3.Bölüm 'Yetinmek mi gerekir?'

7.6K 344 33
                                    

Bu hikayeyi fındık toplama zamanı yaklaşırken yayınladığım için ekstra heyecanlı hissediyorum. Umarım heyecanım gibi ilginizde gün geçtikçe artar. Sizinle birlikte bu hikayeyi sindirmek ve eleştirmek için can atıyorum. Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum.

Ahu'dan

Yönetmeye çalıştığı krizde birçok şeyi araştırmış ve dikkatli gözlerle tüm olasılıkları kontrol etmişti. Yaren'in ağlama krizlerine son verdirerek durumu aklı selim bir şekilde kontrol etse bile herhangi bir şey bulamamıştı. Sistemde gözüken irsaliye ile şoförün elindeki irsaliyenin doğru çıkmamasına hiçbir sebep bulamamışlardı. Kasıtlı yapıldığını düşünse bile kıskacına takılan şüpheli biri de ortalıkta olmayınca en sessizinden durumu toparlamaya karar verdi. Büyük ihtimalle Yaren'in eşref saatine denk gelen bir saatin sonucunda bu hata çıkmıştı.

Samet'in tutumunu zorla değiştirerek şoförü ikna etmesi için uyardıktan sonra geriye kalan Yaren'in ve güvenlik görevlilerinin ağzını kapamak olmuştu. Herkesle tek tek konuşup bu olayı unutmaları için ikaz ettikten sonra sistemi son kez kontrol etti. Sistemde Haszade adı geçmediği için onları ele verecek bir durum ortada olmayınca rahat bir nefes almıştı ki telefonu çalmaya başladı. Abisi Ümit, ısrarla aramaya başladığında sakince depodan çıkmaktaydı.

"Bir şey yok," diyerek kendini telkin edip ondan sonra telefonu açtı Ahu.

"Fabrikada mısın?" Direk konuya giren abisi şu anda yurt dışında olduğu için bir nebze olsun rahattı.

"Evet. Ne oldu abi?"

"Bugün teslimatlarda bir aksama olmuş da beni aradılar. Haberin var mı diye soracaktım?"

Onu arayan kişinin kendi müşterilerinden birisi olmadığına emindi. Kendi ağlarıyla kurmuş olduğu müşterileri en ufak bir problemde Ahu'yu arardı. Bu müşteri, abisinin ilk ve tek bağlamış olduğu müşterisi olmalıydı. Abisi gibi arada sırada pürüzler çıkartan bir müşteri...

"Öyle mi? Kontrol ediyorum hemen," dediğinde telefonu kapatmak üzereydi ki abisinin söylentilerini duydu.

"Bir de fabrikadayım diyorsun. Orada olduğuna bile şüpheliyim," bunun gibi kırıcı cümlelerle gururunu zedelediği abisini bir süre dinledi. Dinlemesi üç saniye süren bir cümle Ahu'nun tüm benliğini sarsması için oldukça yeterliydi. Cümlenin içinde oldukça aşağılama ve yaralama damgaları mevcuttu. Bu cümle yüzünden sinirlendi her insan gibi.

"Efendim abi? Tam duyamadım," yine de hiçbir şey olmamış gibi yaptı. Asla haklı çıkmayacağı bir savaşa girme taraftarı değildi. Ahu, ona doğru yöneltilen hain okları fark edebilecek kadar zeki bir kadındı. Sadece kimi zaman aptal taklidi yapmak zorundaydı o kadar...

"Daha duymuyorsun bile. Her neyse kontrol et ve bana haber ver. Benden de haber bekliyorlar," deyip hemen telefonu kapadı.

Telefon kapandığında boş ekrana bakılı kalan ve alev saçan gözleriyle "Dua et abimsin," dişlerinin arasından onu görmeyen abisine ikazda bulundu. Onun ikazı tüm evrene ve evrilmeyi başaramayan abisineydi.

Ofisine koşar adımlarla geçtiğinde bugünün kaçırılmış olan teslimatlarına baktı. Şansı yaver gitmişti ki şoförün fazla teslimatı gözükmüyordu. Aksama yaşanmaması için telefonunu çıkarıp Samet'i aradı.

Telefon açıldığında "Samet, Şelale Fabrikasına olan teslimatı şoförle konuşup hemen gönder olur mu? Aksayan en önemli teslimat o şu anda. Diğeriyle konuşup erteleyeceğim," dedikten sonra onayını da alıp telefonu kapadı. Arkadan gelen itiraz seslerine rağmen gönlü rahat bir şekilde telefonu kapatmıştı. Samet'in iş bitirici özelliğine fazlasıyla güveniyordu.

Yasak FındıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin