Bir hayat

69 11 14
                                    

'Önceliğim olduğunu fark edememişsin demektir'

Fark etmedim diyebilirdim ama farkındaydım. O yüzden konuyu buradan devam ettirmeyi en azından mesaj yazarken istemiyordum.

'Beklediğiniz kişi geldi mi ?'

Bana verdiği sözü tutacağından emindim o yüzden ne zaman Serdar ile yüzleştiğim anda sormak istediğim soruları da zihnimin bir kısmında tutuyordum. Camdan dışarıyı izlerken Ferit abimin halen gelmemiş olması da belki de beklenen kişinin çoktan geldiğini söylüyordu.

'Ne soracaksın bana sor '

'Doğan kişisel bir görüşme talep ediyorum '

'Ferit seni getirecek '

Geldiğinde daha fazla geç kalmamak için hazırlanmak sanırım en mantıklısıydı. Üzerime geçirdiğim kıyafetleri gelişi güzel bir şekilde seçerken tamamen siyaha bürünmüş olmam garip bir tesadüftü. Dilara'nın en sevdiği renk olduğu için mi elim gitmişti yoksa öğreneceklerim bana bir matem mi verecekti emin değildim. Bir kaç saat süren bekleyişim Kadir'in beni yönlendirmesi ile son buldu. Evdeki derin sessizliğin ortasında onunla beraber yola çıkarken içimde duran gerginlik her yanımdan yayılıyordu.

Hiçliğin ortasında gibi devam eden yolun sonuna geldiğimizde hemen hemen iki saattir yoldaydık. Kadir beni eve doğru yönlendirirken ona sadece gülümseyebildim. Normal zamanda susmayacağımı onu sorguya çekeceğimi bilen adam da bana garip bir şekilde bakarken bana açılan kapıdan içeriye girdim. Kaldığım yerin aksine seslerin yoğun olduğu evin salonuna geldiğimde Ferit abim Erkan ve Mete salonun ortasında tartışıyordu. Hemen arkalarında sakince koltuğunda oturan adamı gördüğüme göz göze geldiğim lacivertler ile olduğum yerde geriye doğru sendeledim. Ölmüş olduğuna yüzde yüz emin olduğum birini karşımda görüyordum. Yada iyice kafayı yemiştim.

'Hoş geldin'

'Şaka '

Zorlanarak çıkan sesim ortamdaki tartışmayı durdururken Mete bana döndü gözlerimin olduğu yere baktığında gerçekten de hayal görmediğime emin oldum.

'Sana henüz gizli kalman gerektiğini söyledim abi'

'Şaka mı? Siz kafayı mı yediniz ne dönüyor burada'

Etrafta başka öldü sandığım ama hayatta olan kişi var mı diye dolaştım. Karşımda sapa sağlam duran adam bana gülerken ben hortlak görmüş bir haldeydim. Meryem hanım bunu biliyor muydu? Kadın kaç senedir oğlunun yasını tutuyordu. Öldü sandığı.

'Helin durur musun?'

'Gerçekten siz ne yapıyorsun'

'Ona anlatalım dedim size kız zeki'

Efe'nin benim için söylediği şey ile iyice ona yaklaştığımda gerçek olduğuna halen ikna olmamıştım. Onu en son gördüğüm halinden daha yaşlıydı ama yine de oydu. Canlı kanlı karşımda oturuyordu. Sinir krizi geçirip kendimi dışarıya attığım davette yanıma gelip bana destek olan adamı karıştırıyor olamazdım

'Teşekkür ederim'

'Nasılsın Helin'

'İyi mi olmalıyım?'

'Bence kötü olmalısın Mete ile evli olmak seni zorluyordur.'

'Gerçekten şuan konu evli olmamız mı? Siz dört adam kaç senedir bir oyun mu oynuyorsunuz. Şans eseri kapıdan girmesem kaç gün daha sürecekti bu yalan rüzgarı'

Ferit abim yüzünü ekşitirken bu dediğimden hoşlanmamış gibiydi. Erkan diğer koltuğa otururken Mete yanıma gelmiş beni koltuğa doğru götürmeye çalışıyordu. Sanki normal bir andaymışız gibi yaptıkları davranışları ile çığlık atmak istiyordum.

Beyaz Açelya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin