Nil'in söylediği bu şeyle öksürüklerime hakim olamıyordum. Nil, ay kaçın der gibi bakıyordu bana.
"Eh işte diyecektim! Dilim sürtüştü." Aynen sıva bir de.
Ona sus artık der gibi baktığımda gözlerini kapadı sıkıca. Mert Hakan eğleniyor gibiydi.
"Gülmesene Mert Hakan."
Ellerini teslim olurmuşçasına kaldırdığında bile gülmeden duramıyordu.
-0537 *** ** **: Deniz, Gözde ben!
Deniz: Gözde, n'aber?
Gözde: İyidir senden?
Deniz: İyiyim ben de.
Gözde: Şey diyecektim ben.
Gözde: Acaba akşam yemeğe mi gelsen?
Deniz: Bilemedim ki şimdi.
Gözde: Hadi ya!
Gözde: Mert Hakan'ı da çağıracağız. Beni futbol muhabbeti dinlemek zorunda bırakma.
Deniz: Tek sebebi bu mu :(
Deniz: PEKDĞWÖSĞWÖSĞWÖD
Gözde: Bazen senin o televizyondaki buzlar kraliçesi olduğuna inanamıyorum.
Gözde: Şaka bi yana seninle arkadaş olmak istiyorum.
Gözde: Seninle vakit geçirmek güzel.
Deniz: Bu itiraftan sonra gelmeyen utansın.
Gözde: Öpüyorummm!!
Deniz: Ben de!!
Ne ara bu kadar samimi olmuştuk biz? Ne kadar çabuk alışmıştım ben Gözde'ye.
Hazırlandıktan sonra Gözde'nin attığı konuma gittim. Evi sonunda bulabilmiştim.
Zili çaldığımda İrfan gülümseyerek açmıştı kapıyı. "Hoşgeldin." Ben de onun bu samimiyetine karşılık gülümsemiştim.
"Hoşbuldum." İçeriye girdiğimde Gözde bana sarılmıştı sıkıca.
Salona ilerlediğimizde Mert Hakan'ı görmemle gülümsemem daha da büyümüştü. Beni görünce ayağa kalkmıştı ama nasıl selamlaşması gerektiğini bilmediği için eli ayağına dolaşmıştı. Onun yapamayacağını anladığımda onunla sarılarak selamlaşma işini ben üstlenmiştim.
"Buraya gelirken bile bu kadar güzel olmamalısın." dediği şeye sırıtmıştım, istemsizce tabii ki.
Gözde, beni mutfağa götürdüğünde onları arkamızda bırakmıştık.
"Eee Deniz, sevgilin var mı?" Ağzımı arıyordu.
"Kim soruyordu?" Gülerek söylediğim şeyle ofladı.
"O kadar mı belli?" Kafamı sallamıştım. Güldüğünde ben de gülmüştüm, daha fazla.
"Bir arkadaşımı yapacağım sana." Göz kırptığında kim olduğunu anlamamak mümkün değildi. Mert Hakan'dan bahsediyordu belli ki.
"Bilmem Gözde, sence benim sevgilim var mı?" Bu dediğim şeye şaşırmıştı elbette. Bunu beklemiyor olacaktı ki gözleri açılmış bana bakıyordu.
"Şaka yapıyorum, arkadaşına sevgilim olmadığını söyleyebilirsin." Gülümsemişti bu dediğimle.
Yemeklerin hazır olduğunu söylediğimizde hep birlikte masaya oturmuştuk. "Siz ne kadar benziyorsunuz ya." İrfan, Gözde ve beni gösterdiğinde gülmüştüm.
Ruh ikizim Gözde mi yoksa?
"İnsan insana benzer." dediğim şeyle kafasını sallamıştı. "Ama karakter olarak Mertoya benziyormuşsun gibi bir his var içimde." dediği şeyle her cümlenin sonu nasıl Mert Hakan'da bitiyor diye düşünüyordum.
"Benziyoruz sanki." dediğim şeyle Mert Hakan'ın yüzündeki gülümsemeyi görmüştüm.
"Eee Deniz, senin sevgilin var mı?" Gözde, yapma der gibi baksa da artık çok geçti. Kahkaha atmıştım ister istemez.
"Bu iki oldu. Siz de birbirinize benziyorsunuz, karakter olarak." dediğim şeyle Gözde, İrfan'a kısık bir sesle anlatmıştı olanları.
İrfan daha çok sırıtmıştı. Mert Hakan'a kaymıştı bakışlarım. Yuh, ikiniz de mi yakalandınız der gibi bakıyordu.
"Sevgilim yok." Gülümseyerek söylediğim şeyle Mert Hakan da gülümsemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia || Mert Hakan Yandaş
Fanfiction"Biliyor musun Querencia, İnsanın kendini en güvende, güçlü ve rahat hissettiği, kendi olabildiği, yuvası gibi gördüğü yer demekmiş." Gözlerinin içine baktığımda bu açıklamama karşı gülümsemişti. "Senin yanındayken kendim gibi olduğumu hissediyorum...