Merhabalar 💜
Yorum ve yıldız bırakırsanız çok sevinirim 🌌
Keyifli okumalar 💜
Okyanusa açılan bir bahçeyi andıran geniş teras balkonda kurulu masaya oturduğumuzda gözlerimi eve girdiğim andan beri alamadığım o maviliklerde yeniden kaybettim. Carlos keyifli bir şekilde karşımda otururken denemem gereken bir kaç değişik tadı önüme bırakıyordum. Gözüm masadaki Türk yemeklerine değerken bunların her ihtimale karşı bizim için hazırlandığını biliyordum.
Mete ve Carlos'un tabağıma bıraktıkları ile küçük bir dağ gibi olan tabağıma bakarken ikisinin birbirine attığı huysuz bakışlara gülümsedim. Kemal Bey yüzündeki gülümseme ile bizi izlerken Belicia hanım tabağımdakilere bakıp birde bana bakıyordu. İkimizin de benim bunları nasıl bitireceğimi düşündüğümüzü hissediyordum. Hem etrafta öyle sakin ve keyifli bir hava vardı ki açıkçası açlık hissetmiyordum. O yüzden kardeşimin ısrarla tatmamı istediği şeyleri denerken onunda benim gibi bazı ürünleri görmezden geldiğinin farkındaydım.
'Ama kızın tabağı bir türlü bitmiyor biraz nefes alsın durun artık'
Bir anda gelen isyan ile ben keyiflenirken Mete yanımda homurdandı resmen küçük bir çocuk gibi her şeye homurdanıp duruyordu.
'Ama anne ablam her zaman burada olamayacak o yüzden en iyileri denemesi gerekiyor'
'Carlos kıza nefes alması için fırsat vermelisin'
'Abla seni boğuyor muyum?'
'Asla öyle bir şey yapmıyorsun hem neleri denemem gerektiğini sen biliyorsundur. Tek sıkıntı hepsinden biraz alsam daha iyi olur biraz porsiyon küçültmeliyiz'
'O zaman Mete abi sen ablamın tabağını bırak '
'Car ben Doğan abin'
'Artık bende ablam gibi sesleneceğim hem Mete daha kolay bir isim'
'Oda sana böyle seslense olmaz mı? Hem itiraz ettikçe daha fazla söyleyecek gibi duruyor'
'Pes ediyorum'
'Doğan sen bakma bu oğlana illaki zıt bir şeyler yapmayı sever'
'Alışkınım Kemal Bey Helin'de istediği zaman deli gibi zıtlıkların peşinde koşuyor?'
'Kimin ablası be'
Tabağımdakilere devam ederken bir yandan da en büyük destekçime göz kırptım. Sanırım kardeş olmak doğuştan birbirini desteklemek oluyordu. En azından şuan yaşadığım buydu. Masaya oturmadan önce hemen bu gece beni bir yerlere götürmek istediğini anlattığı uzun bir konuşma yapmıştı. Bu durumdan hoşlanmamış olan Mete tabiki de bizimle beraberdi ama Car öyle neşeli bir haldeydi ki onu ikimizde geri çeviremedik. Mete'nin kısık sesi ile karakola da düşsek yapacak bir şey yok diyordu. İkisinin bu gelgit ilişkisi aklıma Efe abi ile Handan'ı getiriyordu.
'Helin benimle beraber sahilde yürümek ister misin?'
'Tabi ki '
'Baba bizde gelelim mi?'
'Sizinle de gideriz Carlos'
'anladım baş başa seans olacak '
Car sessizce yemeğine döndüğün de babama gülümsedim. İkimizin de konuşmak istediği konular vardı ve bunu böylesi huzurlu bir yerde yapmaktansa buranın dışında bir yerde yapmak daha akıllıca bir karar gibi duruyordu. Yemekten sonra babamın isteği üzerine beraber Sahilin gizli bir noktası gibi uzaktan parlayan kumlarına doğru ilerledik. Görüntüsü bile içimi ısıtan kumlara ayak bastığımda ayağımdaki sandaletleri elime alıp o hissi hissedebilmek için çıplak ayak kumlarda ilerledim. Zeminin sıcaklığı tüm hücrelerime dağılırken bir süredir sessizce ilerliyorduk. Kaç dakika geçtiğini anlamadığım bir anda ilk sessizliği o bozdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Açelya
Beletrie' Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl olurda inanmam'