Bölüm 37

451 79 38
                                    

------
Selamlarr bebeklerimm..

Bu bölüme isim bulamadım ve böyle olması daha iyi olur diye düşündüm.

Keyifli okumalarr <3
------
------

Bölüm 37

(Defne'nin ağzından..)

3 hafta..

Koskoca 3 hafta geçmişti Lucio'yu görmeyeli..

Kimilerine göre kısaydı, hiçbir şey değildi belki ama bana göre bir asıra bedeldi bu 3 hafta.

Onu görmeyi geçtim, sesini duymayı bile geçtim, bir haber bile alamıyordum ondan. İyi miydi bilmiyordum. Belki hasta olmuştu ben yokken.. Belki zayıflamıştı.. Bunları bilememek o kadar kötüydü ki..

Aşk cidden başka bir boyuttu ve ben sürekli Lucio'yu düşünüyormuş gibi görünüyordum belki ama diğerlerini de çok merak ediyordum.

Can daha iyi miydi mesela? Çıkıyor muydu odasından? Kaan, Matteo, Buğra.. Hepsi iyi miydi? Matteo hala sürekli şarkı sözü yazıyor muydu? Çok saçma ama bunları o kadar çok bilmek istiyordum ki, anlatamazdım.

Artık ağlayacak gözyaşım bile kalmamıştı ve ruhsuz gibi tek damla gözyaşı dökemeden günlüğüme yazıyordum bunları. Acılarımı, ağlayışlarımı ve hasretimi yazmaktan sayfa kalmamıştı günlüğümde ama olsun..

Odamın kapısı çalındığında günlüğümü kapatıp komodinin üzerine koydum ağır hareketlerle.

"Girebilirsin."

Annem kapıyı yavaşça aralayıp "Defne." dedi. "Meral hanım geldi."

Oturduğum yerden yavaşça doğrulup "Gelebilir.." dedim sessizce. Annem kafasını sallayıp odadan çıktıktan sonra Meral hoca girdi içeri.

Size bahsetmiştim sanırım. Annemler benim için özel öğretmen tutmuşlardı sınava çalışabileyim diye. O öğretmen buydu işte..

Ayağa kalkıp "Hoşgeldiniz hocam." dediğimde sesim buz gibiydi. Bir buzdolabı canlanıp konuşsa benden daha sıcak ve samimi çıkardı sesi galiba.

Ama inanın bilerek yapmıyordum. Aksine öğretmenime karşı sıcak olmak istiyordum çünkü gayet sempatik ve tatlı bir kadındı. Ders anlatışı ve ilgisi çok güzeldi. Normalde olsa onu zevkle dinlerdim ama o kadar yorulmuştum ki odaklanamıyordum hiçbir şeye.

Bana hafifçe gülümseyerek "Hoşbuldum Defnecim." dediğinde beraber çalışma masama geçip derse başladık vakit kaybetmeden.

Bu arada kendisi matematik öğretmeniydi ve ben ruh gibi dinliyor olsam da en içten gülümsemesiyle bana "üçgenleri" anlatıyordu ama dediğim gibi asla odaklanamıyordum.

Bakışlarım önümdeki kitaptan pencereye kayıyordu. Uzun süredir hasret kaldığım gökyüzünü izliyor ve Lucio'yu düşünüyordum sadece. Aklım tamamen başka yerlerdeydi yani..

"Defne.. Beni dinliyor musun?"

Meral hocanın sesiyle kendime gelip önüme döndüğümde "Özür dilerim." dedim mahcup bir sesle. "Dikkatim dağıldı. Devam edelim lütfen.."

Meral hoca neredeyse sarıya dönen açık kahve gözleriyle gözlerime baktığında "Hayır." dedi anlam veremediğim bir şekilde. "Devam etmeyeceğiz Defne. Aslına bakarsan, seninle konuşmak istediğim bir konu var."

Sıkıntılı bir nefes verirken bu konunun ne olduğunu çok iyi biliyordum. Derslere asla dikkatimi veremiyordum ve bu Meral hocayı rahatsız ediyordu belli ki.

VİŞNE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin