Mete'nin bizim için koruma kalkanı oluşturmak istemesi olağandı. Annesini ve Alin'i kolayca ikna etmiş olsa da Handan kesinlikle ona sunulan hiçbir teklifi kabul etmiyordu. Sabah yaptığımız kahvaltıdan sonra apartman içindeki kişileri bir araya toplamış ve güvenli eve geçilmesini istemişti. Çünkü amcamlar hakkında soruşturma açılıyordu ve anladığım Serdar'ın da ülkeye gelmek üzere olduğuydu.
Handan ise işe gitmesi gerektiğini öleceksek zaten öleceğimizi ve hatta bu tür saçmalıklarla uğraşmak istemediğini söyleyip duruyordu. Birde en nefret ettiği kişi olan Erkan'ın yakınında olması fikri yüzünden bu dediğini kesinlikle yapmayacağını bağırıp duruyordu.
Koltuğun kenarında oturmuş ve başını eline yaslamış bir şekilde Handan'ın delirmesinden keyif alan Erkan ise bu boşa çabaları daha önce görmüş gibi bir sakinlikteydi. Benim fikrimin de Handan'dan çok bir farkı yoktu ama bura da olmamız onları zayıf düşürecekse bir kaç gün bir yerlere gidebilirdik.
' Doğan adamlar kendi kızını öldürmez herhalde biraz abartıyorsun '
Handan kendince en mantıklı seçeneği sunarken baş düşmanı ayağa kalkmış ve onun başına dikilmişti. Bu durum iyice sinirlenmesine sebep olurken ısrarla kuzenine karşı çıkıyordu.
'Aslında benim ölmem onlar için çokta mühim değil'
'Helin sende bu saçmalığa destek mi oluyorsun'
'Destek değilim ama çözüm buysa idare edebilirim'
'Handan seni mahzene kapatmayacak Doğan sadece bir kaç gün benim evimde kalacaksınız'
'Ölmek bu seçenekten daha iyi'
Aralarında daha önceden ne yaşandığını deli gibi merak etmeye başlamıştım. Handan eski kayınvalidesinden bile bu kadar nefret etmiyordu sanırım. Erkan onun sözleri ile yeniden güldüğünde ikisi arasındaki bu değişken kimyayı izliyordum. Hemen arkamda duran Mete ise gelen telefonuna bakmak için yanımızdan ayrıldı.
'Helin birlik olalım başka bir yere gidelim neden illaki düşmanımın evi'
'Mete'nin en yakın dostu bu adam'
'Doğan hep en kötü tercihleri yapıyor'
'Bende buradayım Handan ve seni duyuyorum'
'Sana olan nefretim tüm dünyada biliniyor. Duyman benim için sorun olmaz'
Handan bir hışımla salondan çıktığında yerine oturan adama baktım. Meryem hanım sakince tüm olanı izlerken Alin burada değildi. Hayatımızın tek bir günde böylesi değişmesi beklenmedikti. Açıkçası hayatımın bir anında babamlardan kaçmam gerekeceğini biliyordum. Dilara gibi bir sonunda beni beklediğini hissediyordum ama bunu hep kendi başıma yalnız bir anda düşlemiştim. Oysaki şimdi kalabalıklar ile kendi ailemden saklanmam isteniyordu. Anneme ulaşamamıştım. İçimden bir ses onunda iyi olmadığını söylüyordu ve bu durum beni korkutuyordu. Aramızdaki bağ zayıf bile olsa onun o evde olması şuan ki durumda en büyük korkum oluyordu. Babam ve amcamın tüm bunlar için beni aradığında bulamazlarsa anneme saldırma ihtimalleri aklımın her köşesinde dolaşıp duruyordu.
'Handan bu sefer fikrini istemiyorum. Önceliğim güvende olmanız '
Mete'nin yorulmuş sesi ortama dolarken Handan pes etmiş gibi koltuğa çöktü. Sessizce sonucu bekleyen adam ise onun bu haline yalnızca gülüyordu.
'Evin en büyük odasını doktor hanıma tahsis edeceğim'
'Erkan ' Mete'nin uyarı tonundaki sesi oturan adamın keyifli haline hiç etki etmezken kazandığı bir göz kırpıştı. Erkan bu keyifli halleri istemsizce beni de eğlendirirken yine de sessiz kalamaya çalışıyordum. Çünkü işin sonunda Handan ile karşı karşıya gelmek var gibi duruyordu. Telefonları ile uğraşan adamlar odanın sessizliğe bürünmesini sağlarken meryem hanım televizyon kanallarında geziniyordu. Bir kaç dakika sonra şaşkınlık dolu bir nida dudaklarından dökülürken izlediği dizi ile alakalı bir şey olduğunu sandım. Ama ekranda Ferit abim vardı açıklama yapıyordu. Gözlerimin ekranda olmasını fark etmiş olmalı ki sesini açtı. Kuzenimin sesi odada yankılanırken bir yandan da oturduğum yerden kalkmış sanki daha fazla şey öğrene bilecek mişim gibi ekrana yaklaşmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Açelya
General Fiction' Bazen benim bile fark edemediğim anlarda beni düşünüyor. Öyle ki henüz kendimi bile fark edemediği sorunlarımı ben görmeden çözmüş oluyor. Nasıl olurda inanmam'