"Benden nefret etmen umrumda değil," Sarışın adam alayla gülerek alt dudağını ısırdı. "Ben de sizin gibilerden nefret ediyorum. Unutma, sen sadece babam için çalışan bir avukatsın. Seni kovdurtmak dudağımdan çıkacak kelimelere bakar sadece, Umut Özt...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
.
Bara geldiklerinde Savaş kaşları çatık bir şekilde etrafta gezdirdi gözlerini. Erkekler bir tarafta, kızlar başka bir tarafta takılıyorlardı ve oldukça birbirilerinden uzak duruyorlardı.
“Ya bu bar çok cinsiyetçi ya da biz gay barına geldik?”
“Emre bu.” Umut, Savaş'ı duymamazlıktan gelerek cebinden telefonunu çıkarttı ve galerisinden kardeşinin fotoğrafını açıp Savaş'a gösterdi.
“Pekala, hadi kardeşini bulalım.”
Savaş iyice telefona baktıktan sonra kalabalığın arasına girip Umut'un kardeşini aramaya başladı. Arkasına baktığında Umut'u göremedi, anlaşılan Umut başka bir tarafa gitmişti.
“Hey, yeni misin burada? Seni ilk kez görüyorum.”
Kendisi ile konuşan esmer, oldukça kalıplı adamı gördüğünde yüzünü ekşiterek adamı göğsünden hafifçe itti. “Evet, beni ilk ve son görüşün. Çekil.”
Adamın muhabbeti uzatacağını fark ettiğinde buna izin vermeden hızlıca yanından geçip gitti. Dans pistinden çıkınca etrafı daha net görmeye başlamıştı.
Bu sırada sarışın bir adamla konuşan küçük çocuk dikkatini çekti. Gerçi pek fazla küçük gözükmüyordu fakat dans pistindekilere nazaran bu çocuk daha ufaktı.
Koşar adım çocuğun yanına gidip kolundan tuttu ve kendisine çekti. “Emre Öztekin sen misin?”
“Sen kimsin?”
“Savaş Kara.”
Çocuğun gözleri korkuyla açıldı en başta. Daha sonra kaçmak için hamle yapmıştı ki Savaş hızla çocuğun sweatshirtünün kapşonundan tutup kafasını iki yana salladı. “Kaçmak yok ufaklık. Abin senin için ne kadar endileşli, haberin var mı?”
“O da mı burada?”
Savaş cevap vereceği sırada biri elini Savaş'ın koluna koyup çocuktan çekti.
“Sen kim oluyorsun da müşterimi rahatsız ediyorsun?”
Savaş sırıtarak kafasını kaldırıp karşısındaki adama baktı. “Sen Utku Çaparoğlu olmalısın.”
“Evet, benim. Bir sorun mu var?”
“17 yaşındaki çocuğu barına alman dışında mı? Hayır dostum, hiçbir sorun yok.”
“İki ay sonra on sekiz yaşına girecek. Kendi kararlarını verebilir.”
“Ama kurallar bunu demiyor...” Adam bir şey diyecekken Savaş elini kaldırıp onu susturdu. “Umut'u nasıl sindirmeyi başardın veya tehdit ettin bilmiyorum, bana anlatmadı. Fakat bilmen gereken bir şey varsa ben Umut Öztekin değilim. Savaş Kara'yım. Beni karşına almak istemezsin.”
