Selamun aleyküm 🍂🍂
Keyifli okumalar...🍭🍭
2 AY SONRA
Arabadan indiğim gibi gözüm evimize takılmıştı. Evimizin dış cephesi değişmişti. Bahçeye çeşit çeşit çiçekler ekilmişti. Evin dışı, bahçesi en son hatırladığımdan çok farklıydı.
Her şey gibi farklıydı...
-Hadi kızım.
-Tamam anne.
Ağabeyim ve Özge hastane çantalarımı alıp arkamdan gelirken önümdeki üç basamağı aşıp açık olan kapıdan içeriye geçmiştim.
Kapıda bekleyen Havva teyzeye sıkıca sarılıp geri çekildim.
Hastanede bulunduğum beş aylık süreç de neredeyse her hafta ziyaretime gelip, gitmişti. En az annem kadar üstümde emeği vardı. Söz de evimizdeki yardıcımızdı ama aileden birisi olmuştu bizim için.
-Şükürler olsun sağsağlim döndün evine kızım.
-Döndüm Allah'ın izniyle.
-Neyse ayakta çok fazla durma. Salona geç. Doktoruna inat mükemmel bir masa hazırladım.
-Havva teyze annemle bir olup bir aya kalmadan duba gibi yapmaya kararlısınız galiba.
-Şhhh, karışma işimize. Annenle var bi bildiğimiz. Hadi geç içeriye.
-Karışmak ne haddime sultanım.
Havva teyzenin yanağına sulu bir öpücük kondurup salona geçmiştim.
Buradaki mobilyalar da değişmişti. Bir tek mobilyalar değil, odanın boyası, koltukların önündeki halı, yemek masası ve yemek masasının altındaki halı değişmişti. Resmen annemler altı yılda evi baştan döşemişlerdi. Koca salonda birkaç biblo ve tablo dışında hatırladığım bir şey yoktu.
-Begüm ne oldu kızım?
-Bir şey olmadı. Sadece salona baktım. Eski halinden eser yok. Her şey değişmiş. Evimizin salonu çok değişmiş.
-Bana kalsa hâlâ diğer mobilyaları falan kullanırdım ama sen ve Özge başımın etini yediğiniz için daha fazla dayanamayıp pes ettim. Salondaki her detayı Özge ile beraber iki yıl önce beraber yaptınız.
-Güzel yapmışız desene.
-Salonu incelemen bittiyse istersen masaya geç, babanlarda gelir şimdi.
-Ben bi elimi, yüzümü yıkayayım.
Annem başımı sallayınca salon kapısına yöneldiğimde aklıma gelen detayla başımı geri çevirdim.
-Anne kattaki lavabo inşallah aynı yerindedir. Onu da değiştirirmediniz değil mi?
-Biraz daha abart kızım.
Annemin göz devirmesine gülüp salondan çıkıp lavaboya geçerek elimi yüzümü yıkayarak başımdaki bandanayı düzeltip salona geçmiştim.
Annem, babam, ağabeyim ve Özge masadaki yerlerini almıştı. Ben de bana ayrılan sandalyeye geçip oturmuştum.
-Afiyet olsun çekirdek ailem.
-Afiyet olsun kızım.
Hepsi bir şeyler söyleyince çorbamı içip servis tabağıma masada bulunan yemeklerden doldurmuştum.
-Bugün birileri gelir mi?
-Yok, kimse gelmeyecek. Zuhallerle falan konuştum. Bugün dinlenin kimse gelmeyecek dedi. Yarın gelirler muhtemelen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFİK (FİNAL)
ChickLitYalan.... Yalan söylemenin en büyük sebebi korkaklıktır. Peki gerçekten de en büyük sebep korkaklık mıydı? Begüm ve Doruk #yalancı 1. sırada (10.06.2023) #gençkurgu 1. sırada (17.06.2023)