2.8

2.1K 122 18
                                    

"Çok güzelsin." Mert Hakan'ın söylediği bu şeyle gülümsedim. Her dediğinde gülümsüyordum zaten.

"Teşekkür ederim, sen de öylesin." Dediğim şeyle şaşkınlıkla güldü.

"Yok güzel değilsin".

"Yani çok yakışıklısın." Aman ne diyorum ben?

Kahkaha atmıştı bu tavrıma.

"Bunu senden duymak da ayrı bir güzel oluyormuş." dediği şeyle utanıp önüme dönmüştüm.

Restorana geldiğimizde etrafı inceliyordum. Seçimi Mert Hakan yapmıştı, oldukça da şık bir yere getirmişti beni.

"İçimde her ne kadar deniz kenarıda köfte ekmek yemek geçse de, bu sefer böyle olsun dedim." Bu adam, işini biliyordu.

"Seninle birlikteyken her yer güzel." dediğim şeyle gülümsemesi daha da büyüdü. Koluna girmem için kolunu uzattığında gülümseyerek koluna girdim.

İçeriye girdiğimizde bu kalabalık beni nasıl germiş olabilirdi ki?

O kadar şeyi başaran bi' kadın olarak oldum olası kalabalık ortamları çok fazla sevememiştim. Masaya vardığımızda, sandalyemi çekmesiyle gülümsedim.

"Bugün bayağı romantiksin." dediğim şeyle gamzelerini göstermişti.

"Ben de aslında çok romantik adamımdır, her zaman yani." Kaşlarım havalanmıştı.

"Ama sadece sana." Göz kırptığımda gülümsemeden edememiştim.

Garson geldiğinde siparişleri verip yine birbirimize dönmüştük.

"Nasıl gidiyor?" Sorgularcasına baktığımda omuz silkti.

"Yoruluyoruz, hem de fazlasıyla ama sonra sen mesaj yazıyorsun ve sanki dünyanın en enerjik adamı benmişim gibi hissediyorum." Gözbebeklerimin büyüdüğünden o kadar emindim ki şu an.

Yan masadaki kızlar bize tip tip bakıyorlardı. Mert Hakan, bakışlarımın olduğu tarafa baktığında gerildiğimi hissetmişti. Eliyle uzanıp elimi tuttuğunda güven verircesine bakıyordu bana.

Kızlar kendi aralarında kıkırdadığında gözlerimi yumdum. Bir iki üç dört beş altı yedi sekiz.

Sakin ol Deniz.

"Güzelim eğer çok rahatsız olduysan..." Kafamı iki yana sallamamla kesilmişti cümlesi.

Yemekler geldiğinde Mert Hakan'ın önerdiği bu makarnayı deniyordum.

"Bu cidden güzel!" Heyecanla söylediğim şeyle gülümsemişti.

"Senin kadar olamasa da." Kafamı yana eğip ona bakıyordum. Her sözünde biraz daha mı eriyorum ben?

Neden böyle oluyor?

"Neden öyle bakıyorsun?" Gülerek söylediği şeyle dudak büzdüm.

"Nasıl bakıyorum?" Merakla sormuştum bunu.

"Bilmem, sanki aşık olmuşsun gibi." Korkaklığın sırası değil Deniz.

"Bilmem, belki de olmuşumdur."

Deniz, aşkbahçem sonunda vallahi. Gerçekten 29 bölüm bekledim itiraf ettirmek için.

Querencia || Mert Hakan YandaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin