Gizemli kutunun içindeki sarı gül

1.5K 150 71
                                    

Eve geldiklerinde kısa bir duşa girmişlerdi ve sonra direkt uyumuşlardı. Sabaha doğru Umut'u uyandıran Savaş'ın ısrarla çalan telefonuydu. Gözlerini Savaş'a çevirdi, uykusu biraz ağır olduğu için haraketsiz bir şekilde hâlâ yatıyordu. Umut, Savaş'ın üzerinden uzanıp telefonu aldı ve kulağına götürdü. "Efendim?"

"Savaş Bey, merhaba. Ben Atakan."

Umut telefonu kulağından çekip kimin aradığına baktı. Atakan (güvenlik) yazıyordu. "Merhaba." dedi Umut şüpheyle, Atakan neden sabahın bu saatinde Savaş'ı aramıştı? "Ben Umut Öztekin. Bir sorun mu var?"

"Umut Bey, günaydın. Savaş Bey'e dün bir kargo  almıştı ama bunu çöpün kenarında unutmuş."

Umut birkaç saniye düşündü, Savaş kargo hakkında hiçbir şey dememişti. "Kimden gelmiş?"

"Maalesef yazmıyor ama çok güzel bir kokusu var. Aşırı tanıdık bir koku."

"Açılmamış yani?" diye sordu Umut kısık bi sesle.

"Bantlı hâlâ efendim."

"Tamam, sen onu benim odama bırak, biz birazdan geleceğiz zaten."

Telefon kapandığında Umut öylece kalakaldı. Şimdi burada Savaş'ı uyandırıp neler olduğunu sorabilir veya onun uyanmasını bekleyebilirdi.

Telefonu aldığı yere koyduktan sonra bedenini Savaş'a çevirip onun yüzünü incelemeye başladı. Çok rahat bir şekilde uyuyordu. Göğsü huzurla kalkıp iniyor, göğsünün üzerindeki zincirin ucunda duran alyans onunla beraber haraket ediyordu. Umut elini Savaş'ın köprücük kemiklerine koyup hafifçe okşamaya başladığında Savaş yavaş yavaş gözlerini araladı. "Sevgilim, ne zaman uyandın?"

Umut gülümsemeye çalıştı ama başaramadı. "On beş dakika oldu Savaş'ım."

Savaş uzanıp Umut'un dudağına bir öpücük bıraktıktan sonra kendisi geriye doğru çekildi ve duvardaki saate baktı. "Çıkalım mı? Baya geç olmuş."

"Çıkalım." diyerek üstündeki örtüyü çekti Umut, tam yataktan kalkmak üzereyken bir anda Savaş üzerine atladığında yatağa tekrardan çivilenmişti. Gülerek üzerindeki sevgilisine baktı. "Çıkmaya karar verdik sanıyordum?"

"Sadece bir tane öpücük." dedi Savaş dudağını Umut'un dudağına bastırırken. Umut bu sefer daha içten ve şehvetli bir şekilde öpücüğüne karşılık verdiğinde Savaş gülümseyerek geriye çekildi. "Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum Savaş'ım." Umut elini kaldırıp Savaş'ın yüzüne koydu ve okşamaya başladı. Zihninin bir köşesinde her ne kadar o gizemli kargo olsa da Savaş konuyu açana kadar açmayacaktı. İçindeki kuşku ve şüpheci tarafı bir şekilde bastıracaktı.

Savaş üzerinden kalkıp elini yüzünü yıkamak için banyoya girdiğinde Umut birkaç dakika sonra onun peşinden banyoya girdi. Savaş dişlerini fırçalıyordu, Umut da onun yanına geçip elini yüzünü yıkadıktan sonra diş fırçasına macununu sürdü ve dişlerini fırçalamaya başladı. Arada bir gözü Savaş'ın yüzüne kayıyordu, sevgilisinin bugün morali güzel duruyordu.

"Son zamanlarda seni çok enerjik görüyorum."

Savaş ağzını yıkadıktan sonra aynadan Umut'a bakıp gülümsedi. "Enerjik olmamam için sebep yok ki. Yakışıklı sevgilim yanımda, o yakışıklı sevgilim sayesinde babam bana uzun zamandır tek bir laf etmiyor; sağlığım yerinde, hem mental sağlığım hem bedensel sağlığım. Hayatımın en güzel zamanlarını yaşıyorum."

"Harika." dedi Umut diş fırçasını ağzından çıkarırken. Sonra avucuna aldığı suyla ağzını çalkaladı ve tükürdü. "Seni böyle görmek çok güzel Savaş'ım."

versace , GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin