Yasak Fındık

13.Bölüm 'Hamsi Festivali'

Merhaba fındıklarım. Nasılsınız? İyi misiniz? 

Sizinle bölümleri buluşturmak için o kadar sabırsızlanıyorum ki, durmadan yayınlamaya başlıyorum. Hafta arasında moralinizi yükselten bir bölüm olması dileğiyle. Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum.

Masasının üzerindeki evrakları toplarken bir anda parmakları duraksayınca kendisine hayret etti genç kadın. Bozulacak düzenini inatla derli toplu tutma merakının saçma olduğu kanısına varınca elindeki kağıtları masanın bir ucuna fırlatıverdi. Az kalan zamanında unuttuğu büyük bir detay vardı. O da, gidecek olmasıydı. Kalıcı olacakmış gibi azimle işine devam edince arada bir nefes alıyor ve bu süreçte kendisine kızıyordu. Kazandıklarını cebine koymayacağını bile bile efor sarf etmek bu saatten sonra genç kadın için enayilik ya da kibar tanımıyla gereksiz çaba olacaktı.

Çelişkili düşünceleri yüzünden yapacak olduğu işlerden hemencecik uzaklaşmış ve ruhunu serbest bırakarak adeta çay ocağına kayarak gitmişti. Sıcak yeşil çayını alırken çaycı ablasıyla güzel, keyifli bir sohbet etmeyi unutmamıştı. Onun ardından mola alanına çıktığında Dilek ablasını görmüş ve onunla da yarım saat kadar çene çalmıştı. Hatta tatlı diliyle kadını uzun süre mahsur tutunca, kadın özür dileyerek yanından ayrılmıştı.

Orada burada derken günün mesaisini de bitirince keyifle arabasına bindi Ahu. Kimsenin gözüne çarpmadan işten kaytarmış ve tam istediği gibi kimseler fark etmemişti. Sohbet ettiği insanlar, Ahu'nun yanlarında uzun süre durmasına şaşırmışlardı ama keyifli sohbet onların da hoşuna gidince aldırış etmemişlerdi. Genç kadını odasından çıkarmak genelde zor olduğu için mola saatlerini uzatması sadece personellerin dikkatini çekmişti.

Arabasını çoktan çalıştırmış, keyifle eve giderken radyoya bağlı olan telefonundan zil sesi duyulmaya başlandığında ekrana baktı genç kadın. Abisinin adını görünce belli belirsiz huzursuzlandı fakat yine de telefonu açtı.

"Neden erken çıktın?"

Açtığı gibi, sert sesiyle kardeşine hesap soran abisine şaşıran Ahu "Mesaim bitti. Tam saatinde çıktım abi," net bir şekilde cevabını verdi.

"Yarın önemli bir toplantım var ve sen mesainin bittiğini mi söylüyorsun?"

Yaya geçidinin bulunduğu ışıklarda dururken ses çıkarmadan gülmüştü genç kız. Yaya geçidinden geçen insanlara bakarken "Bilgim yoktu," diyebildi güçsüzce. Keyiften gülmemek için zor dayanıyordu.

"Şimdi bilgin var. Geri dön ve bana yardım et," emir verir gibi değil tam olarak emir veren abisine sinirlenmemişti bile genç kadın. O görmese de kıvrılan dudaklarından "Planlarım var," çıldırtıcı cümlesi çıkmıştı bile.

"Ne planı?"

Sorgulama kısmı bitmezken bir yandan da abisinin ses tonu hiç düşmüyordu ve bu durum genç kadının sinir seviyesini tetiklemek için yeterliydi. Sabır dileyip sakin tutmaya çalıştığı sesiyle "Arkadaşlarımla plan yaptım abi. Önceden bildirmen gerekiyordu. Üzgünüm," dedikten sonra çok kısa bir süre bekledi. Abisinin aldığı sinirli nefesi telefonun diğer ucundan duyabildiği için çok geçmeden lafına devam etti genç kadın.

"Trafikteyim. Kapatıyorum," dedikten sonra telefonu kapadı Ahu. Telefondaki arama kapandığında bağlantısı kopan radyo sinyalleri yakaladığı gibi tekrardan müziği çalmaya başlamıştı. Duyduğu ani müzikle birdenbire kahkahalarla gülmeye başladı Ahu.

"Ah geçmiş olsun. Sana geçmiş olsun!"

Sözler kulağında dönmeye başladığı anda gözünün önüne, sinirden kravatını çıkarıp fırlatan çaresiz abisi gelmişti. Üstelik şarkıyı söyleyen sanatçıyı da pek sevmediği düşünülecek olursa evren de Ahu'dan yana kullanmıştı tercihini.