------
------Selamlar..
Şuan çok heyecanlıyım çünkü bu benim birileriyle paylaştığım ilk hikayem. Aslında eskiden beri çok fazla hikaye yazmışlığım var ama tek okuyucum kız kardeşimdi. Şimdi yazdıklarım sizlerle buluşuyor..
Fazla uzatmak istemiyorum. İyi okumalar!
Bölüm 1: Yabancı
"Defne! Uyan hadi, acıkmadın mı?"
Gözlerimi açtığım bir kaç saniye nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Doğru ya, sınıftaydım. Kafamı koluma yaslayıp dünyanın en yavaş konuşan edebiyat hocasını dinlerken uyuyakalmış olmalıydım.
"Günaydın.. Sonunda!"
Karşımda gülümseyen Efe'ye baktığımda hala uyku sersemiydim. "Niye uyandırdın beni?" dedim uykulu sesimle.
Yanıma otururken "Acıktığını düşündüm." gibi bişe söyledi. Sonra devam etti. "Sana tost alayım mı?"
"Hayır, teşekkürler." dedim. "Ben alırım."
Sesim ve tavrım oldukça soğuktu, farkındaydım. Normalde kaba ve soğuk bir insan değilimdir ama burdaki insanlar bunu hak ediyordu. Burdaki.. Bu iğrenç, kibir ve egoyla dolup taşan, herkesin sadece çıkarlarını ve kendini önemsediği bu okulda.
Evet, okulumu sevmiyordum. Sevmem için bir sebebim de yoktu. Arkadaşım yoktu. Gerçekten sevenim yoktu. Ve bu hep böyleydi. Bu okula annem ve babamın isteğiyle gelmiştim. Çünkü eğitim seviyesiyle nam salmış bir yerdi. Annem ve babam için bu çok önemliydi. Onları anlıyordum tabiki. Bu zamana kadar kaliteli bir insan olabilmem için çok uğraşmışlardı. Dil kursları, şan dersleri, özel okullar..
Ve hayır, filmlerdeki aptal başroller gibi "benim istediğim hayat bu değil, böyle mutlu değilim." triplerinde değildim. Aksine bunlardan çok memnundum çünkü ciddi anlamda bana çok şey katmışlardı. Ayrıca annem ve babam parayla, bu tür şeylerle gözümü boyayıp sevgi açlığı da çektirmemişlerdi. Gayet sevgiyle, güllere sarıp sarmalanarak büyütülmüş bir kızdım, ve bu durumdan çok memnundum.
Tek sorunum okulumdu.. Bunu nasıl anlatayım bilemiyorum ama bu okulda kimse gerçek değil. Yapmacıklık, kıskançlık, kibir akıyordu herkesin yüzünden. Okula geldiğimden beri erkek öğrencilerin yapmacık ve tuhaf ilgisine maruz kalmıştım ve bu kız öğrencileri çok fazla rahatsız ediyordu. İnanmazsınız belki ama tek bir arkadaşım bile yok. Etrafımda sadece aynı sözleri söyleyip duran bir erkek ordusu var.
"Çok güzelsin Defne!"
"Bu okuldaki en güzel kızsın, biliyorsun değil mi?"
"Haftasonu birşeyler yapmak ister misin? Başbaşa! "
Bunun gibi lafları duymaktan o kadar sıkılmıştım ki! Güzel olmak istemiyordum, sadece doğru düzgün bir kaç arkadaş istiyordum.. İnsanların güzellik algısından, dış görünüşe önem veren aptal insan topluluklarından bıkmıştım! Bana bu lafları söyleyen insanların hiç biriyle konuşmuşluğum bile yoktu. Ne yapmayı severim, ne tür müzikler dinlerim, nelerden korkarım hiçbir fikirleri yoktu. Tek bildikleri "Çok güzelsin Defne." demekti.
Ha birde, Efe gibi böyle beni etkilemek için yemek yediğim tenefüsü, ne yediğimi falan öğrenip konuşmaya çalışanlar vardı. Ama inanın bana, hiç biri samimi değil. Bunu bu okulda olduğum süre boyunca anlamıştım.Efe'nin yanından kalktığımda öğretmen masasında oturan iki kıza kaydı gözlerim. İrem ve Dilara..
İrem göz ucuyla beni süzerken, Dilara benden nefret ettiğini saklama gereği duymayan ölümcül bakışlarla bakıyordu bana. Bu bakışlara alışmıştım. Onlara göre ben "ilgi delisi, erkek düşkünü" bir kızdım. Erkekleri peşimde koşturup onların ilgisiyle mutlu oluyordum. Onlara göre durum buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİŞNE
ChickLitKapıyı kapatmam ve gözyaşlarımın gözlerimden firar etmesi bir oldu. Öyle bir ağlıyordum ki, biri görse açıklayamazdım sebebini. "Buna mı ağlıyorsun böyle manyak gibi?" derdi bana muhtemelen. Ama evet, buna ağlıyordum. Kapıya yaslanıp yere çöktüm ağl...