İhanet eden kişi

82 15 16
                                    

Helloooooo 🍪
Fikir ve görüşlerinizi belirtirseniz çok sevinirim 🦋

İnsanın öğrendiklerini anlaması hazmetmesi yada kabullenmesi ne kadar sürüyordu? Bazı araştırmalar en şiddetli duyguların bile bir kaç dakikada geçtiğini aslında kendi kendimize o duygunun içinde yaşadığımızı söylüyordu. Eğer bu araştırmalar doğruysa hayatımın çok büyük bir kısmını kendi tercihim olarak bu bunalımlı durumun içinde bırakmış oluyordum. Ama dönüp baktığımda gördüğüm tek şey yorgun olduğumdu hemde kendi açımdan çok büyük bir savaş  vermiştim. 

Bir kaç dakikadır oturduğum bu aile sofrası bir kaç gün önce öğrendiğim detaylar yüzünden daha da rahatsız ediciydi. sanırım hayatımın hiçbir anında gerçek manada kendi öz ailemin evinde güzel bir an yaşamayacaktım.

Yengem, halam annem ve İdil'den oluşan kızlar takımı tamda karşımda kahvelerini içerlerken bana ne kadar kızgın olduklarını belli aralıklarla homurdanıp duruyorlardı. Çünkü kocamın önünü kesmem lazımmış nasıl olurda onları yok etmesine göz yumarmışım tarzında laflarını her üç dakikaya bir tekrar ediyorlar. İlk bir kaç sefer cevap verecek gibi olmuşsam da artık ondan da vazgeçmiştim. Birde küçük öfke yumağım İdil vardı telefonuna bakıyor  burada değilmiş gibi davranıyordu ama ara ara göz göze geldiğimizden aslında her şeyi dinlediğini fark ediyordum. Gece yapılacak olan bir partiye gitmek için hazırlanması gerektiğini söylemişti ama henüz bunun için bir hamlede bulunmaması da beni gözlediğini gösteriyordu. Annem babamları beklememi istemişti o yüzden bir kaç saat daha burada kalmam  gerektiğini biliyordum. Bu sebepten her zaman yaptığımı yapıp bir koltuğun kenarına çökmüş kokusu burnuma dolan bir bitki çayını içiyordum. Annem bir kaç kilo aldığımı söylemişti ama açıkçası pekte dinlememiştim. Çünkü giydiğim kıyafetleri bu halimdeyken kendime daha çok yakıştırıyordum ve artı olarak başımda her an yediğim yemeği kontrol eden bir mekanizma vardı. Mete kıymetli her şeyi bilen oto kontrol mekanizmam durup durup bana farklı teklifler sunuyordu ve cevap asla hayır olmamak zorundaydı. İşin komiği ikna etmek için bir çabası da  yoktu ne söylese onu  onaylar gibiydim. Tek bende değil girdiği her  ortamda bu şekilde yürüyordu işler. Bir kaç kez onu uzaktan izlemiştim ve fark ettiğim bunun onun gizli süper gücü olduğu gerçeğiydi. Çünkü o duruyor ve bir şekilde etrafında uçuşuyorduk. Adeta binlerce ateş böceğinin aynı anda  onu görünür kılıyorduk ve bunu yapmamız için hiçbirimizi yönlendirmiyordu.

Meryem hanımı, Alin'i hatta kendimin bile böyle bir durumda olmasını anlıyordum ama adamın çalışanları da etrafında pervaneydi. Gördüğüm her çalışanı oldukça saygılı ve ona ihanet etmeyi asla aklından geçirmeyecek tipteydi. Bunu bu durumda başarmış olması ne kadar zeki olduğunu gösteriyordu. Zaten amcam ve babamı rahatsız eden şeyde tamda bu zekanın ürünüydü. Çünkü yok olması beklenen en büyük rakip ortadan kalktığında geriye toz kalmaz diye düşünmüşlerdi. Ama işler istedikleri gitmemişti. Mete geçmişten daha iyi bir durumdaydı ve ne yapsalar olmuyordu.  Devrilmez bir dağ gibiydi tek başına bir doruk fethetdilebilirdi ama o doruk olmaktansa etrafındakileri birleştirerek bir dağ olmuştu ve yıkılması imkansız görünüyordu. İçerden bir darbe almadığı sürece. İşte amcamların planladıkları da bu darbeydi ve  bu yüzden bir şekilde bu evliliğe olanak çıkarmışlardı. Komik olan kısmı ise içeriye yerleştirilmesi gereken kişide kendilerini düşünürken bir hata yapmışlardı. Benim yerime İdil olmuş olsaydı muhtemelen işler tamda istenilen gibi giderdi ama elde olan içerdeki dinamit bendim. 

Sanırım normal bir aile olsaydık ve beni çok sevselerdi. Mutlu ve huzurlu büyümüş olsaydım ve elimizdeki plan bu olsaydı o zaman bile içerdeki dinamit olamazdım. Çünkü görüyordum bende diğerleri gibi bir ateş böceği olmuş Mete'nin yörüngesinde yaşıyordum. Ortada ki  en net gerçek ihanet etmesi için seçilmiş olan kişi yanlış kişiydi ve evdekilerde bunu yeni fark ediyordu. O yüzden öfkeli olmalarına göz yumuyordum.

Beyaz Açelya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin