Bölüm 44: Manifest Denilince De Sen Be Buğra!

444 71 55
                                    

------
Selamlarrr bebeklerimm..

Ve de keyifli okumalar..
------
------

Bölüm 44: Manifest Denilince De Sen Be Buğra!

(4 ay sonra..)

Elimdeki telefonun ekranından makyajıma bakmaya çalışırken Lucio nazikçe çenemi tutup yüzümü kendisine çevirdi.

"Gayet hoş görünüyor makyajın.."

Ona hafifçe gülümseyip telefonumu tekrar çantama koyarken "Teşekkür ederim.." dedim.

Can bana dönüp "Aynen." dedi. "İki saattir telefondan kendine bakıp duruyorsun. Yapmaya çalıştığın makyaj "damadın kız kardeşi" makyajıysa tam olarak öyle görünüyorsun, merak etme."

Can'ın söylediğine kaşlarımı çatarken "Dalga mı geçiyorsun ya?!" dedim yalandan bir sinirle. "Övüyor musun, sövüyor musun belli değil!"

Can kahkaha atmaya başladığında Matteo bana bakıp "Seni sinir etmek için yapıyor.." dedi. "Takılma ona, güzel görünüyorsun."

Matteo'nun söylediği şeyle Can'a trip atar gibi kafamı diğer tarafa çevirdiğimde "Tamam tamam.." dedi kolumu tutup. "Şaka yaptım.. Yavrucum güzelsin işte, söylememize gerek mi var?"

Ben Can'a cevap veremeden Kaan yanımıza gelip kucağında Buse'yle beraber masanın etrafındaki sandalyelerden birine oturdu.

Övünür gibi "Kızıma oyuncak aldım." dediğinde Can'la didişmemizi bir kenara bırakıp Kaan ve Buse'nin tatlılığına gülümsedim. Oyuncak dediği de Buse kalabalıktan korkup ağlamasın diye sokağın aşağısındaki dükkandan aldığı ışıklı minik bir Mickey Mouse figürüydü. Dikkatini çeksin diye böyle bir şey almıştı sanırım.

Can Buse'nin elindeki oyuncağı alıp "Bakayım oyuncağına.." dediğinde Buse huysuzlanmaya başlayınca Kaan oyuncağı Can'ın elinden alıp Buse'ye verdi tekrar.

"Allah aşkına Can, sen ne zaman büyüyeceksin? Birini büyüttüm evlendiriyorum, diğeri hala bir yaşındaki bebeğin oyuncaklarıyla oynuyor!"

Kaan'ın söylediğiyle hepimiz gülüşürken "Şaka maka.." dedi Can. "Harbi harbi evleniyor Buğra.."

"Öyle.." dedim kollarımı masaya dayarken. "Biraz hızlı ve ani oldu bence ama, yine de ikisi de memnun görünüyor bu karardan."

Biraz diyordum ama hepimiz için çok ani ve hızlı gelişmişti herşey. 5 ay öncesine kadar aşka inanmayan birinden bahsediyorduk sonuçta..

Gerçi, Buğra Efil'e öyle bir tutulmuştu ki, daha onunla ilk tanıştığı zamanlar bile "Evleneceğim ben bu kızla!" diyip duruyordu.

Bir şeyi 40 kere söyleyince de olurmuş ya hani.. O misal, Buğra "evleneceğim" diye diye harbi harbi evleniyordu bugün..

Kaan Buse'nin minik ellerini öperken "Yani, evet." dedi. "Biraz acele oldu bence de. Ama size bir şey söyleyeyim mi? Buğra kendinden emin olmasa kalkışmaz böyle bir işe.. Çok saf ve çocuksu biri ama yine de bu evliliği yürütecek olgunluğa sahip bence.."

Hepimiz sessiz kalıp Kaan'ın söylediklerini kendi içimizde onaylarken dudağımı ısırıp Kaan'ın gözlerine baktım.

"Sen peki? Bence sende evlilik yürütebilecek kadar olgunsun.. Ama hiç böyle bir isteğin yok gibi. Düşünmüyor musun?"

Kaan hafifçe gülümseyip gözleriyle Buse'yi işaret etti. "Hayatım boyunca gerçek anlamda aşık olabileceğim tek kız.. Başka birini istemiyorum."

Bende aynı şekilde hafifçe gülümseyerek önüme döndüm.

"Yalnız.." dedi Matteo gözleri Lucio ve benim üzerimizde gezinirken. "5 ay önce sorsalar, bu gruptan ilk kim evlenir diye, sizi söylerdim. Hatta Buğra'yı listeye koymazdım bile. Benim böyle şeylerle hiç işim olmaz mesela ama, kendime bile Buğra'dan daha çok ihtimal verirdim.."

VİŞNE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin