10.Bölüm

559 23 20
                                    

Kenan ne yapacağını bilememişti. Dedesi de uyanmıştı Kenan'ın bağırmalarına.

"Dede bişey yap nolur " dedi Kenan iki gözü iki çeşme.  Bembeyaz olmuştu Veysel'in yüzü.  "Veysel , Veysel. Hadi aç gözünü nolur hadi aç"

Ciritçi Abdullah Taneri aramıştı. Daha 5 dakika bile geçmeden Taner ve Ramazan Arabalarıyla kapının önündelerdi.

Kenan ve Ramazan  Veysel'i kaldırırken Veysel'in belli belirsiz sayıkladığını duydu. dediğini kestirememişti.
Taner Veyselin cebinden anahtarı alıp arabayı açmıştı . Veysel'i dikkatlice arka koltuğa yatırmışlardı. Kenan da  yanına geçmişti. Veysel'in başını kendi omuzuna koydu .
"Su var mı orada?" dedi kendini toparlayıp.
"Var abi al " dedi Taner pet şişedeki suyu uzatırken . Kenan Önce eline dökmüştü suyu. Sonra yavaşca Veysel'in yüzüne sürmeye başladı. Veysel inlemeyle karışık bir ses çıkarmıştı.

"Abim, aslanım benim. Hadi dayan. Burdayım ben dayan" dedi.

"Taner hızlı biraz. Allahını seversen bas gaza."

"Az Kaldı abi birazdan hastanedeyiz."

"Abi.." dedi Veysel henüz anlaşılan bir sesle.

"Abimm." dedi Kenan kardeşinin saçlarını öperken

"Söyle aslan kardeşim, söyle."

Veysel bir şey dememişti. Sadece elini  Kenan'ın elinin üzerine koyabilmişti. Kenan ellerini tuttu kardeşinin.

"Yanındayım ben" dedi Kenan. "Korkma, bak hastaneye geldik. Az Kaldı. İyi Edicem Seni. Beni duyuyorsun dimi " dedi tuttuğu elleri öperken..Veysel de duyduğunu belli etmek ister gibi elini sıkmıştı Kenan'ın. daha doğrusu sıkamamıştı. sadece parmaklarını oynatabilmişti. Arabanın camları acıktı. dışarıdan gelen rüzgar biraz olsun yardımcı oluyordu Veysel'in nefes almasına.

--------------------------------------------------------------

Ramazan ve Ciritçi Abdullah da Arkadan Kendi arabasıyla geliyorlardı.

Taner Arabayı hastanenin önünde durdurup hemen içeri dalmış görevlilerden Sedye istemişti.

Elif nöbetçiydi o gün. Kasaba hastanesi olduğu için o kadar doktor yoktu hastanede.

Kenan Veysel'i sedye ile odaya soktu , ilk iş oksijen tüpünü bağlamak olmuştu. Geri kalan tetkiklerini de yapmışlardı. Ama sonuçları yarından önce çıkmazdı.

"Nasıl Veysel?"  dedi Elif Kapıdan. Kenan kendisine döndü. "Çok yoruldu. Ondan oldu heralde " dedi. "Dünden beri de sürekli kusuyormuş zaten "
"İlacın yan etkileri bunlar, benden daha iyi biliyorsun Kenan."
"Doğru ya " dedi Kenan sanki bildiği bir şeyi yeni hatırlamış edasıyla. Yine de bu Kenan'ın çok korktuğu gerceğini değiştirmiyordu.

Kenan herkesi tembihlemişti evdekileri aramamaları konusunda. Ciddi bir şey değildi, İlacın yan etkileriydi bunlar. Bir doktor olarak nasıl bunu atlardı, bilemiyordu. Ama kardeşini o halde görünce aklına başka bir şey gelmemişti açıkcası.

Veysel sabah'a kadar oksijen tüpüne bağlı bir şekildeydi. Kenan yanından ayrılmamıştı kardeşinin. Kardeşinin küçük bir çocuk gibi koynuna sokulmasını anımsadı. "Çok yoruldum" demişti. "Dayanamıyorum" demişti. 

Veysel gözlerini araladığında ilk önce abisinin kendisinin ellerine kenetlenmiş ellerini görmüştü. "Abi, Ne oldu bana " dedi. Sesi düne göre daha net çıkmıştı.

"Önemli bir şey değil" dedi Kenan kardeşini rahatlatmak istercesine.

"Gözlerin pek öyle demiyor ama" dedi Veysel elinde olmadan gülümsemişti. 

Umut Ansızın Gelir (VeyKen) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin