------
Selamlarr bebeklerim..Umarım bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar..
------
------Bölüm 19: Sana Kurabiye Yapayım Mı?
"Bir ara öğrenirim o zaman.."
Umarım öğrenmezsin Lucio.. Öğrenirsen yine fena dalga konusu olurum..
Hala onun altında olduğumu hatırlayarak yutkunduğumda her utandığımda yaptığım gibi konuyu değiştirmeye ve kaçmaya çalıştım.
"Şey.. Sana kurabiye yapayım mı? "
NE ALAKA DEFNE YA, NE ALAKA YA!
"Kurabiye mi?"
Ellerimi göğsüne koyup onu hafifçe iterken "Hıhı.." dedim. "Kurabiye. Sevmez misin?"
Hafifçe gülümserken "Severim.." dedi. "Hadi yapalım."
Üstümden kalktığında hızlıca ayağa kalkıp "Aslında.." dedim. "Ben yaparım. Yani sen burada bekle, bende gidip ya-"
Sözümü kesip "Defne.." dediğinde susmam gerektiğini biliyordum. Ayağa kalkıp yüzümü avuçları arasına aldığında gözlerimi kapattım yavaşça.
"Beraber kurabiye yapacağız.." dedi sakince. "Her utandığında kaçarsan nasıl alışacaksın bana?"
Gözlerim hala kapalıyken "Ama sen bilerek yapıyorsun.." dedim çocuk gibi. "Bilerek utandırıyorsun beni. Yapma o zaman!"
Derin bir iç çektiğinde gözlerimi açıp ona baktım. Kafasını iki yana salladı. "Yapacağım.."
Oh ne güzel ya! Sen istediğin gibi utandır, ben kaçmayayım..
"Uyuz.." dedim ellerinin arasından kaçarken. "Uyuzsun sen.."
Ben mutfağa yöneldiğimde o da gülerek peşimden geliyordu.
Şu sevgili konusunda fazla utangaç biri olduğumu biliyordum ama ne yapabilirdim ki? Onun beni öpmesi, bana dokunması kalp atış hızımı arşa çıkarıyordu. Alışacağımı biliyordum ama biraz zaman alacak gibiydi. Ve o bu sürede beni utandırmak için eline geçen tüm fırsatları değerlendirecekti..
Mutfağa geldiğimizde Lucio'ya dönüp "İnternetten tarife bakıp bana malzemeleri söyler misin?" dedim gözlerine bakarak. Kafasını sallayıp telefonunu eline aldı.
UMARIM ÇOCUĞU ZEHİRLEMEZSİN DEFNE..
Ben iç sesime göz devirirken Lucio baktığı tarifteki malzemeleri saymaya başladı.
"1 tane yumurta yazıyor.. Şeker, un, kakao.."
O malzemeleri sayarken bende söylediği şeyleri çıkarıyordum tezgaha.
İşim bittiğinde üst dolaptan kurabiyenin hamurunu hazırlamak için bir kap aldığımda Lucio kendi kendine söyleniyordu.
"Sen niye yetişebiliyorsun ki üst dolaba? Senin onu oradan alamayıp benden yardım istemen, ben uzanıp sana verince de bana aşık olman gerekiyordu. Kural böyle değil mi?"
Söylediklerine gülerken "Annem bunları çok yukarı koymuyor.." dedim. Bir yandan da malzemeleri kaba boşaltıyordum. "Onun boyu da kısa çünkü, biliyorsun. Hem ben sana aşığım zaten, gerek var mı böyle şeylere?"
Ben kaba un dökmeye çalışırken Lucio sırıtarak yanıma geldi. Ellerini iki tarafımdan tezgaha yaslayıp arkama geçtiğinde "Öyle mi?" dedi keyifle. "Demek bana aşıksın.."
Kendi kendimi "Utanma Defne, sevgilin o senin.." diye uyarırken "Evet." dedim Lucio'ya. "Aşığım.."
Bana daha çok yaklaşırken ses tonunu alçaltıp fısıldamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİŞNE
ChickLitKapıyı kapatmam ve gözyaşlarımın gözlerimden firar etmesi bir oldu. Öyle bir ağlıyordum ki, biri görse açıklayamazdım sebebini. "Buna mı ağlıyorsun böyle manyak gibi?" derdi bana muhtemelen. Ama evet, buna ağlıyordum. Kapıya yaslanıp yere çöktüm ağl...