***
"Kapat o çeneni!" dedi Gökhan, yüz ifadesi öyle bir değişti ki, bu tepkiler bana olmasa bile, benim bile ürkmeme neden oldu. "Yoksa n'olacağını iyi biliyorsun."
"Benim kaybedecek hiçbir şeyim kalmadı!" diye bağırdı Murat. "Kalmadı lan! Aldın her şeyimi! Ama Esra'yı da almana izin vermeyeceğim! O, gerçekleri bilecek!" Bu, bir bağırıştan daha öte, sanki bir haykırış gibiydi.
Bakışlarım ikisi arasında mekik dokuyordu. Aralarında ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ancak daha fazla dayanamayıp, onların sesini bastıracak kadar bağırdım. "Yeter!" Bu bağırışım ikisinin de bana bakmasını sağladı. "Hemen bana anlat, bilmek istiyorum!"
Lütfen senden nefret edeceğim şeyler yapmamış ol. Lütfen son anda tutunduğum o dal da kırılmasın, yoksa dipsiz bir uçuruma yuvarlanmam an meselesi.
"Murat defol git hemen!" dedi Gökhan.
Benim bildiğim Gökhan, onun bana olan hislerini öğrendiği hâlde bu kadar sabırlı davranmazdı. Fuat'ı tek bir cümle, bir bakış için ne hâle getirdiğini kendi gözlerimle gördüm. Hiç istemesem de, içimden bir ses bir şeyler var diyordu. İşte o var olan gerçekleri bir de Murat'tan dinlemeye ihtiyacım vardı. Kızıp, onu satmasına ihtiyacım vardı.
Belki de, yol yakınken dönmeye ihtiyacım vardı. Tabii dönebilirsem.
Murat dudaklarını, uzun bir süre kapatmamak üzere araladı ve dişlerini sıkarak, âdeta gerçekleri ikimizin de suratına tükürdü.
"Bu çok sevdiğin, yere göğe sığdıramadığın adam var ya..."
"Lan sus!"
"Senin üvey abin olduğumu biliyordu! Ailenin üvey olduğunu biliyordu!"
Bakışlarımı hızla Gökhan'a çevirdim ve öylece donup kaldım. Bunu benden saklamış olamazdı. Evet, tam şu an itiraz et. Et hadi! Haberim yoktu, de! Bilmiyordum, de! Yemin ederim, tek bir kelimen yeter! Ben başkalarına değil, sana inanırım. Susma, hadi inkâr et!
Daha bunu tam olarak kavrayamamış, sorgulama aşamasındayken, Murat, beynime yeni bir soru daha yerleştirdi.
"Evet, uyuşturucu bağımlısıyım! Ama bil bakalım, beni uyuşturucuya bağımlı yapan kim?"
Sustu. Susmasan?
Yutkunamadım. Boğazımda düğüm oldun, yutkunamıyorum Gökhan.
"Sadece bu da değil," diye devam etti Murat, her kelimesi yüreğime düşen bir alevdi ve ne yaptığını biliyordu, "bu şerefsiz, beni bağımlı yaptıktan sonra kullanmaya başladı! Tüm pis işlerini bana yaptırdı. Senin yere göğe sığdıramadığın bu adam, beni katil yaptı. Ben bunun yüzünden, altı kişiyi öldürdüm Esra. Bi' düşün, ben miyim esas katil, yoksa o mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
666
Teen FictionPatron: Yanımdayken böyle konuşamıyordun, uzaklaşınca sana bi' cesaret geliyor galiba. Ben: Diyelim ki, yanında seninle böyle konuştum. Deli gibi kızdırdım, hiç sevmediğin şeyleri yaptım, kötü sözler söyledim. Ne yaparsın? Patron: Kendini altımda...