70.Bölüm " Mavi ve Yeşil"

138 17 56
                                    

Sabahın ilk ışıkları kasabayı aydınlatırken Dimdik duruşuyla camekanlı kısımdan içeri bakan Kenan derin bir iç geçirdi. Cemile de henüz kendine geliyordu. Kenan'ın hâli korkutuyordu onu, uyumuyor, yemek yemiyordu o günden beri. 3 gün geçmiş, Elif henüz toparlanamamıştı. Veysel sabahları uğruyordu, Akşam orada kalmasına Cemile de Kenan da karşı çıkıyordu.

"Abi" dedi yavaşca omuzuna dokunurken. Kenan irkilerek kendine gelmiş, Veysel'i fark ettiğinde sımsıkı sarılmıştı. Bağıra bağıra ağlayası vardı aslında, ama üzmek istemiyordu kardeşini..

"Abim, biraz hava alalım ha ne dersin?" dedi Veysel kabul etmeyeceğini bilerek.

"Ben gidemem onu bırakıp bir yere" dedi sesi titrerken.

Veysel bir şey dememiş, aksine abisinin yanında durup sırtını sıvazlamıştı.

"Geçecek abi, bu da geçecek." dedi. Aklına başka teselli cümlesi gelmiyordu.

"Ben çok aptalım" dedi Kenan. "Niye bekledim ki bunca zaman? ona söylemek için neden bekledim ki?" dedi gözlerinden yaşlar dokülürken.

"Aşk nasıl bir şey diye sormuştun ya bana abi," dedi Veysel. "Aşk, kalplerin birbirine bağlanmasıdır. Söz gerekmez aşka .Senin kalbin Elifinkine bağlandıysa sen konuşmadan da duyar o seni. Ne kadar çıkmazda olursa olsun hisseder." dedi Veysel.

"Ya kalplerimiz bağlanmadıysa?" dedi Kenan gözleri yaşlı yaşlı.

"Kalpleriniz bağlanmamış olsa daha aylar önce tanıdığın bir kız için böyle perişan eder miydin kendini?" dedi Veysel de.

"Yemedin dimi yine bir şey?" dedi Veysel. "Söz vermiştin dün" dedi umutsuzca.

"İstemiyorum" dedi Kenan.

"Abi, sen güçlü olmazsan o da dayanacak güç bulamaz. Sen kendini toplayacaksın. Böyle etrafta zombi gibi dolaşıp olmaz ki ." dedi Veysel.

"Elif iyileşsin istiyorsan sağlam duracaksın. "

"Hadi 1- 2 saat uyu, bir iki lokma bir şey ye. Bak göreceksin. Senin güçlü olduğunu hissedip o da güçlenecek." dedi. Veysel'in söyledikleri çok çocukça geliyordu ona.

"Ben hastayken " dedi sakince. "Hep hissederdim biliyor musun? çoğunlukla kendime gelemezdim, boğazıma dolanan bir el vardı sanki, hissederdim içimde bir yerde Cemilemin göz yaşı döktüğünü.."

"Hadi abim, hadi ne olur" dedi Veysel yalvarırcasına.

"Uyumam diyorum Veysel, Yemek de yemem Zorlama beni" dedi Kenan. Veysel itiraz etmemişti. Günlerdir dil döküyordu ama abisi bir adım bile geri gelmiyordu. o da elindeki son kozu kullanmaya karar vermişti.

"İyi o zaman. Ben de dinlenmem o zaman , İlaçlarımı da içmem. Sonra bir posta da bana ağlarsın" dedi Veysel. Kenan kendisine öyle bir bakmıştı ki Veysel üzülse de çaktırmadan devam etti.

"Aynı şey mi şimdi bu ?" dedi Kenan.

"Evet, bence aynı şey." dedi Veysel. "Kaç gündür yemek yemiyorsun ,uyumuyorsun, yalvarıyorum resmen, oralı bile olmuyorsun" dedi Veysel.

"Benim hasta olmamı istemiyorsan paşa paşa yiyeceksin yemeğini, uykunu da uyuyacaksın" dedi Veysel kararlılıkla..

"Veysel.." dedi Kenan. Gerçekten çok yorgundu, kardeşiyle böyle bir münakaşaya girmek istemiyordu.

"Böyle devam ederse sana bir şey olacak, ve benim senden başka kimsem yok" dedi Veysel ağlamaklı ağlamaklı.

"Sen nasıl bir çocuksun ya ?" dedi Kenan kardeşini kollarının altına alırken. Yoğun bakım koridoruna konulmuş oturmalık yerlere oturmuşlardı yan yana.

Umut Ansızın Gelir (VeyKen) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin