Başlangıç;20 Kasım 2023🦋
' Çok mutluyuz bu dışarıdan da anlaşılıyordur bence çok aşık olmanın getirisi olarak tabiki bu duygulardayız'
Etrafımdaki kalabalığın ilgi ile beklediği cevapları alışkanlık ile cevaplamaya devam ediyordum. Onların istedikleri cevapları onlara verirken hepsinin değişen ifadelerine gülümsüyordum.
' Nasıl bir anda aşık oldun ki daha düne kadar aklında evlilik düşüncesi yoktu.'
Koyu yeşillerini üzerime dikmiş beni izleyen İdil'e gülümsedim. Canım kuzenim yine bir yerlerden açığımı arıyordu. Bu gece katlanmam gereken onlarca samimiyetsiz yüzden bir diğeri de oydu.
' Çok seviyor beni sanırım onun bana olan sevgisinden dolayı bende böylesine bir anda aşık oldum'
' Nasıl emin oluyorsun ki seni sevdiğine. Adam buz gibi duruyor. Güldüğünü gören yok'
Cavidan sesinden taşan bir sitem ile konuştuğunda üzerimdeki gözlerin bir çoğu ona dönmüştü. Rakipler arası bir savaş bekliyorlardı sanırım ama bu gece bir rezillik çıkmaması için onlarca uyarı almıştım. Sırtımda hissettiğim gözler çokta uzakta değildi. Annemin o hafif kahkahası hemen kulağıma ulaşıyordu. Yada erkeklerin kalın sesleri aslında aynı mekanda olduğumuzu durmadan fısıldıyordu.
' Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl olurda inanmam'
Söylediklerimin onlar için öylesine söylenmiş sözler olduğunu biliyordum. Zaten öylesine söylediğim de bence ortadaydı. Yine de kimse aksini iddia edemezdi. İçimde bir yerlerde savaş veren volkanlar maalesef ki sonsuza kadar hapsoldukları yerde kalmaya devam edeceklerdi.
Çünkü bir kaç gün önce hızlıca parmağıma geçirilen yüzük henüz ben cevap veremeden tüm dünyamdan duyulmuştu. İnsanların özellikle de içlerinde bulunduğum bu akbabaların arasında sağ kalmamamın tek yolu yalanlarımdı.
Annemin hoş kahkahası gittikçe yaklaşırken modemin içinde bir yangın hissettim. Yüzümü buruşturmamak için çok bir çaba sarf etmeme gerek kalmadan kendimi toparladım. Yanında ikimizinde sözde en sevdiği yengemiz olan Nalan yengem ile biz gençlerin arasına gülüşerek katıldılar. Annemin yüzündeki zafer gülümsemesi yeniden midemi çalkalarken etrafımdaki akbabalar devamlı artıyordu.
Gözde bekarların oluşturduğu küçük grubumuz bizi yeni anlaşmaları olarak gören kadınlar ile dolduğunda herkesin odağı ben ve annemdi birde yeni kayınvalidem ikisi de yanımda dururken yengemin herkesten çok heyecanlı haline güldüm. Beni çok severmiş gibi mutluluğunu anlattığı yalanlarını insanlara anlatırken birisinin sözü benden almış olması ile rahatladım.
Etrafımda dönen piyesi izlemeye devam ederken bel boşluğuma yerleşen el ile irkildim. Geri çekilecekken beni yeniden kendisine çekmesi ile başrol ile göz göze geldim. Gri mavi arası bir sınırda olan gözleri ile bana baktığı bir kaç saniyede yeniden emin oldum ki cehenneme giriyordum.
'İzniniz ile biraz baş başa konuşmalıyız '
Etrafımızda ki kadınlardan onay mırıltıları çıkarken sessiz kalıp beni yönlendirmesine izin verdim.
Mekanın dışına çıkıp kendi içinde koru gibi gözüken ağaçlık alana doğru ilerlemeye devam ettik. Mesafe yeterli gelmiş olmalı ki bir anda durdu belimde duran elleri geri çekilirken aramıza bir kaç adım mesafe koydu. Yüzüne bakmamak icin etraftaki çiçekleri incelerken ne konuşacaksa konuşsun istiyordum. İçimdeki öfke yada artık her neyse sürüp giden bu çığlıklar benim konuşmama engel oluyordu.
