Kabul edilen duygular

67 13 15
                                    

'Bunu zaten biliyorsun dur ama ben sana aşık oldum Mete'

bu anı defalarca kez hayal etmiştim ona bunu söylemeyi uzun zamandır içten içe planlıyordum. Hiçbirinde böylesine vazgeçmiş bir anda değildim. Planladığım her şeyin ne kadar boşuna olduğunu fark etmiş olmanın bir getirisi olarak sanırım kendimce bir anda itiraf etmiştim. Karşımda yüzüne yayılan gülümseme ile beni kendine doğru çeken adamın bunu zaten bildiğini biliyordum.

En başta söylediğim şeyi şuan yaşıyordum benim fark edemediğim anlarda bile benden önce bana ait şeyleri fark ediyordu benim görmediğim her detayı saniye saniye okuyor ve bir şekilde onu önüme seriyordu. Saçlarımın arasına uzanan ellerinin titremesine kadar gerçek bir anın içindeydim. Yüzündeki gülümseme ne diyeceğini bilemediği anlarda yüzünde oluşan o garip ifade ile karışmış aramızdaki mesafeyi sıfırlıyordu.

Saçlarıma uzanan elinin enseme değdiğini diğer elinin yanağımı sakinlikle okşadığını fark ediyordum. Yüzüme ulaşan eline yüzümü yasladığım andan itibaren gözlerimi kapatmış kendi itirafımı hazmetmeye çalışıyordum. Gözlerimim üzerinde hissettiğim dudaklar halen keyifle kıvrılmış bir vaziyetteyken burnumun ucuna konan öpücük en sonunda dudaklarımın üzerine değdiğinin de ondan gelen bu atağa karşılık verdim. Uçurumun kenarında hissettiğim onca andan sonra sonunda düşüyor gibiydim hemde tepe taklak bir şekilde ama varış noktam dipsiz bir kuyudan çok Mete'nin etrafıma yayılan sıcaklığıydı. Belime uzanan kolu ile beni daha da çok kendine çekerken zorlukla nefes aldım. Alnıma yaslanmış anlını hissederken gözlerimi açmamak için direniyordum. Ama onun dağılmış ifadesini de merak ediyordum . Bu seferlik sakinleşmek adına kendime telkinler verirken yeniden dudaklarıma değen dudaklar ile tekrardan düşmeye başladım. Zihnimin derinlerinde ki her nokta bu ana kitlenmiş bir şekilde sessizleşmişken içimde sevinç çığlıkları atan o ses kulaklarımı uğultulara hapsediyordu. Bugünde sonra çiçekli yollar seni bekliyor diye bağırıyor benden bir kez duyduğu bu gerçeği içimden yüz kez geçiriyordu. Yeniden olduğumuz ana döndüğümde bu sefer ondan yayılan kıkırtı sesi ile titredim. Kulaklarıma dolan neşeli kahkaha ile ona baka bildiğimde hemen yüzümün önündeki yüzü ile bana bakiyordu. Bir elinin parmakları halen saçlarımda dolaşırken yüzündeki zafer ifadesi ile gülmeye devam ediyordu.

'Biliyor musun ikimizin de zamanlama problemi var'

Söylediği şey ile bende gülerken onunda planlamadan yaptığı itiraf anı aklıma geliyordu. Yüzündeki ifade yumuşarken yeniden yüzüme uzandı. Şakağıma değen dudakları oldukları yerde oyalanırken onun bu haline uyum sağladım. Tıpkı ışığa kanan pervaneler gibi onun yörüngesine giriyordum ve ilk defa bu kadar kabullenmiştim.

'Helin'

'Efendim'

'Ne yapacağız'

'Hangi konuda '

'Tatile mi gitsek'

Bir anda gelen teklif ile ona bakarken yüzüme yayılan şaşkın ifadeye bakıp daha çok keyiflendi. Durup durup yeniden gülerken olduğum yerde hareket etmeme engel oluyordu. Kolları arasında güvende hisseden zihnimin bir kısmı bu durumundan oldukça keyifliyken bir yandan da yeni korkular türetiyordu zihnim.

'Henüz halletmemiz gereken şeyler var ama '

'Bence bekleye bilirler hem birazda Efe uğraşsın işlerle '

'Kemal Bey ile yüzleşmeden gidersem hep burada kalır aklım'

'Buna hazır olana kadar bekleyecektir Helin'

Bekleyeceğini söylemişti ama benim zihnim beklemek istemiyordu sorularıma cevap bulmak için kıvranıp duruyordu. Ne zaman nasıl öğrenmişti üstün körü anlatılan detaylar beni durdurmuyordu. Hem Bahadır'ı öldürmüştü bunca zaman boyunca babam olduğunu sandığım kişiyi. Bu kurtuluş o kadar kolaysa neden beklemişti.

Beyaz Açelya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin