The End

24 3 4
                                    

Merhabalar 

Sonunda final bölümü ile karşınızdayım biraz beklettim kusuruma bakmayın 🌻

keyifli okumalar🌻

Yüzüme yayılan sıcak esintiler saçlarımı dalgalandırırken ayaklarıma değen kumların iç gıdıklayan hissi ile gözlerimi en sevdiğim renge kitlemiştim. Hemen ardımdan beni takip eden ayak izlerim adeta yürüdüğüm tüm yolları bana hatırlatmak ister gibi izlerini kaybetmemişti. Ruhumda en derinlerde hissettiğim o dermansız acının yerinin hafifleyip bambaşka şeyler ile dolmasını izliyordum. Aynaya baktığımda gördüklerim bile uzun zaman sonra değişmiş gibi hissediyordum.

Halen süren kırgınlıklarım vardı ama bunları kendime yük olarak yüklemek yerine kendimce affetmeyi deniyordum. Hayatı sıkı sıkıya yönetmek yerine akışta kalmaya çalışıyordum. Zamanında verilen yanlış kararların sonuçları ile uzun yıllar boyunca yüzleşmiştim o yüzden kendi adıma pişmanlığım olsun istemiyordum.

Duygularımı yönetmeyi öğreniyordum. Sanki büyümek için bu zamanı beklemiştim ve bir anda çiçek döken ağaçlar gibi kendi içimde yeni yeni huylarımı fark ediyordum. İyileşiyordum ve bunu başka birinin söylemesinden çok kendi içimde hissediyordum. Mete'nin ilk başlarda söylediği şeyin ne kadar önemli olduğunu bu anda daha iyi anlıyordum. Birisinin beni ayağa kaldırabilme şansı yoktu bana iyi gelecek şey yine kendimdin tökezlediğimde beni dinleyecek omuz olacak birisi vardı ama yolumu değiştirmeden kişisel kararlarım ile çizdiğim yolda yanımda birisi ilerliyordum. Kendimi iyileştirdikçe bundan keyif alıp beni destekleyen insanları görebiliyordum.

Kopması gereken ipler koptuktan sonra yükselen balonlar gibi özgürdüm. Sevmediğim şeyleri söylerken gülümserken yada nefes alırken artık özgürdüm. Uzun yıllar kendime ait küçük bir dört duvar ararken şimdi elimde kocaman okyanus vardı.

O duvarın ardına hiç çıkamamaktan korkarken şimdi etrafımda duvarlar yoktu. Hudut çizgisi gözlerime alan ormanlar yada denizlerdi gri duvarlar değil.

Kumsaldan yayılan sıcaklık ile yeniden havayı derince soluduğumda olduğum yerin kıymetini hissediyordum. Yaptığımız tatilde uzakta olmanın ikimize de iyi geldiğini fark etmiştik. Ama bana en iyi gelecek yerin İspanya olduğuna benden önce karar vermişti Mete çünkü ne yaparsam yapayım gözlerimin önündeki bazı yükleri hafifletemiyordum. Kaçmaktan çok nefes almak için bir süreliğine buraya yerleşmiştik. Çok sevdiğim seram bir süreliğine Meryem hanıma emanetti. Bense babamın bağları arasında günlerimi bitiriyorum. Günün sonunda evde olmak hissi ilk defa bu kadar anlamlı olduğu için Mete ile buradaki zamanımızı uzatıyorduk. Kulağımda sürekli Efe abinin söylenen sesi dolaşırken onunda olanak sağladığı bu yeni hikaye için müteşekkirdim.

Mete'nin bir şekilde her noktadan işleri yönete bilmesine olanak sağlaması ve bir ay değil belkide birkaç yıl sürecek olan bu plana olan olumlu yaklaşması işleri daha kolay hale getirmişti.

Babam ve Mete'nin hemen hemen her yerde çalışabilme özellikleri Car'ın en büyük alay konusu olurken onun bu neşesine eşlik etmek bana iyi geliyordu.

'Gerçekten de buraya taşındığımızdan beri sabahları benimle karşılamak yerine güneşi selamlamana alınmaya başlıyorum?'

Mete'nin kolları belime dolanırken sıcak nefesi saçlarımın arasında kayboluyordu. Bu ara en büyük sorunumuz sabahları yaptığım bu kısacık yürüyüşlerdi. Boynuma değen dudakları gülümsediğini fısıldıyordu.

'Bir tür meditasyon şekli gibi düşünebilirsin'

'Meditasyona eşlik etme iznim var mı?'

' Aslında bitirdim'

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Beyaz Açelya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin