21 Mayıs'ta başladığım bu macerayı 21 Haziran'da noktalayarak final bölümünü sizlerle paylaştıktan sonra hem sizin için hem de kendim için bir açıklama yapma gereği duyarak yazıyorum bunları..
Aslında açıklama bölümlerinin pek okunduğunı sanmıyorum -kendimden biliyorum- ama yine de bunları yazmak beni rahatlatacak diye düşünüyorum.
Daha önce milyon kere de söylediğim gibi bu hikaye benim lisenin ilk yıllarında kurguladığım, ufak bir şeydi. Yani yaklaşık 5 yıl önce..
O zamanlar hikayelerimi herhangi bir yerde paylaşmıyordum tabi. Boş defterlerime yazdığım ve tek okuru kız kardeşim ve kuzenim olan basit bir hikayeydi Vişne.. Yine de, başlayıp sonunu getirebildiğim ilk kurgum olduğu için bende yeri her zaman ayrıdır ve ne kadar ergence, basit veya cringe olduğu düşünülürse düşünülsün (böyle düşünen var mı bilmiyorum ama illaki olacaktır.) ben hikayeyi hep çok sevdim.
Tabiki hatalarım ve eleştirilecek yanlarım çok fazla ve bu yorumlarınızı da ayrıca merak ediyorum. Benim kendimle ilgili bir eleştiri yapmama gerekirse, bu hikayeyi yazarken biraz aceleci ve heyecanlı davrandığımı söyleyebilirim sanırım..
Yine de şuana kadar aldığım yorumlar hep güzeldi. Kitabın çok güzel olduğunu, ve bir kaç saatte bitirdiğini söyleyenler oldu. Bu yorumla beraber tam olarak karar verdim, "Vişne" tek solukta okunabilecek, "Çerez" denilen türden kitaplardan galiba.
Ki böyle olması da hoşuma gitti.
Bende kısa, tatlı bir hikaye olarak değerlendiriyorum kendisini..
Bu arada, bilmek ister misiniz bilmiyorum ama hikaye 5 yıl önceki kurguyla %100 aynı değil.
Başı, sonu ve içerisindeki çoğu olay aynı ama şuanki aklımla kurguda bazı değişiklikler yaptım. Bunlardan biri Can'ın babasının ölümü.. Ya da, Buğra'nın bıçaklanması mesela..
Bunları eklememin sebebi hem hikayenin konusunu güçlendirmek, hem de "Kaos istiyoruz!" yorumlarıydı.
Benim bir diğer kusurum bu sanırım.. Ben kaostan nefret ediyorum smzmmamzös
Ama siz seviyorsunuz ve benim bu konuda kendimi geliştirmem gerekiyor..
Neyse.. Daha fazla bu tür sıkıcı konuşmalara devam etmek istemiyorum.
Şimdi gelelim teşekkür kısmına..
En başta söylediğim gibi ben bu yolculuğa 21 Mayıs'ta başladım ve tam bir ay sonra noktalıyorum hikayeyi. Bir ay içinde 45 bölüm yazdım sizlere.. Ve bu kısa süreçte yanımda olan, beni her zaman destekleyen, okurum olarak hayatıma girip yakın arkadaşlarıma dönüşen herkese çok teşekkür ederim..
Bu hikayeyi okuyup bana vakit ayıran herkese teşekkür ederim. Umarım yazdıklarım için ayırdığınız bu vakitten memnunsunuzdur ve umarım yazdıklarım kalbinize dokunmuştur.
Hepinizi çok ama çok seviyorum.
Başka bir kurguya başlar mıyım veya ne zaman başlarım bilemiyorum ama Vişne için özel bölüm fikirleri var aklımda.
Eğer sizin de görmek istediğiniz sahneler, özel bölüm yapmamı istediğiniz öneriler varsa bu satırda benimle paylaşabilirsiniz..
Ve ufak bir açıklama daha, bölümü bir kişi okusa bile aralıksız her gün bölüm atıp kaç oy olduğuna bakmaksızın sizinle paylaşmaya devam ettim. Daha fazla büyümek amacıyla sınır koymayı denedim ama aldığım bir yorumdan sonra yine dayanamayıp yeni bölüm attım. Ama fark ettim de, ben bir ayda 45 bölüm atıp bu kadar emek verirken okunmalar ve oylar arasında hep bir uçurum vardı.
Bu yüzden hikayenin temel kısmında yapmamış olsam da özel bölüm için sınır koymak istiyorum.
Toplam oy sayımız 2K olduğunda (Şuan 1,5K) Vişne'ye özel bölüm gelecek..
Bu arada şunu da not edeyim, şuan 7,5K okunma, 1,5K oy var ve bunlar ne kadar artar bilmiyorum. Aylar, belki de yıllar sonra bu hikayeye denk düşerseniz o zamanki okunma ve oy sayısını buraya not edin lütfen..
Ve şimdilik, görüşmek üzereeee <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİŞNE
ChickLitKapıyı kapatmam ve gözyaşlarımın gözlerimden firar etmesi bir oldu. Öyle bir ağlıyordum ki, biri görse açıklayamazdım sebebini. "Buna mı ağlıyorsun böyle manyak gibi?" derdi bana muhtemelen. Ama evet, buna ağlıyordum. Kapıya yaslanıp yere çöktüm ağl...