60.Bölüm - Ait Olmak-

193 16 77
                                    

Derin bir nefes verdi Kenan dışarıya. Sıkıntı dolu bir nefesti bu.

"Bilmiyorum" dedi sesi içine kaçmış gibi.

"Düşünüyorum, sonra utanıyorum kendimden." dedi sesi titrerken.

"O ne demek ya ? niye utanıyomuşsun sen kendinden?" dedi Veysel ciddileşirken.

"Yanii. Yani baştan anlatmak gerekirse.." dedi Kenan. Konuyu bir yerden kapatıp başka bir yerden açıyordu.

"Ben buraya geldiğimde, sizi bulduğumda, senin kardeşim olduğunu öğrendiğimde, aslında hayatı da yeniden öğrendim Veysel.."

"Kimsesizlik insandan çok fazla şey götürürmüş mesela, onu anladım. Sana gösterilen ufacık iyi söze bile kanarmışsın kimsesiz olunca. "

"Güvenmenin, birine inanmanın, sevginin , aşkın ne demek olduğunu bilmezmişsin. Bir çocuk, meğer bir çocuk aşkı annesinden, babasından öğrenirmiş. Ben de senden, Cemile'den öğrendim aşkı. "

"Sonra.. Sonra sordum kendime, "benim yaşadığım neydi o zaman?" diye. Uzun zaman sordum. Ece geldi istanbuldan kalkıp. Sen hastaydın , her şey üstüme üstüme geldi sanki. "

"Yani sen değil, sakın öyle anlama" dedi Kenan birden kardeşinin yanlış anlayabileceğini düşünüp eğdiği başını kaldırıp kardeşinin gözlerine baktı.

"Ben, Seni, Cemileyi tanıdığımda gördüm. Aşk birbirini anlamak demekti, aşk.. aşk birbirinin derdini dert edinmek demekti, aşk, birbirinin derdini de anlamak demekti.. Ama Ece beni hiç anlamamıştı ki, anlamaya çalışmamıştı bile." dedi Kenan gözlerinden akan yaşı elinin tersiyle silerken.

"Benim Eceye karşı hissettiğim şey sadece Stockholm sendromu işte."

"O ney lan?" dedi Veysel anlamayarak.

"Yani şöyle, Ece bana iyi davranmıştı sadece, acıdığı için. Ama ben bağlandım ona. Aşık olduğumu sandım. Ece de ruhundaki boşluğu doldurmaya çalıştı benimle. Ben, Ece'ye karşı hep bir borcum varmış gibi hissettim. Bana gösterdiği merhametin karşılığını onu daha çok severek ödemem gerekiyormuş gibi."

"Karanlık bir girdaba girdiğimi anlamam uzun zamanımı aldı. " dedi gözyaşları arasında. Bakışlarını kardeşinden kaçırsa da dizlerine kenetlediği elinde kardeşinin elinin sıcaklığını hissettiğinde titrek bir hıçkırık savrulmuştu dışarı.

"Sorduğun soruya gelirsek." dedi bakışlarını kardeşine döndürdü tekrar. "Bilmiyorum Veysel. Bu hissettiğim şeyin ne olduğunu da , bütün bunları neden yaptığımı da, neden böyle davrandığımı da inan bilmiyorum." dedi kardeşinin elini biraz daha sıkarken.

"Sadece, sadece içimde bir şeyler yanıyor sanki, kalbimin hiçbir şeye gücü kalmamış gibi. Ama bir yandan da yeniden yaşamayı arzuluyormuş gibi. Sanki bir kuklaymışım da iplerimden çekip de beni oynatıyormuş gibi.. "

Veysel birşey dememişti, ne diyeceğini bilememişti.. Kenan birden yaslandı kardeşine. Veysel garipsese bile ses etmemişti.

"Çok yoruldum, çok yoruldum kardeşim" dedi Kenan titreyen sesiyle. "Ne yapacağımı bilmiyorum. Çok yoruldum."

"Abi," dedi Veysel. Sesinin titrediğini duyunca öksürerek düzeltmişti hemen sesini.

"Yalnız değilsin artık. " dedi abisinin saçlarında elini gezdirirken.

"Hani ben hastayken, çok yoruldum dediğimde bana bir şey demiştin?" dedi Veysel sakin bir ses tonuyla.

"Ben varım artık "demiştin, "Düşmene, yorulmana izun vermem, beraber aşarız" demiştin"

Umut Ansızın Gelir (VeyKen) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin