86.Bölüm

287 16 58
                                    

Güneş ışığı odadan içeri yansıyordu. Öylece dalgın dalgın izliyordu bahçeyi Veysel. Daha tedavi saati gelmemişti, ama yine de korkutuyordu onu ne kadar acı çekeceğini bilememek.

"Paşam? sen ne zaman uyandın?" dedi Kenan elindekileri odadaki küçük dolaba yerleştirirken. Bol bol su almıştı, kemoterapi sonrasında içmesi gerekecekti.

"Oluyo biraz" dedi Veysel derin bir nefes vererek. "Neredeydin?" dedi konuyu dağıtmak için. Halbuki hastanenin hemen dışındaki kafeteryaya gidip su aldığını görmüştü pencereden.

"Kafeterya'ya gitmiştim" dedi Kenan.

"Eee, hazır mısın bakalım?" dedi sakince.

"Evet.. Hazırım ben kemiklerimin kırılacak gibi ağırmasına . ne olabilir ki en fazla değil mi ? " dedi Veysel gözleri dolarken.

"İşiniz gücünüz yalan dolan. Anlıyorum seni diyorsunuz bir de. Kimsenin beni anladığı felan yok." dedi Veysel öfkeyle. Sözlerine devam etmek için abisine döndüğünde abisinin burukça gülümsediğini görmüştü.

Anlıyordu Kenan onu , neye ihtiyacı olduğunu biliyor, ve bazen içini boşaltmaya ihtiyacı olduğunu hissettiğinde onu bilerek sinirlendirecek şeyler söylüyordu..

Veysel abisine gönül rahatlığıyla öfkelenebiliyordu, içindeki zehri, acıyı akıtabiliyordu. Çünkü biliyordu. Abisine bağırsa da abisi bağırmasını değil, neden bağırdığını önemser, sımsıkı sarmalardı onu. Nitekim öyle de olmuştu.

"Bak bu 2 oldu" dedi Veysel surat asarak. 

"Biraz dolmuştuk sanki" dedi Kenan gülümseyerek.

"Kimse böyle zorlu bir sürece hazırlıklı olamaz" dedi Kenan kardeşinin elini tutarken.

"Ama ben biliyorum. Ben biliyorum, çekeceğimiz her ağrının bir mükafatı olacak kardeşim. Öyle güzel bir düzlüğe çıkacağız ki sonra. Bir daha hastalık asla uğramayacak kapımıza." dedi yavaşca kardeşinin elini öperken.

"Abi" dedi Veysel bir yandan dışarı bir yandan abisine bakıyordu.

"Ben Kanser olduğumu ne zaman anladım biliyon mu ?" dedi gözlerinden yaşlar akarken.

"Bir gün babam bana bi vurdu." dedi bakışlarını abisine yönlendirirken Abisi sanki onun acısını hisseder gibi sıkıca yummuştu gözlerini.

"Bizim o merdiven var ya, ordan yuvarlanıvermişim ben, kaybetmişim kendimi" dedi

"Sonra hastaneye getirdikten sonra "kanser bu" demişler.

"Tamam, tamam düşünme şimdi bunları sen." dedi Kenan kardeşinin elini okşarken.

"Sen hani bana ben senin abinim dediydin de ben esip gürlediydim. " dedi gözleri dolarken.

"O gün kendimi kaybettiğimde bi sen vardın yanımda, bi cemilem." "Ben, o gün ne belalar okudum kendime. Bir bilsen"

"Şşşt" dedi Kenan hemen oturduğu sandalyeden kalkıp kardeşinin yanına geçti. Veysel yavaşca abisinin omzuna koydu başını.

"Ben, sen olmasan olmazdım abim" dedi gözlerini yumarak.

"Sen, böyle dur yanımda, şefkatinle, sevginle sarmala beni, benim sırtım yere gelmez. Önce Rabbim, sonra da sen iyi edersin beni." dedi Veysel.

"Abim beni iyi eder." dedi güven dolu bir ifadeyle. "Ederim tabii" dedi Kenan kardeşinin kazıdığı kafasına uzun öpücükler kondururken.

"Tedavin başlayana kadar biraz uyumak ister misin?" dedi Kenan. Ama Veysel'in nefes alışverişinden uyuduğunu anlamıştı.

"Küçük kardeşim benim" dedi yavaşca kardeşinin yüzünü okşayarak.

Umut Ansızın Gelir (VeyKen) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin