Bomboş hislerle kaplı olan günlerim birbirini takip ederken oturduğum koltuktan beni itici güç olarak kaldıracak tek haber gelmişti. Kemal Bey yaşadığı ülkeye acil bir şekilde dönmek zorundaydı gitmeden önce benimle görüşmek için yeniden bir davette bulunmuştu. Bu seferde geri çevirirsem muhtemelen bir kaç ay boyunca kendisini görme şansım yoktu. Gerçi zengin insanlar için ülke değiştirmek kolaydı ama henüz güvenli alanından yeni çıkmayı başaran benim için biraz zor olabilirdi. Bu yüzden de Mete'nin telkinleri ile kendisinin burada ki ofise gelmiştik.
Üç kişinin birbirine atabileceği en gergin bakışları atarken önüme ikram edilen bitki çayına gülümseyerek bakıyordum. Mete'nin parmağı olduğunu belli eden cinste bir tercihti çünkü.
'Kahve sevmiyor muşsun?'
Sorudan çok bir beyan gibi gelen sözler ile yeniden gergin bakışmanın döndüğü alana baktım. Doğru kahve sevmezdim kokusunu dahi solumak bana eziyet gibi gelirdi.
'Doğru maalesef genel çoğunluğa uymuyorum bu konuda'
Bir çok konuda da uymuyordum bir çok anda da. Koyu bir yeşilin tonu olan gözleri kısılan bakışlarının ardında gülümsediğinde onun çehresine bakıyordum. Kırışan göz kenarları çenesinde hafif belirgin duran gamze çukuru önceden kumral olduğu belli olan ama şimdi yer yer beyazlamış saçları içten içe ikimiz arasında bir benzerlik arıyordum sanırım.
'Ceza almadan nasıl kurtuldunuz'
'Nefsi müdafa yolları ile '
'Yerinize birisi girmedi değil mi içeri'
Oda bir katil diyen iç sesim ile midem kasılırken Mete elimi tutup sıkıca kavradı. Ona baktığımda bana değmeyen bakışları Kemal beyin üzerinde duruyordu.
'Girmedi bu konuda endişelenme '
'Üzgünüm ama bu ara etrafım katillerle sarılı gibi'
'Doğru henüz tanışmadan bende o konuma düştüm dimi'
Sessiz kalışım bunu onayladığımın en net kanıtıyken yeniden kısılan gözleri ile öne doğru eğilip aramızdaki mesafeyi kısalttı.
'İnan ki senden haberim olsaydı sen daha çok küçükken ve gücüm beni kurtarmaya yetmeyecekken bile onu vururdum. Sırf sen güvende ol diye.'
'Bazen bende bu tarz şeyler düşünüyorum yani şartlar başka türlü olsaydı gibi ama hikayenizi annemden duydum. Onun anlattığında babam siz değildiniz'
'Annen ile evlenmeyi düşünüyorduk. O zamanlar hayatımın aşkı olduğunu düşünüyordum. Ama bir gece ayrılmak istedi uzun süre sebep istedim ardında gezdim her seferinde beni istemediğini dile getirdi. Sonra bir gün Bahadır ile onu gördüm o zamanlar senden haberim bile yoktu. Bana hiç söylemedi. Çekip gitmeden önce bile ona kaçmayı teklif ettim ama kabul etmedi. Bahadırı sevdiğini söyledi'
'Babamı sevmiyordu'
Söylediğim cümle dudaklarımdan öyle hızlı çıkmıştı ki geri alma şansım yoktu. Gözleri söylediğim kelimenin etkisi ile burulurken bende içten içe kendimde ki karmaşaya çekiliyordum.
'O kısmı bilmiyorum sonra şans eseri Mete ile tanıştık Selçuk'tan nefret ediyordu ve bu durum ilgimi çekti birbirimize onun hakkında bildiklerimizi anlattık. Bende onun yumuşak karnını bulmasını tavsiye ettim. Ama yaptıkları izlemede onunda anlayamadığı bir durum ortaya çıktı aile ilişkilerinizdeki bir boşluk sonrasında benimle bunu konuştuğunda senin benim kızım olduğunu anladım. Yıllarca haberim bile yoktu senden annenin bana demek için onca şansı varken neden demediğini düşündüm binlerce fikir geçti aklımdan ama bir süre sonra bunlar önemini yitirdi Helin.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Açelya
General Fiction' Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl olurda inanmam'