Yasak Fındık

43.Bölüm 'Çocuğumun Babası'

Bir gece ansızın gelebilirim... Bu saatte uyanık olunca size güzel bir sürpriz yapmak istedim. Umarım bölümden keyif alırsınız fındıklarım.

Oylarınızı bekliyorum bakın. Okuyan okutan herkesten destek bekliyorum fındıklarım. Birlikte yükselelim :) 

Gözlerini açmak istiyordu Ahu. En azından zihninin uyanık olduğunu anlıyordu ama bir türlü fiziken uyanmayı başaramıyordu. Kafasını Safa'nın geniş göğsüne yaslamış ve arsız kollarını adamın beline sarmış şekilde uyandı Ahu. Sıcacık yatağın içinde kıpırdamayarak uyanmış olan zihnini tekrar uyutmayı denedi. Bir ara başını adamın sıcak göğsünden geri çektiğinde havayla buluşan burnu anında üşümeye başlamıştı. Hemen sıcak yuvasına biraz daha yaklaşıp Safa'nın göğsüne gömdüğü yüzüyle uyumaya devam etti.

Zihni tekrar uyanması gerektiğini hatırlattığında yorgun gözlerini araladı zar zor. Havanın aydınlandığını fark ederken dışarıdan gelen sokak seslerine kulak kesildi Ahu. Esnafların neşeli kahkahaları kulağına dolduğunda günün çoktan başladığını ve normal günlerde kendilerine eşlik eden bu hamile kadının çoktan geç kaldığını fark etti.

Zihninin uyandığını fark eden biri daha vardı. Annesinin uyanmasını bekleyen bebeği dört dönerek güne merhaba diyordu. Dönüp duran bebek rahat pozisyon bulmak için kıvranıyordu. O sırada genç kadın göbeğinin Safa'nın karnına yapışık halde durduğunu görünce biraz geri çekilmek istedi. Bebeğin hareketleri yüzünden genç adamın ilk günden korkmasını istemediği için bedenini adamdan uzaklaştırmak istediğinde gözleri kapalı olan Safa, ilk önce tebessüm etmiş ardından kadından ayırmadığı kollarını kullanıp Ahu'yu kendisine doğru yaklaştırdı.

Ahu'nun göbeği yeniden karnına değene kadar genç kadının bedenini yaklaştırmaya devam etti. Ta ki bebeğinin tekmelerini kendi karnında hissedene dek gözlerini kapalı tuttu Safa. Onu hissederek uyanalı bir saatten fazla oluyordu. Hava henüz yeni yeni aydınlanırken gözlerini açıp saati tahmin eden Safa, evin haddinden fazla soğuk oluşunu düşünüp huysuzlaşmaya başladığında karnına vurulan tekmeyle örtüyü hava kaldırmıştı endişelenerek.

Korku değildi hissettiği şey. Hiç yaşamadığı türden bir merak ve yeni birisiyle tanışma heyecanıydı. Ahu'nun büyüyen karnı yüzünden yukarı doğru sıyrılan pijama üstü sayesinde bebeğin darbeleri Safa'nın karnına rahatlıkla temas edince hemen elini koca şişkinliğe yerleştirdi genç adam.

İlk kez uyanır uyanmaz gözlerini bu kadar hızlı açmıştı. Kendisini ilk kez bu denli ayılmış hissettiği için merakla çocuğundan gelecek olan darbeleri izlemeye koyuldu. Belli aralıklarla ufak darbelerle kendisini belli eden bebekle on dakika boyunca uğraştı acemi baba. Yüzünden silemediği tebessümle, sessiz davranarak anneyi uyandırmadan eğlenmelerine baktılar. Onun her hareketi Safa'nın aklını başından alınca karnını daha çok Ahu'nun göbeğine yaklaştırmış ve o şekilde uyuya kalmıştı. Hatta kollarını kadına daha çok sıkı sıkıya bağlayıp kaçmasını da engelledi.

Bir saatin ardından bebekten gelen günaydın tekmelerini yine hissetmişti Safa. Ahu'nun kaçış çabalarını hiçe sayıp ikisiyle birlikte güne başlamayı keyifle karşıladı. Gözleri kapalıyken ve yüzünden tebessümü eksik olmazken kayıp ruhunun odanın içerisinde dolandığını görür gibi oldu. Birlikte uzandıkları sıcak yatağın içerisine doğru yavaşça süzülen ruhu yeniden Safa'nın bedenine girdiğinde yüreğindeki boşluğun sebebi de yok olmuştu. Bir daha ruhunun kaybolmaması için Ahu'nun dibinden ayrılmamaya yeminler ederek sabah şekerlemesinin keyfini sürdü Safa.

Safa'nın yakınlıklarından rahatsız olmayan Ahu ne yapacağını şaşırır haldeydi. Yatağının sol tarafı daima Safa'ya aitmiş gibi geliyordu genç kadına. Bugüne kadar onun yerine göz kulak olmuş dün gece ise asıl sahibi yerini buluvermişti. Hem Ahu'nun yüreğinde hem de yatağındaki boşluk sonunda dolmuştu.