Savaş'ın kolu iyileşene kadar motosiklet şirketin garajına konulmuştu. Umut tüm gün boyunca Savaş'ın heyecanlı heyecanlı motosikletini anlatmasını büyük bir tebessüm ile dinlemişti fakat tam olarak kendisini verememişti. Ne zaman gözlerini kırpsa Sancar Bey'in Savaş'a sarılmamak için onu geriye doğru hafifçe itelediğini hatırlıyor ve içi yanıyordu.
Nasıl bir baba oğlunu öyle güzel bir anda o şekilde geriye iteleyebilirdi?
Savaş bunu fark etmemişti veya fark edip umursamamıştı. En kötü ihtimal belki de artık buna alıştığı için umursamamıştı.
"Yalnız o motosikleti eskisi kadar hızlı sürmek yok." diyerek düşüncelerinden ayrıldı Umut. "Bir keresinden neredeyse üzerimden geçecektin."
"Özür dilemiştim." diyerek güldü Savaş. "Bilerek yaptığım bir şey değildi, hayat durmadan bizi yan yana getirmek için uğraşıyordu sadece."
Umut da gülerek kafasını salladı ve Savaş'ı dikkatlice göğsüne çekti. "Öyle mi yapıyordu?"
1 sene 3 Ay Önce
Umut haftasonu biraz kafa dağıtmak için sahil boyunca koşmuştu. Zihni durmadan patronunun oğlu Savaş ile dolu olduğu için, onu birkaç saatliğine de olsa için durmadan başka işler yaparak onu geriye doğru itelemeye çalışıyordu.
Onu ilk gördüğü andan itibaren ondan etkilendiğini biliyordu. İlk başlarda babasının durmadan çocuğu yerin dibine soktuğu için soğuk davransa da onun huzurevinde, yetimhanede ve barınakta nasıl vakit geçirdiğini gördüğünden bu yana tüm ön yargısı kırılmıştı ve bunca zamandır görmezden gelmeye çalıştığı o karmaşık duygu daha fazla gün yüzüne çıkmıştı.
Umut durmadan o duyguyu geriye doğru iteliyor fakat itelediğini duygu daha kuvvetli bir şekilde geri dönüyordu. Savaş'ın adı geçince bile Umut hızlanan kalbine, kasılan midesine söz geçiremiyordu.
Ve yine zihni tekrardan konuyu Savaş'a getirmişti.
Umut bu kadar koşunun yeterli olduğunu düşündükten sonra evine doğru yürümeye başladı. Evine sadece on dakikalık mesafe kalmışken bir anda köşeden dönen motor ile yüz yüze geldi ve motor son anda Umut'a çarpmadan durdu. Umut hızla kaşlarını çatarak kafasında kaskı takılı olan adama döndü. "Manyak mısın sen!? Ara sokakta bu kadar hızlı motor sürülür mü?"
Adam eldivenli elini kaskına koyup kaskı kafasından çıkardığında Umut'un sinirli bakışlarının yerini şaşkınlığa bıraktı. Kendisine az kalsın çarpacak olan kişi Savaş'tı. Aşık olduğu ama durmadan bu duyguyu görmemezlikten geldiği Savaş.
Savaş kaskı kafasından çıkarttıktan sonra dağılmış saçlarını iyice dağıtıp hafifçe gülümsedi. "Manyak olduğumu birkaç kez söyledin zaten, bu konuda anlaştık sanırım."
"Kendi canınla ne alıp veremediğin var?"
"Tutku." dedi Savaş omuz silkeleyerek. "İstersen bir tur at, anlarsın ne demek istediğimi."
"Birileri iyi tarafından kalkmış galiba." Umut motosiklete kısa bir bakış attıktan sonra kafasını iki yana salladı. "Sağ ol, istemem."
"Emin misin? Bu teklifi benden kolay kolay duymazsın."
Umut gülümsememek için kendisini tuttu. "Çok mu değerli senin için bu motosiklet?"
"Tahmin edemeyeceğin kadar." diye fısıldadı Savaş, sonra kaskını düzeltti. "Her neyse, ısrarcı olmayı pek sevmem. Bu arada kusura bakma, amacım seni ezmek değildi."
"Böyle yerlede biraz daha yavaş sürmelisin. Karşına bir çocuk veya araba çıkabilir."
"Nasıl isterseniz avukat bey." Savaş gülümseyerek kaskı başına geçirdikten sonra motosikletini çalıştırdı ve kornaya bastıktan sonra sürmeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
versace , GAY
General Fiction"Benden nefret etmen umrumda değil," Sarışın adam alayla gülerek alt dudağını ısırdı. "Ben de sizin gibilerden nefret ediyorum. Unutma, sen sadece babam için çalışan bir avukatsın. Seni kovdurtmak dudağımdan çıkacak kelimelere bakar sadece, Umut Özt...