İstanbul'a dönmüştük.
Döneli de biraz olmuştu. Sahi ne kadar oldu? 2 ay falan.
Yarın Mert Hakan'ın doğum günüydü. Benim ona öylesine bir hediyem vardı ki.
"Nasıl yapıyoruz?" İrfan'ın sorusuyla dudak büzdüm.
"Pastayı alalım, tesiste kutlayalım!" Nil'in söylemiyle İrfan iki yana salladı başını.
"Deniz'e öyle evlenme teklifi etti, anlar."
Kafamı sallamıştım, ne yapabilirdik? Aklıma gelen fikirle gülümsedim ve bu fikri diğerlerine anlattım. Bunu yapabilmek için biraz uğraşmamız gerekiyordu.
-
"Mert Hakan, mızmızlanma ya!" Söylediğim şeyle gülümsedi. Onu sinema salonuna götürdüğümde ofladı. "Çok sıcak burası!"
"Tamam bekle, klima açtıracağım." Söylediğim şeyle kafasını sallamıştı. Dışarıda bekleyen İrfanlara klimayı çalıştırmalarını rica ettim. Işıklar kapandıktan sonra onlar da gireceklerdi.
"Gecenin bu vakti biz neden sinemaya geldik yavrum?" Sürprizi kaçacak Mert Hakan.
"Canım istedi, isteyemez mi? Biz senin canının istediklerini yapıyoruz ama." Söylediğim şeyle sırıttı ve açıkta kalan omzuma öpücük kondurdu.
Işıklar kapandığından önce bir film girdi. Planımız böyle değildi, neden şu an film vardı? Yanlış salona mı girdik biz?
Gördüğüm şeyle gülümsedim. Çünkü ilk devreye giren benim değil Mert Hakan'ın planıydı. Bizim yaşadığımız her şeyi takımla canlandırmışlardı. Skeç gibi yapıp videoya almışlardı.
Şaşkınlıkla bakıyordum. Kamera kaydına önce Nil çıktı.
"Senin hediyen bizimkinden daha güzel olacak Deniz." Söylediği şeyle planın aniden değiştiğini anladım. Çünkü videonun sonu saat 12ye gelecekti. Güzel planlamışlar, planlarken Mert Hakan'ın bundan pek haberi yoktu.
O sadece kendi planının olduğunu düşünüyordu.
İçeride sadece biz vardık, İrfanlar girmemişti.
"Güzel kardeşim, Doğum günlerini sevmediğini biliyorum ama artık yalnız değiliz bizim de bir ailemiz var. Bizim de yaşadığımız, dünyaya geldiğimiz günü kutlamamız lazım! Seni çok seviyorum, hep mutlu ol ve o gülümsemen asla solmasın. Nice senelere!" Söylediği şeyle güldüm.
Ardından video kadrajına sürekli birileri girdi. Sürekli bir konuşmalar.
Efe ve annem de kadraja girdiğinde şaşırmıştım ancak onlar da doğum günümü kutlamışlardı.
Saat geliyordu.
Benim için hazırladıkları video bittiğinde saatin geldiğini fark ettim.
"Beğendin mi?" Mert Hakan, gülerek sormuştu bu soruyu.
"Beğendim, teşekkür ederim."
"Hayatıma girdiğin, hayatımda olduğun her saniye için o kadar şanslıyım ki. Seninle olduğumda her şeyi unutuyorum. Bana bu mutluluğu yaşattığın için teşekkür ederim. Her zaman, her koşulda hayatta olduğum müddetçe yanında olacağım. Seni seviyorum güzel kızım, iyi ki doğdun." Mert Hakan'ın söylediği şeyle biraz dolmuştu gözlerim. Ona sıkı sıkı sarıldıktan sonra dudaklarına öpücük bırakmıştım.
"Hadi çıkalım." Söylediği şeyle kafamı iki yana salladım.
"Henüz değil." Sinema perdesine yansıyan görüntümle şaşırmıştı Mert Hakan. Muhtemelen ona böyle bir fikir vermişlerdi o da onun doğum gününü kutlayacağımızı kestirememişti.
"Bebeğim, bu seninle geçirdiğim ilk doğum günün. Ben hayatımda ilk defa duygularımla bir karar vermiştim ve öylesine parmaklarımın gittiği numaraya mesaj yazmıştım. Sana yazdığım için bir saniye bile pişman olmadım. Hayatımda olduğun için hep çok şanslıydım." Duraksamıştım.
"Şimdiyse sana güzel bir hediye vereceğim." Video kaydında söylediğim şeyle video duraksamıştı.
Işıklar hafif bir şekilde açıldığında gözleri bana dönmüştü. Çantamdan çıkardığım kutuyu ona uzattım.
İçinden çıkan ultrason görüntülerine dolu gözlerle bakıyordu. "Gerçekten mi?" Kafamı salladım onun bu sorusuna yanıt olarak.
"Gerçekten." Ellerini sımsıkı tuttuğumda ağlamamak için tutuyordu kendini.
"Bebeğim ağlamasana." Ona sarıldığımda kafasını boynuma gömmüştü.
"Bizim bebeğimiz." söylediği şeyle gülümsedim.
"Evet, bizim bebeğimiz."
Tekrardan video başladığında dolu gözlerini sildi.
"Sana gelecek en güzel hediyeyi verdiğimi düşünüyorum. O hâlde, bir sonraki doğum gününü sen ben ve ufaklığımızla kutlayacağız. Doğum günün kutlu olsun sevgilim! Seni çok seviyorum."
Doğum günü olduğunu unutmuştu.
Benim doğum günüm 18 ağustos onunkiyse 19'du. Şans mıydı bilmiyorum ama güzel denk gelişti.
İçeriye giren arkadaşlarımıza baktık, ellerindeki pastayla.
" İyi ki doğdunuz, Yandaş ailesi!"
Yandaş ailesi 🥹 Çok seviyorum cidden ❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia || Mert Hakan Yandaş
Fanfiction"Biliyor musun Querencia, İnsanın kendini en güvende, güçlü ve rahat hissettiği, kendi olabildiği, yuvası gibi gördüğü yer demekmiş." Gözlerinin içine baktığımda bu açıklamama karşı gülümsemişti. "Senin yanındayken kendim gibi olduğumu hissediyorum...