'İyi misin?'
Sorudan çok beni süzen halı ile ona cevap vermemi beklemeden kendi durum kontrolü yapıyordu. Üzerimdeki gözleri öylesine gezinmeye devam ederken en azından benimde bir soru sorma hakkım olduğunu hatırladım.
'Ne karşılığı bu durumdayız '
' Anlamadım '
'Anlaşmanız diyorum ne kadarlıktı?'
Gözleri her zaman alıştığım o öfkeli halini alırken asıl öfke kusması gerekenin ben olduğumu hatırlatmak istedim.
'Helin biraz mantıklı konuşur musun?'
' Doğan bence söylediğim gayet mantıklı bir soru malum anlaşma babam ile senin aranda oldu ben sadece ortada dönen ganimetim bir yerde belkide ganimet bile değilim. O yüzden ne karşılığı parmağıma bu yüzük takıldı merak ediyorum?'
Gözleri parmağımda oynadığım yüzüğe kaydığında yüzünde ilk defa tebessüme benzer bir ifade oluştu sanırım bu durumdan herkes memnundu o bile.
Gözleri yeniden yüzüme çevrilirken bir yandanda ceketini çıkarıyordu. Hareketlerini anlamaya çalışmadığım için omzuma bırakılan ceket ile bir anda afalladım. Farkında olmadığım soğuk o anda tenimi yakarken beni izleyen suratına yumruk atmak istiyordum. Eğer ise yarayacağını bilseydim yinede denerdim.
'Helin anlaşma falan yok'
' En başından yalan ile mi başlıyorsun mutlu evliliğimize'
' Duydukların hoşuna gitmeyecek bu akşam değil başka bir akşam konuşsak '
'O zaman neden buraya geldik'
'Annemler ve çevre seni ablukaya almıştı. Nefes alamıyor gibiydin.'
Dediği şey ile ağzımdan kaçan kırkırdamaya engel olamadım. Kendince beni kurtardığını sanıyordu. Ne hoş.
' Doğan anlaşmanız neydi?'
' Helin'
Sesi sorumdan rahatsız olduğunu kanıtlar gibi gergin çıktığında korkmaya başlamam gerekirdi çünkü sinirli bir adamdı ve sinir anında onun hakkında anlatılanlar hiçte iyi şeyler değildi.
' Sanırım amcan işleri batırmış. Rıza Bey de çözüm arıyordu. Aslında tek benimle değil bir kaç kişi ile daha görüştüler. '
' Neden kendi kızı pazarlık masasına konu olmadı hatalı o ise.'
'Baban kendini suçlu sanıyor benim anladığım. İşleri düzeltmek için şirketleri satmaları gerekiyordu yada yüklü miktarda borç bulmalılardı.'
'Mal varlıklarını satıp elde etselerdi o zaman parayı '
'Daha karşık detaylar var anladığım kadarı ile ben onlara para yerine ortaklık teklif ettim hem babamın onlara olan borcunu ödemek için ama onların teklifi daha farklı oldu. Sonuç bu'
'Yani benle evlenmen karşılığında cebinden yüklü miktarda para çıktı.'
'Daha çok şirketleri aldım onlara hisse verdim gibi.'
'Ben neresindeyim bu konun?'
' Amcanın önerisiydi akraba olmak '
'Beni gözden çıktılar '
Neyine şaşırıyorsun ki diye bağıran iç sesime inat neden ben diye isyan eden ses ile kahkaha attım. Kendi kızı vardı ama yinede benden kurtulmak daha cazip gelmişti. Babam bunu nasıl kabul eder diye düşünemiyordum bile çünkü çoktan o ikisi Doğan'dan akacak parayı hesaplamış olmalıydılar.
'Totalde kaç para etmişim şimdi ben'
Kendi kendime sorduğum soru dudaklarımda bağımsızlık kazanırken üzerimdeki ceketi yenide ona uzattım soğuk daha iyiydi. Geldiğim yolu geri giderken annemin rezillik çıkmaması için söylediği telkinleri hatırlamaya çalışıyordum. Kulağımın gerisinde beni takip eden adım sesleri. Karşımdaki geniş camlardan gözüken gerçek akbabalar ve midemdeki bulantı birbirine geçerken sakin olmak için derin nefesler alıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Açelya
General Fiction' Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl olurda inanmam'