18.Bölüm

394 25 17
                                    

Kenan kucaklayıvermişti kardeşinin yorgun bedenini. Banyodan Kucağında Veysel ile çıkınca herkes başına üşüşmüştü.

"Abi ne oldu?" dedi Cemile kendini parçalarcasına . Kenan yavaşca kardeşini yatağına yatırdı.

"Bunlar olacak Cemile. Hastalığın yayıldığını söylemiştim." dedi . Cemileyi sakinleştirmesini ummuştu bu cümlesinin.

"Vücudu yorgun düşecek, ara ara" dedi Kenan. Kardeşinin ellerini tuttu. Kardeşinin ellerini uzun uzun öperken düşündüğü tek şey "Ya bu sefer de yapamazsam " düşüncesiydi. "Ya iyi bir abi olmayı başaramazsam?" dedi içinden.

............

Yorgunluğu bedenini ele geçirmişti Veysel'in. Korkuyordu, hiç olmadığı kadar. Böyle miydi gerçekten ölüm. Böyle mi ölünüyordu . Kendine gelecekmiş de gelemiyormuş gibiydi. O tatlı sıcaklığı hissediyordu hâla. Ne kadar korkarsa korksun o sıcaklık güvende hissetmesine yetiyordu.. Uyanmak istedi, uyanamadı. Abisine "Bak abi iyiyim ben, korkma" demek istedi , ama yine beceremedi. Ellerini oynatmak istedi, en azından parmaklarını oynatmak. Abisi orada olduğunu bilsin de korkmasın, kendini hırpalamasın diye tek bir işaret vermek istedi abisine. Yapabildiğinden emin bile değildi..

............

Kenan 1 eliyle Veysel'in elini tutarken, diğer elini de yüzünde gezdiriyordu.

"Hadi uyan be abim" dedi Kenan çaresiz çaresiz. Doktor olmasına , ve bunun neden yaşandığını bilmesine rağmen hâla korkuyordu "Ya uyanmazsa" diyordu içinden. Bu onun elinde değildi ki. Ellerini tuttuğu onun küçük kardeşiydi. Kenan'ın en büyük keşkesi, en büyük iyikisi , kardeşi Veyseldi . Onu böyle bitkin görmek kalbini parçalıyordu

"Korkma abim, Korkma burdayım ben" dedi Tuttuğu eli öperken. Cemile de diğer yanında yaşlı gözlerle Yorgun düşmüş kocasını izliyordu . Kenan'ı öyle Veysel'in başında yaşlı gözlerle gördüğünde gülümsedi Cemile. Veysel sevilmemişti hiç. Cemile bizzat yaşamıştı bunu Veyselle. Babası "ben hasta çocuk için masrafa girmem" deyip düğünlerini bile yapmamıştı. Kendisi kadar Veysel de istiyordu bir düğünü olmasını. " En azından bu hayatta "Şu Veysel de bir gün mutlu olabildi" diyebileyim diye istiyom bu düğünü Cemile'm" demişti. Ben artık mutlu olmak istiyorum demişti. Ama olmamıştı işte. Sonra Tekrar baktı Veysel'in yanında duran abisine. Sonra annesine baktı, en sonda babasına baktı. Muammer zaten başlı başına sevmezdi Veyseli. Döndü'nün de sevdiğinden emin değildi Cemile. Bir gün olsun savunmamıştı Veysel'i. Muammer'e bir şey dememişti bunca zaman. Şimdi Kenan geldiğinde aslan kesiliyordu. Bunun nedenini merak etmişti Cemile. Ne değişmişti...

Veysel gözlerini çok az aralayabilmişti. "Abi.." diyebildi neredeyse sesi çıkmamıştı. "Oh be ! Sonunda" dedi Kenan gülerek. Sonra Kardeşinin ellerini öptü tekrar.

"Söyle, Söyle abisinin canı söyle."

Gözlerini yumdu tekrar Veysel, çok yorgundu. "Burdayım ben" dedi Kenan. "yanındayım" Kardeşinin kesik kesik nefeslerini dinledi bir süre.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Cemile de Kenan da Veyseli bırakamamış, Veysel'in yanında kalmışlardı.

...............

Kimsenin bilmediği korkuları vardı Veysel'in. Cemile'nin bile bilmediği korkuları...

Karanlıktan korkardı mesela. Sebebini de çok iyi biliyordu. Babasının onu dövüp dövüp evin soğuk, karanlık deposuna kapattığı günleri anımsadı. Hep "Defolup gideceğim bu evden" diye düşünmüştü. Ama orası daha feciydi. Acıdan dolup taşarken geçirdiği sinir krizlerini anımsadı Veysel. Kasabalının ona "Deli bu çocuk" dediği zamanları hatırladı. Sonra en büyük kabusunu.. O hastane odasını. Yatağa bağlanan bedenini..Her gün yalvarışını, ama kimsenin onu dinlemeyişini. Kimsenin onu savunmayışını görmüştü. İşte o gün anlamıştı. Bu hayatta hiç kimsenin hayatında yeri olmamıştı. Sonra "Kansersin" dediklerinde saniyesinde kabul etmişti ölmeyi. Bu hayatta yaşamaya değer bir şey görmüyordu.

Umut Ansızın Gelir (VeyKen) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin