***
Lâl olmuş gibiydim. Dilimden onun isteklerine zıt bir kelime dökülemezdi, çünkü dile getirmekte pek cesaretli olamasam da, ondan daha fazla istiyordum.
Gözlerime baktı. Ona istemediğimi söylemedim, gözlerimde parlayan kıvılcımları görüyordu. Eğilip dudaklarını dudaklarıma bastırdı, aynı anda bir eli elbisemin içine sızdı ve göğsümü avuçladı. İlk defa duyduğum bu his aklımı başımdan aldı. Dudaklarım aralandı ve onun dudakları boynuma indi. Öpücükleri ne fazla sert, ne de yumuşaktı. Aşağıya indiğini hissettikçe yüreğimi hoplatan o heyecanla kavruluyordum.
Boynuma kondurulan sayısız öpücükler zihnimdeki tüm düşünceleri unufak edip, sadece bu ânı ve onu hissetmemi sağlıyordu. Dilini boynumda gezdirerek attığı ıslak dil darbeleriyle bacaklarımın arasına bir yeni sızı daha bahşediyor, her geçen saniye beni biraz daha uçuruyordu.
Avucunun içindeki göğsümü okşayarak sıkarken, sanki sabrını kaybetmiş gibi bir ifadeyle geriye çekilip oraya baktı. Elbiseyi yırtmak ister gibi biraz daha aşağıya çekti ve göğüs ucumu hemen ağzına alıp emmeye başladı. Parmaklarını göğsümün etrafına sarmış, dilini göğüs ucumun etrafında gezdirirken ne hissettiğimi anlamak için gözlerime bakıyordu.
Ona dokunmak istiyordum, ellerimi çekiştirdim ama hâlâ tutuyordu. "Gökhan," diye inleyerek ellerimi çekiştirmeye devam ettim. "Bırak."
Hafifçe geriye çekildi ve gözlerime bakarak, "Yalvar," diyip diliyle yavaşça göğüs ucumu yaladı.
"Gökhan," dedim inatla, "sana dokunmak istiyorum."
Göğüs ucumu tekrar ağzına alıp emerken, diğer göğsümü de elbisenin içerisinden çıkardı ve onu da avucunun içine aldı. Bedenim müthiş bir içkence çekiyor, gözlerim zevkten defalarca kez kapanıyordu ama onu izlemek istiyordum. Ona dokunmak istiyordum.
"Gökhan, lütfen bırak." diye inledim ve çok geçmeden elini çekip, bileklerimi serbest bıraktı.
İki elini de göğüslerimin etrafına sararak yüzünü göğüslerimin arasına gömdü ve kokladıktan sonra dilini göğüslerimin arasına gezdirerek yukarıya çıkıp, dudaklarıma sert bir öpücük kondurdu.
Hırpalanmış göğüs uçlarım sızlıyor, ancak devam etmesini istiyordum. Bacaklarımın arası o kadar fazla sızlıyordu ki, kalçalarımı yukarıya doğru ittim. Bu hareketimden sonra bir anda üzerimden kalktığında, zevkten kapanmış gözlerimi açıp ona baktım. Bir kolunu belimin altına sokup, beni bir anda ters çevirdiğinde neye uğradığımı şaşırıp, küçük bir çığlık savurdum.
Karnımın yanlarına tutunan elleriyle kalçalarımı havaya bastırdığı an yükseldim ama sırtıma bastırdığı eliyle, yanağım bir anda koltuğa yaslandı.
"Gökhan, n'apıyorsun?"
Elbisemi yukarıya doğru sıyırıp, hemen parmaklarını oraya dokundurduğunde dudaklarım aralandı ve gözlerim kapandı. "Sırılsıklamsın yavrum," diyerek eğilip dilini orada gezdirmeye başladığında, tüm gücüm çekilmiş gibi hissettim. Kalçamın sağ tarafına bir şaplak attığında inledim. Dilini orada boydan boya gezdirirken, elleri kalçalarımı okşayıp sıkıyordu.
İnlerken çığlık atmamak için ağzımı koltuğa bastırdım. Elimi arkaya götürdüğümde, hemen tuttu ve arkaya götürüp belimin üzerine bastırdı. Dil darbeleri hızlandıkça inlemelerim, çığlıklarım artıyordu ve sesim koltuğun deri zemininde boğuluyordu. Dilinin hareketleri daha da hızlandığında, her darbede biraz daha yükseldiğim o nirvanada biraz daha dolaşmak için kendimi zorladım ama o kadar fazla bir zevk duygusu hissediyordum ki, kendimi daha fazla tutamadım ve az sonra, çok yüksek bir yerden çakılmışım gibi yere çakıldım. Fakat düştüğüm yer, bir pamuk tarlası kadar rahattı.
Dilini son bir kez aşağıdan yukarıya kadar gezdirdikten sonra kalçamın üzerine öpücükler kondurarak yavaşça yukarıya tırmandı. Elini enseme sararak beni yattığım koltuktan kaldırdığında, sırtım onun sırtına yapıştı. Çplak kalçalarıma dokunan kemeri ve açıkta kalan göğüslerimi saran elleri yaramazdı. Eğilip dudaklarını omzuma ve boynuma bastırdığında, yüksek dozla uyuşmuş gibiydim.
"İçine girmek istiyorum," diye fısıldadı o hoş sesiyle kulağıma, göğüslerimi avuçlayıp sıktı ve bir kez daha okşayıp avuçlarken, kendini kalçalarıma doğru itti. Orada benim için büyüyen bir şey vardı. "Beni içinde hissetmeni istiyorum yavrum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
666
Teen FictionPatron: Yanımdayken böyle konuşamıyordun, uzaklaşınca sana bi' cesaret geliyor galiba. Ben: Diyelim ki, yanında seninle böyle konuştum. Deli gibi kızdırdım, hiç sevmediğin şeyleri yaptım, kötü sözler söyledim. Ne yaparsın? Patron: Kendini altımda...