iyi geceler güzelim 🌻

67 11 6
                                    

Bazı günler diğerlerinden daha iyi olacaktır. Bazı günlerse en kötüden bile daha kötü bu yüzden kendimi bir döngüde gibi hissetmekten çıkmalıydım. Bazı gerçeklerin su yüzüne çıkması gibi bazı kötü duygularında gün ışığına çıkmak gibi ihtiyaçları oluyordu.

Davetten sonra herşey bir şekilde daha iyi gidiyordu. Kendimi bu yeni ama garip olan duruma alışmış gibi hissediyordum ama bir yerde zihnim yeniden olumsuzluğun esiri olmuştu. İyi şeyler derin bir çukura düşerken aklım gittikçe kararıyordu.

Hemen önümde duran seramik hamuruna şekil vermiyor oluşumda bu yüzdendi. Evden çıkamıyordum içimde anlamsız bir korku baş vermişti ve evin içinde bile bazen bazı odalara girmek istemiyordum. Mete'nin vakit geçirmem için bulduğu fikirlerden biriside bu küçük çaplı seramik sanatıydı. Hem bir şeyler meşgul olan zihnim için iyi bir aktiviteydi. Ama bir eksiklik vardı zihnim pekte önümdeki hamurla ilgilenmiyordu. O çokta kendine bir yol bulmuş her ihtimali yaşayıp duruyordu. Defalarca kez gözümün önünde ölüyordu tüm sevdiklerim ama durmuyordu. Bu değişen ruh halim için bir kaç ilaç değişikliğim ve önerilen şeyler vardı ama şuan önerileri hatırlayamıyordum bile. İlaçlar ise Mete ile denetleniyordu. Benim iki gün sandığım süre bir hafta oluyordu mesela ama ben ne yaşamıştım ki her gün birbirinin aynısı gibiydi.

İçimde büyüyen onca duygunun en belirginin ait olma duygusunun bir türlü yerli yerine oturamamasıydı. Ondan kaynaklı sanırım evdeki güvenli alan sayım gittikçe azalıyordu. Bir kaç noktaya dönüşüyordu. Mete sadece bir kez Kemal bey ile görüşmeyi teklif etmişti ama daha fazla yeni şeyler öğrenmek istemiyordum. Bazen uğrayıp benimle vakit geçirmek isteyen Meryem hanımı yada Handan'ı bile bir süre sonra unutuyordum.

Böyle olmamın normal olduğu söylenmişti. Büyük bir kayıptı yaşadığım ve çok büyük bir yüktü aile soy bağının bir anda böylesi bir şekilde değişmesi diğer şeyler bunların gölgesinde büyüyordu. Tıpkı domino gibi biri devrilmeyi tetiklemişti ve bu devam ediyordu. Ortaya çıkacak resmi göremiyordum ama devrilmeye devam eden o sesi duyabiliyordum. Son yaklaşıyordu.

Delirmenin eşiğine gelmek gibiydi bence şuan ki halim tüm yaşanan herşey en ince detayı ile uykumda uyanıklığımda her yere saçılmış gibiydi. Bazen daha çok küçükken ki halimi görüyordum öylece duruyor bana bakıyordu bakışında bana değil de anne babasına baktığını görebiliyordum ama bu yaşımda o babanın babamız olmadığını söyleyemiyordum bile.

26 yıl sonra bir anda değişen babam gözlerimin önünde ölüp bambaşka birisi olduğu söylenen babam. Yıllarca beni sevsin diye aldığım yüksek notlar, zayıf kalabilmek için aç uyutulduğum geceler bazen hasta olup beni görmesi için uğraştığım babam ama hepsi boşuna oluyordu şimdi. Bir anda o haklı olmuştu bir yandan da en haksız oydu. Aklım bir onun yanında duruyor bir öylece bana bakan küçük kızın yanında.

Yine de değişik gelişmeler vardı amcam ömür boyu içerde kalacaktı. İdil yurtdışına çıkmıştı, Ferit abim ise direk Mete'lerle iş yapmamak için Kemal bey ile ortaklık sağlamıştı. Annem bile gitmişti kendini kafasını dinleyebileceği bir inzivaya çekmişti. Bana sende gel dememişti. Beni çantasından düşen her hangi bir eşya gibi geride bırakmıştı. Bu tavrı karşısında diğer herkes bir anda suçsuz oluyordu işte. Burnuma dolan koku ile yeniden önümdeki çamura baktım. Mete'nin mırıltıları kulağıma dolarken onun mutfakta olduğunu hatırladım. Sevdiği sakin bir şarkıyı açmıştı. Bize yemek hazırlıyordu beni oyalanmam için burada bırakmıştı. Oturduğum yerden ayaklanırken ellerimi yıkamak için alt kattaki lavaboya yöneldim.

Mutfaktan yayılan domates sosu kokusu ile içeriye girdiğimde Mete yaptığı sosun tadına bakıyordu. Gözleri anında beni fark ederken kaşığı bana doğru uzattı. Ona eşlik ederek bende tadına baktığımda damağıma dağılan domatesin baharatla yumuşamış tadı ile ona gülümsedim.

Beyaz Açelya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin