Heloooooo 🦋
Öncelikle Helin'in bölümde giyindigi elbiseyinin medyasını hemen burada görmek isteyenler için bıraktım.🌻
Bölüm içinde fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinirim 🌌
Handan'ın kaçmak adına kapattığı konuya ona ayak uydurup bende sessiz kaldım. Aralarında ki bu karmaşık durumu çözebilecek kadar şey bilmiyordum. Belki Erkan ile konuşmak bazı noktaları netleştirirdi. Ama bunu yapmaya cesaret edemiyordum Handan ve vereceği tepkiler pek tahmin edilir değildi.
Koskoca apartmanda ikimizin olduğu anlarda can sağlığımı düşündüğümden bu konudan bir süreliğine uzaklaşmıştım. Gözlerim Meryem hanımın evinin kapısında durakladığında bir süre daha boş kalacak daireye baktım. Oğlu ile vakit geçirmek için diğer evdeydiler ben ve Mete ise işler yüzünden buraya geri dönmüştük. Etrafta ki sessizlikten hiç hoşlanmıyordum ama bir süre daha tek ses kaynağı kendimdi.
Evin kapısını kapatırken bir yandan da önümüzdeki daveti düşünüyordum. Katılmak istemediğim onca davet olmuştu ama ilk defa bu duygu diğer hepsinden üstündü. Meryem hanım katılmamız gerektiğini katılmazsak suçlular gibi kaçtığımızın söyleneceğini düşünüyordu o sebepten onun onaylamıştım. Ama başımıza gelecekleri görebiliyordum. Yengemlerde orda olacaktı. Eski yengemler diye düzelten iç sesim ile aynaya baktım. Evet değişen bağlar ve onları konumlandırma sürecim tam gaz devam ediyordu.
Giyeceğim şeyleri hazırlamış olmanın ilk defa bir işe yaradığını düşünüyordum. Oturduğum yerde yeniden dağıtılan kartları düşünürken bir yandan da yeni gelişmeleri bir süzgeçten geçiriyordum. Amcam şimdilik sessizdi. Ferit abim ki kendisi sanırım koparamayacağım tek bağ gibi gözüküyordu. Efe abi ile el altından ortaklardı ve bu durumda onları batan durumdan normale çevirmişti. Kemal bey vardı en yakın zamanda beraber oturmam gereken birisiydi. Bunca yıl yaşadıktan sonra yeniden babam ile tanışacak olmak sanırım yaşadığım en garip şeylerin başını çekiyordu. Birde annem vardı bir yerlerde inzivaya çekilmişti. Bekliyordu ona gideceğim günü ama ben öyle bir gün göremiyordum.
'Kaç kişiler '
Hemen ensemin üstüne bastırılan dudaklar ile oturduğum yerde irkilirken bu halimden keyif alan adama baktım. Yanıma oturup bir kaç dakikadır baktığım yere bakarken öylece açık bir şekilde duran televizyonu fark ettim.
'Kim kaç kişi'
'Zihninde birilerini cezalandırıyor gibiydin'
'Liste uzun'
'Araya abimi de ekle'
'Ya neden hepiniz Efe abiye bu kadar gıcık oluyorsunuz'
'O doğuştan gıcık Helin'
Yüzümde ki saçları geri iterken söylediği şeyi onaylar gibi başını sallayıp duruyordu. Gerçekten de dışarıdan birisi tüm bunları duysa birbirlerinden nefret ettikleri sanırdı. Ama gerçek bambaşkaydı resmen bir birlerine ölüp bitiyorlardı. Aile bağlarının böylesine güzel olması da ara ara durup kendimi sorgulama sebep oluyordu.
'Mete sence bu akşamdan sağ çıkma oranım nedir?'
'Hemen ardında durup sürekli sen desteklediğimi var sayarsak yüzde yüz'
'Tek başıma olsam '
'O ihtimal konumuz dahilinde değil ama tekte olsan sen kazanırdın. Arada gösterdiğin agrasif tavırları hatırlıyorum'
'Ben mi ?'
şaşkınlığımı gizleyemediğim bir anda hangi anda dediği gibi bir tavır takındığımı düşünüyordum. Yanağıma değen dudakları ile yüzüne yayılan keyifli ifadeye göz devirdim. Yeni normalimizin bu olması gerçekten sıra dışıydı. Bir şekilde her türlü temas halindeydik ve bu durumdan deli gibi memnundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Açelya
General Fiction' Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl olurda inanmam'