0.7

2.5K 131 27
                                    

Deniz Sarsılmaz'ın anlatımıyla.

Stadyumdaki yerimi bulabilmiştim. Oturduğumda etrafıma bakınıyordum, sanki Mert'i görebilecekmişçesine. Tanımıyordum ki onu, hiç görmediğin birini nasıl ararsın?

Nasıl bulabilirsin?

Deniz: Ben geldim.

Deniz: Sen yoksun ):

Mert: Sürprizim var sana.

Deniz: Ne sürprizi?

Mert: Maç bitişi görebileceğin bir sürpriz.

Deniz: Deme ya, merak ederim.

Mert: Dedim bile.

Mert: Bu arada, fotoğraflar diyorum.

Mert:Gerçekten fıstık gibi.

Deniz: ELMFŞEÖŞSÖWŞDÇEŞ

Deniz: Bunu senden duymak güzel.

Deniz: Maç boyu gözüm seni arayacak biliyorsun değil mi?

Mert: Çok merak etmek yerine maçı izle.

Mert: Senin güzel gözlerin futbolculara enerji verecektir.

Deniz: Hayatımda daha kötü bir yalan duymadım.

Mert: Ben olsam, bana verirdi.

Deniz: Sen olsaydın keşke.

-

Maçın ilerleyen dakikalarında Galatasaray, 1-0 öne geçmişti. Kazanacaktık, biliyordum ki.

Biliyorum işte.

İkinci yarının başlamasıyla tribünlerden gelen sesler daha da artmıştı. Golü atan Valencia ile skor eşitlenmişti. Çok gerilmiştik, tüm takım olarak.

Son dakikalara yaklaştığımızda Fenerbahçe'nin beraberlik skorunu bozması için dua ediyordum. Kaleye yaklaşıyorduk gol atamadan geri dönüyorduk.

Böyle bir şey olabilir mi ya?

Aniden yükselen seslerle daldığım yerden gözlerimi çekmiştim. Arda, Mert Hakan'ın sırtına atladığında etrafıma baktım. Son dakika golü gelmişti.

Gerçekten gelmişti.

2-1 Sonuçlanan maç sonucuyla derin bir nefes aldım.

Mert Hakan: İnmiyor musun? Oyuncuların yanına?

Mert Hakan: Hani Mert Hakanla fotoğraf çekiliyordun.

Deniz: Nasıl ineceğimi bilmiyorum.

Mert Hakan: Bekle.

Yanıma gelen adama baktım. "Mert?" Adam kafasını iki yana sallamıştı. "Mert bey sizi aşağıda sürprizi ile bekliyormuş. Buyurun." Anlamıyordum, ne sürpriziydi bu? Ayrıca Mert'in adamları mı vardı noluyor ya?

Adamı takip ettiğimde futbolcuların soyunma odasının önündeydik. İçeriye girmeden, dışarıda bekliyordum.

"Şu karı neden orada?" Taraftarlardan biri bana doğru konuştuğunda kaşlarım havalandı.

"Üslubuna dikkat et." Sert sesimle söylediğim şeyle güldü.

"Ne yapacaksın? Çok korktum!" Adam alayla konuşuyordu.

"Bence korkmalısın ülkenin en iyi avukatlarından biriyle kavga ediyorsun." Arkamdan gelen tanıdık sesle kaşlarım çatılmıştı.

Kafamı çevirdiğimde Mert Hakan'ı görmemle olayları kavramaya çalışıyordum.

"Sürprizi beğendin mi?" Nasıl yani?

Mert, Mert Hakan olamazdı değil mi?

Querencia || Mert Hakan YandaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin