N'aber? (^_-)>
¤¤¤
Ben: Ne yapacağız evde?
Patron: Şhh, sürpriz.
Nedense bunu kulağımın dibinde fısıldamış gibi hissettim ve dizlerimin bağı çözülürken, seslice yutkundum.
Telefon bir anda elimden çekilince dehşete düştüm. Öğretmen telefonu kendine doğru çevirdi ve ekrana baktı. Hem de uzunca baktı ve kaşlarını çattı. Sıçtım ben.
Gözleri gözlerimi buldu ve bana sinirli bir bakış atıp, telefonu sıranın üzerine sertçe bıraktı. "Çantana koy, bir daha oynadığını görmeyeyim yoksa geri vermem."
Öğretmen yanımdan uzaklaşırken sıranın üzerinde duran telefonuma baktım. Rastgele pdf bir kitabın 666.sayfası açılmıştı. Dilim tutulmuş, dona kalmıştım. Çünkü benim telefonumda böyle bir kitap yoktu, siteden girilmiş, "online" olarak indirilmişti. Şaşkın hâlde yanımda oturan Tuana'ya, bana ters ters bakan öğretmene baktıktan sonra telefonu hemen alıp çantama attım.
Beni dinliyor olduğunu biliyordum ama bu sırada bir şey söylememiştim ki... Üstelik çok hızlı gelişmişti, bu adam nasıl böyle hızlı davranabilmişti?
Sanırım benim aklım yetmiyor. Söz konusu o olduğunda devredışı kalıyor.
Bu dersten sonra sadece bir ders vardı. O da beden dersiydi. Başka bir ders olsa izin almayacaktım, zaten çoğu zaman test çözüyorduk ve son senemde dersleri boşlayarak kendime bu kötülüğü yapamazdım. Eve gidince çok daha fazla test çözerek telafi etmem gerekecekti.
Revirde karnımın ağrıdığını söylerek izin kâğıdı aldım ve müdüre götürdüm. Kendim için bile böyle bir yalan söylememiştim ama onun için söylüyorum. Üstelik sadece okulda da değil. Onun için aileme de yalan söylüyorum ve umarım buna değer diyorum. Değmezse çok üzülürüm.
İzin kâğıdını müdüre verdikten sonra telefonuma bir mesaj geldi. Hemen açıp baktım ve ondan olduğunu görünce, gülümseyerek kapıya doğru ilerledim.
Patron: Kapıdayım.
Ben: Geldim! Geldim!
Patron: Ne o, yine bağırıyor musun?)
Ben: Sen de bahane arıyorsun ha.
Ben: Ne bağırması, nida o.
Ben: Haşâ! Gökhan hazretlerine bağırmak da neymiş?
Patron: Aferin yavrum.
Onunla yazışmaya devam ederken okulun ön kapısına varmıştım bile. Tam önümdeydi. Hemen ön kapıyı açıp oturdum ve kapıyı kapatıp ona doğru güler yüzle döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
666
Teen FictionPatron: Yanımdayken böyle konuşamıyordun, uzaklaşınca sana bi' cesaret geliyor galiba. Ben: Diyelim ki, yanında seninle böyle konuştum. Deli gibi kızdırdım, hiç sevmediğin şeyleri yaptım, kötü sözler söyledim. Ne yaparsın? Patron: Kendini altımda...