'Ben sana özgürlüğünü vereceğim. Bu bahçenin dışında istediğin her ne ise onu sana vereceğim ama günü geldiğinde sende ne olursa olsun beni affedeceksin'
'Ne yapacaksın da böyle bir söz istiyorsun'
' Hiç birşey ama bazen canını sıkıyorum öyle zamanlar için bir söz diyelim '
Bana bakan gözlerine bakıp başımla onayladım. Umarım tutabileceğim bir söz vermiştim. Eğer tutamayacağım bir sözse dediği gün geldiğinde ne yapardım bilmiyorum.
' Huylarını annenden almadın dimi'
Eğlenerek sorduğu soru ile onun bu haline eşlik ettim.
' Aslında ondan beterim ben'
Söylediğim şey onu eğlendirirken oturduğu zeminden hareketlenip yeniden koltuğa yerleşti. Onu taklit ederek bende koltuğun kenarına oturduğum da ikimizde ne konuşmak için geldiğimizi unutmuş gibiydik. Konu nerden nereye gelmişti. İki dakikada gerçekten bir dünya yok olabiliyordu.
' Bir akşam bize gelmelisin annem seni evinde ağırlamak istiyor'
' Olur hangi gün olduğunu söylersin bana'
Meryem hanımın kendi güvenli alanında nasıl bir kadın olduğunu merak ediyordum. Annem gibi iki imajımı vardı yoksa o tek bir noktadan mı ilerliyordu.
'Annen neler sever '
Sorumu beklemediği için bir kaç saniye düşünmesi için ona biraz zaman verdim. Kendi adıma bir hediye götürmeliydim bunun ne olacağına karar vermek için onun vereceği cevap önemliydi.
' Sanırım özel bir şey yok her anne gibi çocukları ve davet arkadaşlarını sever ah birde çiçeklerini.'
' Bana hiç yardımcı olmuyorsun ama '
' Annemin değişik huyları ve zevkleri yok Helin standart bir kadın hatta bu çevredekilere göre baya normal birisi'
' Nasıl yani biz garip insanlar mıyız?'
Annemin bir saat kadar önce yaptığı küçük gösteri aklıma gelirken kendi dediğim ile çeliştiğimi biliyordum. Ama bizde normal değil miydik? Onun annesini annemlerde ayıran detay neydi ki?
'Annem zengin bir aileden gelmiyor yani diğerleri gibi belli anlaşmalar karşılığı evlenmediler.'
'Peki nasıl evlendiler.'
Diğerleri gibi belli anlaşmalar karşılığı evlenmemek onu farklı mı yapıyordu? Yani bir adamın severek evlendiği kadın ile anlaşarak evlendiği kadın arasında nasıl bir sınıfsal fark vardı ki sonuçta ikisininde aldata biliyorlardı. Bu konuda sığ düşünmek istemiyordum ama etrafımdaki örnekler düşüncelerimde haklı olduğumu söylüyordu.
' Babam yurt dışındayken annem ile tanışmış. Annem o sırada üniversite öğrencisiymiş. Annemi ikna etmek için kalacağı süreyi uzatıp bir sene daha ülkeye dönmemiş dedemler delirmiş tabi ama babam daha delidir'
Sesinden yayılan hayranlık ve keyifle anlatmaya devam ederken bir kaç dakika önceki o hallerinin bir maske olduğunu fark ediyordum. Gerçekten sevdiği şeylerden bahsederken ki dingin yüzü aslında bambaşka maskeleride olduğunu söylüyordu.
'Dedem ülkeye dönsün diye uğraşırken babam deli annemin peşindeymiş. Annem ise aşık olmuş ama sınıfsal farklılık fazla diye pek güvenemiyormuş. Sonra ikna olmuş beraber etraflarındaki herkesi ikna etmişler. E birde abim doğunca herkes kabul etmiş. Sonrası yıllar süren bir mutluluk.'
' yani sevilmiş kadınlar normal sevilmemiş kadınlar anormal mi?'
Söylemek istediğinin başka bir şey olduğunu anlıyordum ama ikimizinde bir anlaşma sonucu bir araya geldiğimizi varsayarasak bu durum için ne düşündüğünü merak ediyordum. O yüzden aptalı oynamak daha mantıklı geliyordu. Söylediğim şey ile yüzünü buruşturduğunda bir an yüzündeki mimiklere alıştığımı fark ettim. Sanki her zaman gördüğüm ifadelerini izliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Açelya
General Fiction' Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl olurda inanmam'