13.Bölüm

445 22 17
                                    

Kenan kan ter içinde uyandığında kendi  odasında olduğunu idrak etmesi için bir kaç saniye nefesini düzene sokması gerekmişti. Gözünü ne zaman kapatsa aynı anı tekrar tekrar yaşıyordu sanki. Ağzına kan dolduğunu hissediyor, sanki canı bedeninden çıkacakmış gibi olduğunda nefes nefese uyanıveriyordu.

Taburcu olmasının üzerinden 1 hafta geçmişti. Fuat hocası hâla onun yerine görevdeydi , çünkü henüz dikişleri tam olarak kapanmamıştı. Fuat hocası da çok titizdi bu konuda. Aslında babasıyla ve Annesiyle onu tanıştırmak istese de Fuat kabul etmemişti. "Sen önce bir iyileş de sonra konuşuruz bunları"demişti. Kenan saate baktığında daha sabahın 5'i olduğunu fark etmişti. Odadan yavaşca çıktığında Veysel'in de uyanmış olduğunu gördü.

"Uyanmışsın" dedi

"Uyku tutmadı" dedi Veysel. Ama bir şeylere daldığı çok belliydi.

"Neden peki ?" dedi Kenan bir abi edasıyla hemen kardeşinin yanına oturarak.

"Sen neden?" dedi Veysel. Nedendir bilmiyordu Kenan, ama Veysel kendisine soğuk davranıyordu.

"Ne bu böyle kaç gündür Veysel?" dedi isyan edercesine. "Neden soğuk yapıyorsun bana ?" dedi.

Veysel bir şey demedi. Kalkıp gitti ordan . Ama takmıştı Kenan bu duruma, taburcu olduğundan beri bi haller vardı Veyselde.

Kenan camın kenarında kaç saat öyle oturduğunu bilmiyordu.

"Abi günaydın" dedi Cemile. Sesi Neşeliydi.

"Günaydın" dedi Kenan gülümsemeye çalışarak.

"Veysel'i gördün mü?" diye sordu Cemile merakla.

"Soğuk davranıyor bana taburcu olduğumdan beri, neden ? sen bilirsin" dedi Kenan sıkıntıyla.

"Aslında, bunu Veyselle mi konuşsan?" dedi Cemile çekinerek.

"Konuşmaya çalıştım, kaçıyor sürekli" dedi Kenan. Kimseye söylemese de kardeşi ona soğuk davrandıkça yeniden kimsesizmiş gibi hissediyordu.

Cemile sıkıntıyla yanına oturdu. "Sen hastaneden taburcu olduğun gün. " dedi Cemile. Cümlesine nasıl devam edeceğini  bilse de çekinmişti. "Gece kabus gördün. Bağırdın felan" dedi Cemile. "Gerçi her gün görüyorsun" dedi  sonra . Odaları yan yanaydı.

"Yani? " dedi Kenan anlamamıştı.

"Kendini suçluyor" dedi Cemile. "Yanında olamadığı için, seni koruyamadığı için ve daha bir sürü şey için işte " dedi Cemile. "Aslında hastanede de suçluyordu da . Sen uyanınca pek belli etmedin diye o da belki o kadar etkilenmemişsindir diye düşünmüştü. Ama işte..." Cümlenin devamını anlamıştı Kenan.

Kenan şimdi anlıyordu, kardeşinin tavrının sebebini.

Akşama kadar çok üzerine gitmemeyi tercih etmişti Kenan.

Akşam mecburen eve gelmişti Veysel. ailesi sofraya oturmuştu çoktan. Veysel bir şey demeden odaya geçmişti. Cemile kalkıp yanına gidecek olsa da Kenan durdurmuştu.

"Ben hallederim" dedi yerinden kalkarken. Masadaki babasının söylenmelerini duymamazlığa vermişti.

Kapıyı çalmadan birden içeri dalmıştı Kenan. Veysel'in kendini toparlamak için vakti olmamıştı. Gözleri dolu doluydu.

"Veysell." dedi Kenan kardeşine bakıp iç geçirircesine.

"Bilemezdin" dedi. 

"Kendni suçlama"

Veysel titreyen bir ses tonuyla cevap verdi abisine.

"Bilebilirdim. o herifin müptezelin teki olduğunu biliyordum." dedi daha sonra sesindeki üzüntü yerini sinir ve öfkeye bırakmıştı.

Umut Ansızın Gelir (VeyKen) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin