma evdeki varlıkları da öldürme tamam mı?" Pars'ın ona takılmasına gülen Çiğdem elini karnına koyup yavaşça sevdi "Nazlı duydun amcanı kızım." Kıkırdayıp son eşyaları çantaya koydum, ortalıkta gerekli bir şey bırakmadığıma emin olup yolda giyeceklerimi hazırladım "İzninizle duş alacağım" Dedim ve banyoya yöneldim suyu hazırlamaya çalışırken küçük adımlarla yanıma gelen kocama kıkırdamadan edemedim "Ne oldu sevgilim?" Dedim kaşlarımı kaldırarak "Duş alacağız ya ömrüm" Gözlerinin içine bakmayı sürdürdüm "Alacağım dediğimi hatırlıyorum" Omuz silkip açtığım suyun altına girdi "Ha sen ha ben ne fark ediyor" Kafamı olumsuzca sallayıp yanına gittim.

Normalde on beş dakika olan ama işin içine Pars girince kırk beş dakika süren duşumuzun ardından odaya geçmiş hazırlanmaya başlamıştık. Siyah eşofmanımın üzerine beyaz ince askılı crop giyip spor ayakkabılarımı bağladım. Makyaj masasına oturacağım sırada Pars beni kucağına çekmiş her zamanki gibi saçlarımı kurutmaya başlamıştı "Öreyim mi leydim?" Aklı yine anne babasına gitmiş olmalıydı "Lütfen" Dedim gülümseyerek. İşini bitirdiğinde kalkıp aynanın karşısına geçtim bir yandan güneş kremi sürerken bir yandan da giyinen kocamı dikizliyordum "Yine ben mi kopyaladım kombinini" Çapkınca gülümseyip yanıma geldi ellerini belime sarıp omzuma derin bir öpücük bıraktı "Sen benim diğer yarımsın, eksik parçam, nefes sebebim her şeyimsin" Yanaklarımın kızardığını fark etmiş gibi şen bir kahkaha atmıştı "Görende sana hiç iltifat etmiyorum sanar leydim" Omuz silkip tutuşunda kurtuldum rimel ve parlatıcı sürüp son kez kendime baktım. Uzun yol için hazırdım.

Valizleri alıp aşağı indiğimizde hepsi yan yana dizilmiş bize bakıyordu "Ev size emanet sizde önce Allaha sonra birbirinize emanetsiniz. Bir şey olursa hemen arıyorsunuz tamam mı? Çiko ve Çiğdem'e dikkat edin Meryem geldiğinde hayvanlık yapmayın kızı yormayın" Hepsi başını salladığında kollarımı açtım koca bir sevgi yumağına dönüşmüştük odayı yalancı bir öksürük sardığında gülümseyerek kocama baktım "Hani benim karım ya o. Benim ya alayım ben onu" Beni belimden tutup kendine çektiğinde diğerleri kahkahalar atmaya başlamıştı.

Arabaya yerleşip yola çıktık normalde on dört saatlik bir yolumuz vardı ancak Pars'ın Lamborghini Urus'u o yolu en fazla on saatte gitmemizi sağlardı. Rize'de dağlık bir alana gittiğimiz için diğer spor bebeklerinden birini kullanmamıştı. "Yolun beş saati ben gideceğim!" Dedim çocuksu bir hevesle aynı zamanda daha taze bir yarası olduğu için yorulmasını istemiyordum. "Gidersin sevgilim ben yorulunca sana veririm" Gülümseyip yanağına küçük bir öpücük bıraktım "Seni seviyorum" Kıkırdayıp elimi tuttu dudaklarına götürüp öptü ve bir süre orada bekletti.

Radyoda çalmaya başlayan 'Deniyorum, ama' ile gülümsedim. "Valla bizim şarkınız ya!" Gülümsemen kahkahalara döndüğünde derin bir nefes aldığı gözümden kaçmamıştı. "Sen gül ben bir ömür dinleyeyim güzel sevgilim benim" Ellerimiz birbirine kenetli bir süre gittikten sonra Pars bacaklarımı kendi bacaklarının üstüne uzatmamı sağlamıştı. Sallana sallana iyice uykum gelirken gözlerimi kapatıp dinlenmeye başladım uyumuyordum sadece bedenimi dinlendiriyordum aklım yarasında olduğu içinde dikkat ediyordum.

HİRAETHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin