56

636 104 154
                                    

Selamun aleyküm 🍂🍂

Keyifli okumalar...🍭🍭

-D. Doruk...

-Begüm sana bir soru sordum. Korunuyor musun?

-E. Evet.

Elindeki ilaç kutusunu yatağa atıp yatağa oturdu. Elini saçlarından geçirince ben de yanına gidip oturdum.

-Kızdın mı?

-Evet. Hem de çok kızdım.

-Sana söyleyecektim ama utandım.

-Hadi ilk gün utandın ya dün? Dün niye söylemedin?

-Ben nasıl söyleyeceğimi bilemedim. Özür dilerim. Sana da söylemeliydim. Tek başına alacağım bir karar değildi. Üzgünüm.

-Sence bana söyledin diye mi kızdım sana?

Yan dönüp bir elini yanağıma yaslayıp diğeriyle de elimi tutmuştu.

-Bak güzelim... İkimizde doktoruz. Bu ilaç ne kadar zararlı benden daha iyi biliyorsun. Ay da bir kere içilmesi gereken ilacı da iki gündür içiyorsun. İleride yaşanacak kadın hastalıkları riskini biliyorsun. Çok kullanınca insanlar çocuk sahibivolamiyor. Rahmine göz göre göre zarar veriyorsun. Her şeyi koy bir kenara , yıllarca hastalığına ilgili ilaç kullandın. Daha yeni yeni ilaçları bırakmışken başka ilaçları vücuduna sokuyorsun.

-Ben... Ben çocuk istemiyorum. Yani şimdilik. Yeni evlendik.

-Begüm...

-Lütfen kesme. Bak hastalığım yüzünden ara verdim. Kaç yıllık kaybım var. Hepiniz uzmanlığınızı aldınız bi ben asistan kaldım aramızda. Sizi kıskanmıyorum ama uzmanlığımı alana kadar da çocuk istemiyorum. İki gündür yatakdan çıkmıyoruz. Böyle devam ederse yakında bebek haberi alacağız. Ben bunu istemiyorum. Mesleğime hemen ara veremem. Zaten yeni evlendik. Birbirimize alışıp, evliliğimizin tadını çıkaralım önce.

-Bunun tek çaresi şu ertesi gün haplar mı sanki? Bir daha şu zımbırtıları görmeyeceğim. Ya aylık iğne olursun ya da ben gerekli önlemi alırım. Öyle korunuruz. Kendimizi hazır hissedene kadar çocuk konusunu kapatıyoruz.

-Sonra konuşalım mı? Irmaklar bekliyorlar aşağıda.

-Gidelim ama bu konu burada kapanmadı Begüm hanım.

Başka bir şey söylemeden odadan çıkınca ben de arkasından çıktım.

Beraber aşağıya indiğimizde Patrice pişen etleri masaya getiriyordu.

-Ah geldiniz mi? Ben de tam sizi çağırmaya gelecektim. Etler pişti.

-Size de zahmet oldu.

-Saçmalama ne zahmeti. Hadi geçin sofraya.

Irmak ile yan yana oturunca Doruk benim karşımdaki sandalyeye Patrice ' de Irmak'ın karşısındaki sandalyeye oturmuştu.

Patrice Türkçe ' yi tam olarak konuşamadığı için İngilizce konuşuyorduk.

-Birkaç gün burada kalsanız. Biz zaten iki gün sonra İstanbul ' a dönüyoruz. Kısa bir kaçamak yaparsınız burada. Değil mi hayatım?

AFİK (FİNAL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin