İlk defa bir acı çekişi kulağımla duyuyor gibi oldum. Sanki içten içe derin bir acının içinde kavrulan bir ses ile yeniden bize seslendiğinde onun eskiden tanıdığım o kişiden çok uzak olduğunu hissettim.
Birinin bir zamanlar seni sevdiğini öğrenmek tahmin edilemez bir duyguydu. O kişi ile yıllar sonra karşılaşmak ise bambaşka bir çelişkiydi. Aklıma onunla ilgili onca hatıra geliyordu. Dediğim gibi geçmişten gelen herkes peşinde bir hayalet ile geliyordu ve Burak sanırım bu hayaletlerin en konumlandıramadığım kişisiydi.
' Sanırım halaen seni seviyor'
Yanımızdan uzaklaşmış adamın peşinden bakarken Elif'in en kısık ses tonu ile söylediği şey ile midemin kasıldığını hissettim. Bu ara herkes birilerinin beni sevdiğini idaa ediyordu. Burak şuan için bu durumun içinde olmasını istediğim son kişiydi. Onunla hiç bir zaman uzun uzun konuştuğumuzu hatırlamıyordum. Ama bir şekilde her zaman takım arkadaşı gibiydik bir noktada hep aynı kümede yer alıyorduk. Bugün anladığım üzere bunun sebebi oydu ama birde diğer öğrendiğim detay vardı. Dilara'nın onunla konuştuğunu söylemişti Elif ondan sonra benden uzaklaştığını hatırlıyordum. Ama sanırım o kendinden bile uzaklaşmıştı. Yıllar sonra karşılaştığımız bu ana kadar hiç bir zaman aklıma düşmeyen bu garip fikirler ile onu izliyordum. Eskiye göre daha kısa kullandığı sarı saçları ile öylece ilerliyordu. Bir zamanalar uzun saçları ve deli gibi çaldığı bir gitarı vardı şimdi ise kısacık saçları ve elinde tuttuğu viski bardağı.
'Ne düşünüyorsun Helin'
' Geçen zamanı '
Zamanın hiç durmadan akması ve bizlerin onun akışına ayak uydurmamız yada akıntıya ters akmaya çalışırken boğuluyor oluşumuz. Zihnimde yeni açılan bir oda var gibi hissediyordum ve oda bir şekilde Burak için üzgündü belkide kendim için. Emin olamıyordum. Birinin beni sevdiğini duyduğum ve benim yüzümden acı çektiğine emin olduğum bu ilk anda nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum. O yüzden gözlerimi ondan çekemiyordum.
' Acımasızlık gibi geliyor dimi'
' Sence acımasızlık mı? çünkü ben ne hisettmem gerektiğini pek bilmiyorum Elif'
' Hayatında yeni birisi var ne desem ona saygısızlık olur ama sanırım o zamanlar için Burak'a üzülüyorum '
O zamanlar için en çok kendime üzülüyordum. Bugüne kadar hep buna inanmıştım ama şimdi sanırım bende bu beş dakikanın sonunda Burak için üzülüyordum. Elif haklıydı sanırım.
' çok garip sadece ama sanki o acı çekiyor gibi hissediyorum ve bir şekilde buna sebep olmuş olmak beni üzüyor '
' Bazen zaman akar Helin ve insanlar onlara verilen fırsatları değerlendirmezse bunun sonuçlarıda acı olur. Bence kendini suçlu görme '
Keşke söylemek kadar kolay olsaydı. Ama değildi içten içe ona üzülmeye devam edeceğimi biliyordum. Bu dünyada birinin acısı ben olmuştum ve bunun farkında bile değildim.
' Gerçektende ikiside gözünü dikmiş bizi izliyor. '
' Kim ?'
' Kim olabilir sence Helin pek kıymetli eşlerimiz '
Söylediği ile uzun zamandır izlediğim sarı saçlardan aldım gözlerimi. Farkında bile değildim ama halen onu izliyordum. Elif'in baktığı yerde yüzünde karanlık bir gölge ile beni izleyen Mete ile göz göze gelmek içimdeki vicdan azabına bir odun atmıştı sanki.
Yüzünden yayılan negatif ifade ve her an yıkım yapacakmış gibi duran hali sadece bir saniye sonra eski neşesine döndüğünde bu geceyi böyle hayal etmediğimi düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Açelya
General Fiction' Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl olurda inanmam'