"N'aber abicim?" Yine iş yerime gelen Efe'ye baktım.
"Efe, gelme artık. Yeter yani." Kızgınlıkla ona döndüğümde gülümseyerek kolunu omzuma atmıştı.
"Denizciğim, öyle olmaz ama. Daha, davanı izlemeye geleceğim." Gözlerimi devirdim, sor bakalım ben seni istiyor muyum davamda?
-
Mert Hakan ve Efe birlikte davamı izliyorlardı.
"Yalnız avukat hanım, bilmediğiniz bir şey var." Karşı tarafın avukatı sinsi bir sırıtışla hakime ve bize sunduğu belgeye şaşkınlıkla baktım.
Müvekkilim yalan mı söylüyordu?
Bakışlarım ona çevrildiğinde kafasını iki yana salladı. Peki ya bu nasıl mümkün olabilirdi. Yüzümde şaşkınlığa dair bir şey barındırmak istemiyordum. Bakışlarım istemsiz olarak Efe'ye kaydı. Kafasını iki yana sallayıp müvekkilime güvenmem gerektiğini hissettirdi. Sakin ol dercesine yüzüme bakıyordu.
Belgeyi biraz daha incelediğimde ne diyeceğimi bilemiyordum işte.
"Avukat Hanım? Yok mu karşıt bir görüşünüz." Hakim bey bana doğru konuştuğunda yutkundum.
Dikkatlice baktığımda kaşlarım çatılmıştı. Ben bu ismi nereden hatırlıyordum. Sena Eryuvan.
Kimsin sen?
Flashback
"Karımın arkadaşı, Sena her zaman bana farklı gözlerle bakıyordu. Zaten aramızın bozulma sebebi de buydu. Sena, sürekli yanıma yaklaşıyordu ve ben de onu engelliyordum." Müvekkilimin söylediği şeyle kafamı salladım.
"Peki ya, bunu karınıza kanıtlayabileceğiniz bir şey var mı?" Müvekkilim bir süre sessiz kalmıştı.
"Aslında var." Cebinden çıkardığı telefonu bana uzatmıştı. Sena dediği kadının uzun paragrafları gözlerimin önündeydi şu an.
Sena: Neden böyle yapıyorsun? Karının seni sevdiğine gerçekten inanıyor musun? Seni seviyorum, bana neden şans vermiyorsun?
Ersun: Çünkü karımı seviyorum ve dediklerine inanmıyorum.
Ersun: Bizim bir çocuğumuz var ve bunu bana yapsa ona yapmaz.
Ersun: Benim bu hayattaki tek ailem onlar.
Ersun: Bunu yapabileceğimi düşünmen saçmalık.
Sena: Emin ol benimle olmak için çaba göstereceksin.
Sena: O günleri de göreceğiz.
Flashback son
Gibi bir konuşmaydı. Müvekkilim, aldığı ses kayıtlarıyla birlikte delil oluştururdu.
Yüzümdeki şaşkınlık yerini gülümsemeye bıraktı. Benim telefonumdaki dosyaları açıp hakim beye uzattım.
Benim karşıt görüşlerim de dikkate alındığında hakimin son kararı kulaklarımızı doldurdu.
"... Çocuğun velayetinin babası Ersun Karaçeyiz'e verilmesine karar verilmiştir."
Gülümseyerek müvekkilimin elini sıktım. Karşımdaki avukata da gülümsedim ve Mert Hakan'ın yanına ilerledim.
Efe de Mert Hakan da gayet gururlu gözlerle bakıyorlardı yüzüme.
İkisine de gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia || Mert Hakan Yandaş
Fanfikce"Biliyor musun Querencia, İnsanın kendini en güvende, güçlü ve rahat hissettiği, kendi olabildiği, yuvası gibi gördüğü yer demekmiş." Gözlerinin içine baktığımda bu açıklamama karşı gülümsemişti. "Senin yanındayken kendim gibi olduğumu hissediyorum...