2.Bölüm

444 24 13
                                    

Kenan nedenini bilmese de acımıştı kadına. "Ben doktorum teyzecim, ne vardı söyle bana. " dedi. Yüzüne baktığında onun da hastanedeki çocuk gibi mavi gözleri olduğunu gördü. Aklına gelen düşünceyle afallasa da belli etmedi , böyle bir şey ancak filmlerde olurdu. Kadın ve Kenan arabaya binip bir evin kapısına gelmişlerdi. Mahalleli de arkalarından kapının önünde sıralanmıştı.

Kenan eve girdiğinde yatakta boylu boyunca uzanan Veysel'i görmüştü. Yüzü hastanedekinden çok daha beyaz dudakları da henüz morarmaya başlamıştı. Kenan nefesinin kesildiğini hissetmişti. Yüzlerce hastası olmuştu, kimini kurtarmış kimini kurtaramamıştı. Ama hiçbirinde böyle hissetmemişti. Hislerini tarif edemiyordu. Sadece nefes alamadığını hissediyordu. Kendini sakinleştirmesi uzun sürmemişti, yine içinde bir sıkışma hissetse de karşısındaki hastaya müdahale etmesi gerektiğini biliyordu. yanına gittiğinde ilk yaptığı şey nabzına bakmaktı. Nabzı normalin biraz altındaydı, ama bu sorun teşkil etmiyordu.

"Ateşi var. Derece var mı ? "

Cemile bir şey demeden koşarak odadan çıktı. Çok geçmeden elinde dereceyle gelmişti. Kenan Cemile'nin eski tip bir dereceyle geleceğini düşünmüştü, ama bu hastanelerde kullanılan uzaktan ölçüm yapılan derecelerdendi. Ve fiyat olarak da biraz pahalıydı.  Cemile de böyle düşündüğünü anlayacak oldu ki "Hastaneden verdiler. En iyisi buymuş." dedi. Kenan dereceyi Veysel'in alnına tuttuğunda kırmızı yanacağını biliyordu ama bu kadar yüksek bir değer çıkacağını düşünmemişti.

"42 , Havale geçirecek." dedi ve hiç düşünmeden Veyseli kucakladı. "Banyo ne tarafta ?"
Cemile önden banyonun kapısını açtı. Kenan Veyselle banyoya girerken "Biriniz ambulansı arasın, hemen hastaneye götürmemiz gerekecek."

Veysel'i oradaki tabureye oturttuktan sonra kendisi de tabureden düşmemesi için destek veriyordu. "Boşalt suyu kafasından aşağı!" dedi Cemileye dönüp.
Cemile tam dediğini yapacakken "Su soğuk  değil mi ? " dedi Cemilenin elindeki leğeni göstererek. "Evet soğuk." dedi Cemile. Ağlamaktan zar zor konuşuyordu. " Dök"

Toplamda 3 kova su dökmüşlerdi ateşinin normal seviyelere gelmesi için. Banyodan çıktıklarında Kenan etrafa bakındı. "Gelmedi mi ambulans ?"
"Yol kapalıymış, kaza olmuş." dedi Taner telaşla.

"Allah kahretsin!" diye bağırıvermişti Kenan. Neden bu kadar yükseldiğine kendi de bir anlam verememişti.

"Nasıl götüreceğiz Hastaneye Veyseli " dedi Ramazan.

Kenan düşünüyordu, ve sonunda aklına bir fikir gelmişti. Gerçi bu fikir tamamen hastanede veysele ateş düşürücü bir serum takmaktan başka bir müdahalede bulunamamalarından kaynaklıydı.

"Kasabada eczane vardı değil mi ? Geçerken görmüştüm."

"Var evet" dedi Taner. Kenan televizyonun yanındaki kağıt ve kalemi alıp bir ilaç ismi yazıp tanere verdi. "Bu ilacı alın" dedi. Cemile de anlamaz bakışlarla Kenana bakıyor, ne yapacağını kestirmeye çalışıyordu. "Veysel Bey'in üstünü değiştirin de yatağa yatıralım dedi. Bir Kolunda Döndü, Bir Kolunda Cemile odaya girmişlerdi. Kenan da kendini kapının dışına atmıştı hemen . Neydi bu şimdi ? neden böyle oluyordu ki ? kendi kendine söylendi. "Kendine gel Kenan! bu insanları tanımıyorsun"

Umut Ansızın Gelir (VeyKen) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin