8

124 14 6
                                    

On dönüm bir arazi üzerine tüm çocuklarına ev yapma fikrini dedeme kim verdiyse ilk onu ölmesini dilemek en mantıklısıydı sanırım. Yoksa sabahın bu erken saatinden başka hangi şartlarda amca ve hala görürdü insan. Tek bir iyi yanı vardı açık bir cezaevi olması. Yani bahçede yada mini ormanda spor yaparken akrabalar unutula biliyordu. Onun dışında aynı alana hapsolmuş bir kaç akraba hoş bir fikir değildi. Bir hayatımın bir noktasında birilerinin dedesinin eşi olursam asla böyle bir fikri onaylamayacaktım.

Sabah saatlerinde normal insanlar gibi küçük ailen ile kalmak hayal olduğu bir andaydım. Düğün benden çok herkesi ilgilendiriyor gibi eline bir şey alan benim kapıma geliyordu. Hayatımda ilk kez erkek olmak istiyordum. En azından o tarafta işler kolaydı. Mekanda seçmemişti aklıma gelen detay tamda günümü güzelleştiriyordu.

' Halacım evini gördün mü'

Hangi ev demekten son anda vazgeçip halama baktım. Ah canım cicimler yine havada uçuşuyordu. Hem gerçekten ben ev falan görmemiştim.

' hayır yani bir ev görmedim.'

'Bekar evine mi evleneceksin nasıl görmedin?'

'Yani sormadım hiç ev konusunu'

Halam gözlerini açma yarışında altın madalya kazanmak ister gibi yeşil gözlerini iyice belirginleştirdiğinde yengem yan taraftan güldü. Bas baya gülen haline döndüğümde soluklanıp bize baktı.

'Meryem belkide gelini ile oturmak istiyor'

'E yok artık'

Halamın benim yerime yaptığı çıkış ile bu sefer gülen bendim. Kadın ilk defa kız vermenin heyecanı ile aldığı tüm katologlar ile kapımıza dayanmıştı. Babamın anlamaz bakışları arasında bizi bahçeye çıkarmış sonrasında tüm ailenin kadınlarını buraya çağırmıştı. Sanırım babamın kardeşlerinden birisini seçecek olsam bu halam olurdu. Kadın en azından her an bir heyecan ile yaşıyordu. Maalesef değerlendirecek bir anne tarafına sahip değildim. Annemin tek çocuk olması ve ailesini iki sene önce tamamen kaybetmesi ile sadece babam tarafı ile baş başa kalmıştım.

Bazen anneannemin keşke bir çocuğu daha olsaydı isterdim. Sanırım annem tek çocuk olmanın zorluğu ile şimdiki haline dönüşmüştü. Ve yine tahminimce tek çocukta kalmasında sebebi annesine benzeme korkusuydu. Gerçi neredeyse birebir kopya sayılırlardı. Anneannemin o muhteşem aurası etrafındaki herkesi bastıran hali aklıma gelirken bazen onun gibi olmak istediğimi fark ettim.

'Helin '

Yengemi koluma dokunması ile daldığımı fark edip onlara baktım.

'Efendim'

' Hanımlar önce Doğan ile yaşayacakları eve karar versinler mobilyalar Hallolur'

Annemin çıkışı ile ona baktığımda halen bahçe mobilyası sayfası açık duran katologların üzerinde durduklarını anlamıştım.

'Ben izninizle kalksam olur mu ?'

'Nereye Helincim'

Güzel soru nereye Helincim kaçmak için söylediğim laf elime patlarken derin bir nefes aldım. Cevap verme süremi uzatmak için güldüğümde bana halen bakan kadınlara uydurabileceğim ilk bahaneyi düşündüm. En hızlısı dan gelen yalan ile gerisini düşünmeden konuşmanın ilk adımını attım.

'Gelinlik falan bakacağım '

' AA tek başına mı?'

' Yani fikir olsun diye '

Kaç kişi bakmalıyız dememek için kendimi tutarken İdil'in gülümsemesi ile ona döndüm. Bugünde beri oturduğu koltuktan oynamamış sessizce masayı izlemişti. Göz göze geldiğimizde aklından ne geçiyorsa gülmeye devam etti.

Beyaz Açelya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin